İblis’in Enikleri çizgiyi aştı
Terör örgütü İsrail’in Gazze’deki Müslümanlara yönelik soykırımı 5 ayını doldurdu. Yüzde 70’i kadın ve çocuk olmak üzere, 30 bini aşkın sivil Filistinli, tüm dünyanın gözleri önünde katledildi.
İblis’in Eniklerinin son marifeti (!), açlıktan ölmemek için yiyecek alma umuduyla yardım kamyonlarının etrafında toplanan sivilleri tankla-topla ve keskin nişancı atışlarıyla topluca öldürmek oldu.
Gerçekten insanın aklı, bunca zulmü almıyor. Tarih, Haçlıların Kudüs’ü işgal ettikten sonra yaptığı katliamı da, Moğol istilası sırasında yaşanan katliamı da gördü. Fakat terör örgütü İsrail’in 5 aydır yaptığı insanlık dışı soykırım, tarihte eşi görülmemiş bir noktaya ulaştı.
İblis’in Enikleri, ‘insanlık dışılığın’ da sınırlarını aştı.
Bir hususu zaman zaman tekrarlıyorum: İsrail adlı terör örgütünün işlediği bu insanlık suçunun özü, Hıristiyan Batı’nın, Yahudilere olan diyet borcunu, Müslümanların sırtından ödemesidir.
Roma İmparatorluğu’nun pagan dönemi de dâhil olmak üzere, ‘Batı’ denilen medeniyet ve insanlık düşmanı yapı, neredeyse her yüzyılda bir Yahudileri katletmiş veya sürgüne göndermiştir.
Elbette Yahudiler, durup dururken Batı'nın hışmına uğramış değil. Allah’ın lanetlediği bu kavim, kendilerine gönderilen peygamberleri katletmek dâhil, her türlü melaneti işlemiştir.
İblis’in lanetli enikleri, Batı toplumlarının kendilerine yaptığı zulümleri hak etmek için ellerinden geleni yapmıştır.
İşledikleri suçlar karşısında Yahudileri ağır şekilde cezalandıran Batı, ne yazık ki bunun faturasını Müslümanlara çıkarıyor. Böylelikle, hem Yahudilere diyet borcunu ödemiş oluyor; hem de Yahudilerin Hıristiyanlara yönelik nefret ve öfkesini Müslümanlara yönlendirmiş oluyor.
Yani bir taşla kuş katliamı…
İblis’in Eniklerinin, her türlü insanlık ve ahlâk sınırlarını aşan acımasız katliamı, yeryüzündeki bütün vicdanlı insanların sabrını tüketti.
ABD başkentinde bir askerin, soykırımı protesto için kendisini yakmasından, birçok dünya ülkesinde, İblis’in Eniklerinin durdurulması talebiyle yapılan kitlesel eylemlere kadar sergilenen vicdanî tepkiler, katliam destekçisi ülkelerin rahatını kaçırdı.
ABD, kendi toplumundan da giderek yükselen tepkileri söndürmek için olsa gerek, Gazze’ye havadan insanî yardım ulaştırmak gibi akla ziyan şovlara girişti.
Yahu, köpek senin köpeğin… Gazze’deki masum sivillere insanî yardım göndereceksen, itinin tasmasını çekersin, saldırıları durdurursun. Tabii derdin şov yapmak değil de insanî bir duruş sergilemekse…
Eğer ABD, itine söz geçiremiyorsa, o zaman biz de sormak isteriz: Köpek mi kuyruğunu sallıyor, kuyruk mu köpeği sallıyor?
Sallanan kuyruk değil de köpekse, vay gele dünyanın haline…
Terör örgütü İsrail, tüm insanî ve ahlakî değer yargılarını yok eden bir fütursuzlukla soykırım yapıyorsa, bu cesareti, ABD ve Avrupalı vicdansızların, savaş gemilerini katliama destek için Akdeniz’e doldurmasından almıştır.
Soykırım destekçilerinin, insanlığın aklıyla dalga geçercesine yaptığı ‘havadan yardım şovları’, zevahiri kurtarmaya yetmez.
Elbette başta Türkiye olmak üzere, insanlığın sabrı, İsrail ve suç ortaklarının vicdansızlığı karşısında taşmıştır.
O bakımdan, İsrail’in, gerekirse askerî güç de kullanılarak durdurulması seçeneği, özellikle Antalya Diplomasi Forumu’nun adından dile getirilmeye başlamıştır,
Uzun lafın kısası, İblis’in Enikleri, her yüzyılda en az bir kez yaptıkları gibi, kendi başlarına gelmesi muhtemel büyük bir felaketin fitilini ateşlemiş gibi görünüyor.
Eh, Cehennem gereksiz değil.