Kızılca günümüz kutlu olsun

Süreyya Terzioğlu

Süreyya Terzioğlu

Tüm Yazıları

27 Aralık’ta Ankara’ya daha büyük ve parlak bir güneş doğdu. Sabah erken saatlerinde başlayan davullarla zurnalarla, yalnız Ankara halkı, değil tüm yurttan o güneşin doğuşunu karşılamaya gelenler oldu. Coşkulu Seymen Alayını, Ankara’da bulunan dervişler ile civar köylerden gelen Bektaşiler takip ederken esnaf ve öğrenciler de hep birlikte heyecanla o güneşi bekliyordu.

Kızılca günde yani Türk törelerinde devletin buhran yaşadığı dönemlerde devleti ve milleti bu buhrandan çıkaracak lider seçiminin yapılacağı günde, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele'yi yöneteceği Ankara’ya geldiği günde bir Kızılca gündür….

Türk geleneklerinde Seymen alayı yeni devleti kurar, yeni reisi seçerdi. Eski Türk töresinde var olan “Seymen Düzülme”, Ankara civarı köylerindeki Oğuz boyları tarafından korunmuştur.

Seymen Efeleri ile milletin güneşi gibi doğan Mustafa Kemal Paşa karşılaştığında arabadan indi. Hatırlarını sorarak ellerini sıktı. Ellerinde palaları ile bekleyen genç zeybekler ile selamlaştı. Mustafa Kemal Paşa, “Arkadaşlar, buraya neden geldiniz?” diye sordu. Efeler, “Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik!” dediler. Mustafa Kemal Paşa, “Fikrinizde sabit misiniz?” dedi. Seymen Efeler, “And olsun!” dediler. Mustafa Kemal Paşa, “Var olun yiğitler! Var olun! diyerek karşılık verdi.

Halk ise coşkuyla “yaşa sesleriyle ve alkışlarla etrafı çınlatıyordu.

Kızılca gün yiğidi Atatürk, Ankara’nın kendisini karşılanışını ve Milli Mücadele’deki yerini şu sözlerle ifade etmiştir: İstiklâl Mücadelesi tarihinde Ankara namı en aziz bir mevkii muhafaza edecektir. Bazılarımız iktihâmı (göğüs germeyi), hemen gayrimümkün zannedilen bu müşkilat karşısında sizler bir dakika tereddüt etmediniz. Üç sene mukaddem Sivas’tan Ankara’ya ayak bastığım zaman bir misalini geçen gün dahi göstermiş olduğunuz samimi ve kalbi tezahürat ile beni kollarınız arasına aldınız. O zaman gösterdiğiniz bu vatani cesaret sayesinde ecnebi müdahalesi ile İstanbul’da kapatılmış olan Meclis-i Mebusan daha vasî bir salahiyet ve şanı milliyet layık bir istiklâl ile Ankara’da açmak mümkün oldu. Büyük Millet Meclisi sizin muhiti hamasetinizde bîpervâ İstiklâl Mücadelesine devam edebilmiştir. Binaenaleyh Ankara, hemşehrilerimizin bu istiklâl-i vatan mücadelesinde ayrı bir hisse-i şerefi vardır.”

İşte böyle aziz bir millete de böylesi bir güneş yakışırdı… Ulu önderimizin Ankara’ya gelişi yani KIZILCA GÜNÜMÜZ kutlu olsun, yurdumun kıymetli beyleri, hanımları ve çocukları…