Sahi, Suriye’de ne işimiz var(dı)?
Esat’ın firarından sadece 24 saat önce, Suriye diktatörüyle ‘bir an önce temas sağlanmasını’ istedi. Bir gün sonra da ‘rejimin çöktüğünü’ duyurdu.
Burnumuzun dibindeki, 910 kilometre sınırımız bulunan ülkede yaşanan gelişmelerden bihaber… Muhalifler, 11 gün içinde Şam’ın kapılarına dayanmış. Esat’ın günlerdir sesi çıkmıyor, nerede olduğu bile meçhul. Ama CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin, bir gün sonra ülkeden firar edecek düşük adamla, bir an önce temas sağlamasını istiyor.
Bir gün sonra, Esat’ın Suriye’den kaçtığı ortaya çıkınca da hikmet yumurtluyor: “Suriyelilerin evlerine dönüşlerini mümkün kılabilecek kapsamlı bir program derhal ortaya konulmalıdır.”
Sadece bu mu? Özgür Bey, Suriye’deki devrimin nereye evirilmesi gerektiğine dair de ‘ufuk açıcı’ (!) laflar ediyor:
“Şimdi artık Suriye'de daha fazla kan dökmeden iç savaşı kesin bir şekilde sonlandırmanın, tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurmanın zamanı…”
CEHALET NE GÜZEL ŞEY!
Türkiye’nin 13 yıllık Suriye politikasını ‘isabetsiz’ bulan CHP Genel Başkanı, aslında o yanlış bulunan politikalar sayesinde komşumuzun diktatörden kurtulduğunu bile idrak edemiyor.
Partisinin 2 numarası olduğu zaman da farklı değildi. Gerek kendisi, gerek devirdiği eski Genel Başkanı, gerekse partisinin bazı ‘ileri gidenleri’, Türkiye’nin aktif ve eyleme dayalı dış siyasetini eleştirdiler. Şu akıldışı cümleleri, Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, CHP’nin ileri gelen ve ileri gidenleri defalarca kurdu:
- Suriye’de ne işimiz var?
- Kim, PYD mi bize saldıracak? Onlar vatanlarını savunmak için kurulmuş bir oluşumdur?
- Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ne işi var?
- Libya’da ne işimiz var?
- Maalesef Türkiye, Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a yardım ediyor.
İDRAK SORUNU
Gerçekten şaka gibi… Bu ülkenin Anamuhalefet Partisi’ni yönetenler… Ve Türkiye’yi yönetmeye talip olanlar, bugüne kadar hiçbir temel iç ve dış siyasî meselede, isabetli bir teşhis koyamadığı gibi, Türk dış politikasının istikametini de idrak edemediler.
Daha da beteri, başta Almanya olmak üzere, Türkiye’ye şaşı bakan ülkelere koşup, bizzat kendi ülkelerini kötüleyebildiler.
Türkiye ve onun kahraman ordusu, savunma hattını sınırlarımızın ötesine taşırken, içimizdeki İrlandalılar, “Orada ne işimiz var? Buraya niye gittik?” şeklinde, vasat zekâ ürünü sorular sordular. Ve biz de, bu kafadan öngörü, ufuk, bilgece siyaset bekliyoruz.
Silahlı Kuvvetlerimizi, ülke menfaatlerini temin, vatan savunması ve terörle mücadele amacıyla yurtdışına göndermek üzere yetki tezkereleri Meclis’e geldiğinde, PKK’nın siyasî uzantılarıyla birlikte ‘hayır’ dediler.
SESLERİ KAÇ DESİBEL ÇIKIYOR
PKK’nın siyasî uzantıları demişken… Suriye’de denklem değişince, DEM Parti de sudan çıkmışa döndü.
Bu güruhla ilgili uzun zamandır zihnimde oluşmuş bir kesin hüküm var: “PKK partisinin sözcüleri konuşurken, ağızlarını ne kadar büyük açtıklarına ve seslerinin kaç desibel çıktığına bakınız. Ağızları geniş açılıyor, sesleri de gür çıkıyorsa, ‘dağda işler yolunda gidiyor’ demektir. Yok, ağızları daralmış, sesleri de kısık çıkıyorsa, terör baronları ve mayın eşeklerinin nefesi kesilmiş demektir.”
Şimdilerde DEM’cilerin çark etmiş laflarına dikkat ediniz. Ağızlarını daralmış, seslerini iyice kısılmış bulacaksınız. Sebepsiz değil… Türk Devleti, önce Irak’ın kuzeyinde nefeslerini kesti. Pençeler vuruldu, kilitler kapatıldı.
Sonra Suriye’ye geldi sıra. Aynı tastan çorba içtikleri, bir anlamda ‘velinimetleri’ olan Esat haini, çekildiği yerleri PKK/PYD’ye peşkeş çekerek kaçtı. Fakat Türkiye’nin de arkasında durduğu muhalif güçler Şam’a yerleşince… Dahası Türkiye, Tel Rifat ve Münbiç’i teröristlerden temizleyip, gözünü Aynelarap’a dikince, terör uzantılarının abdesti daraldı.
TÜRKİYE’SİZ OYUN KURULAMAZ
Suriye’nin güneyindeki Deyrizor ve Rakka gibi şehirlerde, ABD desteğiyle ezdikleri Arap aşiretleri de kafayı kaldırınca, PKK/PYD teröristleri için yolun sonu göründü.
Yani yukarıdan Türkiye, aşağıdan yeni Suriye yönetimi bastırdığında, arada tost olup gitmek var.
İşte, DEM’ci Tuncer Bakırhan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin konuşsun’ çağrısından medet uman ‘kısık sesli’ konuşmasını da bu kapsamda değerlendirmek lazım.
Lafı uzatmaya gerek yok. Türkiye, doğru bir istikamette ilerlemektedir. ABD, Rusya, İran ve Avrupa ülkelerinin karşı çıkmasına rağmen, Irak ve Suriye politikasını tavizsiz yürüttü. İran tası tarağı toplayıp Suriye’den gitti. Rusya’nın neredeyse Suriye’deki varlığı tartışılır hale geldi. ABD ise girdiği bataklıktan çıkmanın yollarını arıyor.
Neticede olması gereken oluyor. Hep söylüyoruz: Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlarda Türkiye’nin onay vermediği hiçbir siyaset yürümez, hiçbir proje uygulanamaz.
Bugün Suriye’de, yarın Filistin ve Lübnan’da…
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.