Geleceğimiz çocuklara sahip çıkmalıyız
Çocuk ve gençler diğer bütün ülkelerin olduğu gibi bizim ülkemizin de güvencesi, geleceğin çiçek kokan , tertemiz mimarlarıdır. Ülkemizde halen yaşayan nüfusun yüzde otuzu 0-14 yaş grubunda olduğu verisine sahibiz. Yüzde yetmişi ise 29 yaş altı grubu oluşturuyor. Bu demek oluyor ki ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa sahip. Peki, bu genç ve dinamik nüfus hakkındaki gerçekler nedir? Bu bahar kokulu çocuklarımızın ruhsal, fiziksel ve tabi sosyal açıdan sağlıklı gelişimleri ne durumda?
Nüfus yoğunluğumuzun büyük bir çoğunluğunu oluşturan bu dinamik kesim büyük bir tehlike ve boşluk içinde. Başına bir şey gelmeden hasbelkader mezun olmuş, iş aramakla evde pineklemek arasında vaktini heba eden bir kesim, narkotiğe bulaşmış ya içici ama mutlaka ilerleyen aşamada torbacı ya şiddete maruz kalan, ya uygulayan ya tenine ruhuna zarar verilmiş, örselenmiş durumda ya da öldürülmüş ortadan kaldırılmış, akıbeti belli olmayan çocuklar…
Mutlu, sağlıklı çocuk popülasyonu giderek azalıyor. Bu hem toplumun en kıymetli yapı taşı ailenin sağlıklı olmadığını bu dinamiklerin giderek yozlaştığını, bir şeylerin ters gittiğini gösteriyor hem de devletin başında yapının ve yönetimin bu konu üzerinde olumlu hiçbir etkisinin olmadığını, bu işi eline yüzüne bulaştırdığını gösteriyor. Oysa geleceğimiz olan gençlerimizin, çocuklarımızın sağlıklı gelişimlerinin sağlanmasında başta anne baba ve okulu ve öğretmenleri olmak üzere tüm toplumun ve kurumların yadsınamayacak kadar önemli rolleri vardır.
Şimdiye kadar olan ve kötünün, acının daha az yaşandığı iki binli ve daha önceki yıllardaki gibi sağlıklı yuvaların sayısı giderek ve hızla azalmaya başladı. Hızlı ve plansız başı boş kentleşme, istenmeyen ancak hala devam eden sığınmacı sorunu, şehirler arası artan yerli göç hızı, devletin vatandaşına sağladığı desteğini sığınmacıya aktarması, Türk milletine verilen sosyal desteğin azalması ya da kaldırılması, sığınmacılarla artan nüfusla beraber zorlu çalışma yaşamı ve akabinde işsizlik, giderek artan ekonomik sorunlar ve yığılan borçlar, küreselleşmenin olumsuz etkileri özellikle kitle iletişim araçlarının, kontrolsüz, uygunsuz, bilgisiz, denetlemesiz çocukların, gençlerin elinde iyice yaygınlaşması gibi olumsuz durumlar, geleceğimiz çocukları adeta bir örümcek ağı gibi çevrelemektedir.
Bu gibi durumlar okul çağındaki çocukların hem de ruhsal hem de sosyal gelişimlerini çok olumsuz etkileyebilecek ve etkiliyor olduğunun farkında olmayan ya da farkında gibi davranmayan yetkililerin gençliğin içindeki tehlikeden birinci derece sorumlu olan taraftırlar. Ülkemizin de 1995 yılında taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde belirtildiği üzere, çocuğun ekonomik istismardan; korunması adı altında geçen ancak hala çocuklarımızın tehlikeli işlerde çalıştırılmasından değil çalıştırılmasına engel olunması gerekliliğini yerine getiremiyoruz.
Eğitim başlığı altında hala merkezde ancak özellikle mecrada eğitim hakkına kavuşamayan çocuklarımızı var. Tabii burada giderek içi boşaltılmış din dersleri vermenin dışında çocuğa adam gibi eğitim vermenin hayal olduğu durumlardan bahsetmek bile istemiyorum. Sağlık hakkına gelince ailesi, akranları ya da dışardan yabancılar tarafından şiddet gören, fiziksel, ruhsal ya da sosyal gelişiminin zarar görmesinden korunması adına eksik yapılan ya da yapılmayan durumların varlığı, her türlü cinsel sömürüye ve suistimale karşı korunmasını yasal bir zorunluluk olarak tanımlanmasına rağmen aile içi de olmak üzere cinsel sömürüden korunmayan çocuklarımız bulunmaktadır.
Yazık ki bu maddeler sadece kâğıtlara yazılmış, matbu kalmış, çocuklarımız korunmaktan uzak, her gün avuçlarımızın arasından kayıp gitmekte, yok olmaktadırlar. Ülkeyi yönetenler de okul da öğretmen de aile de hatta Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek evlatları da çocuklarını korumakla yükümlüdür. Kimin yanında ise ona emanettir ve canı pahasına sahip çıkmak, korumak ve gözetmek zorundadır.
Geleceğimiz olan çocuklar biyolojik olarak kimin çocuğu olduğunun hiçbir önemi yoktur, olamaz. Bu çocuklar, bu ülkenin çiçekleri, geleceği aydınlatan güneşidir. Bu çiçekleri koparmaya kalkan eller kırılmalı, bu güneşi söndürmeye çalışan girişimler engellenip bu katliama karışanlar pişman edilmesi için gereken yasal düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir.
Her yıl on binden fazla çocuğun kaybolduğu acı gerçeği yalnız kaçıran caninin değil buna engel olamayan cahil, duyarsız umursamaz, çocuğuna sahip çıkamayan anne babanın , onu koruyamayan devletinde suçu ve ayıbıdır. Çocukların zarar görmesine sebep olan suçlar en ağır şekilde verilmeli ama önce onlara zarar veren her türlü sebebiyet ortadan kaldırılmalıdır. Bu ülkenin çocukları hiçbir ülkenin çocuklarından daha az kıymetli değilidir.Bu ülkenin çocukları her birini biz korumalı sahip çıkmalıyız.
Çocuklarımıza sahip çıkacak zekaya, vicdana, eğitime, ahlaka ve yasaya kavuşmamız dileğiyle.
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.