Avrupa: Tabutunun son çivisini bekliyor
İstiklal Marşı şairimiz, merhum Mehmet Akif Ersoy, 100 yıl önce, ‘tek dişi kalmış canavar’ diye nitelendirmişti. O mısranın başına da “Medeniyet dediğin…” diye eklemişti.
Günümüzde ise, Avrupa’nın bir ‘medeniyet’ değil; tam anlamıyla bir ‘Anti-Medeniyet’ olduğu hakikati, dökülen makyajının altından fena halde sırıtıyor.
Avrupa Kupası elemelerinde Türk Millî Futbol Takımı'nın, Batı’nın kibir abidelerinden Avusturya’yı devirmesi, bu medeniyetsizlere fena koydu.
Attığı iki golle rakip takımı perişan eden yiğit Türk evladı Merih Demiral’ın, gol sevincini, evrensel Türklük simgesi Bozkurt işaretiyle kutlaması, galiba Avrupa siyasî baronlarını keven üzerine oturttu. Can havliyle ve hiç utanıp sıkılmadan, saatler içinde karar alıp, Merih’e, Bozkurt işaretinin cezası olarak 2 maç men verdiler.
Tabii futbolu kendi çarpık siyasetlerinin bir parçası olarak gören bu haksızlar tayfasının amacı, Hollanda’yla oynadığımız çeyrek final maçı öncesinde Türk Millî Takımı'nı zayıflatmaktı.
Bir yönüyle acziyet ifade eden bu ahlâksız tavır aynı zamanda, Batı denilen medeniyetsizlik yapısının çöküşüne dair, psikolojik alametlerinden birisidir.
Adaletsiz baronların bu garip hamlesi, vizyonsuzluğun ve siyasetsizliğin de açık delillerindendir. Şöyle ki; akıllarınca Türkiye’ye zarar vermek isterken, bir anda bütün Türk Dünyası’nın ‘Bozkurt’ etrafında kenetlenmesine zemin hazırladılar. Teşbihte hata olmaz, uyuyan yılanın gözüne çöp dürtmek gibi bir şey…
DEĞERLER ALGISI ÇÖKTÜ
Batı; özgürlük, eşitlik, adalet, insan hakları, kadın hakları, hayvan hakları ve daha bilmem hangi ‘uygarlık alameti’ standartları belirlemede ve başka toplumlara dayatmada, kendisini ‘hak sahibi üstün irade’ gibi görüyordu. Nitekim en az 200 senedir bu propagandanın ekmeğini yedi.
Fakat, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla birlikte, Batı’nın ekmeğini yediği ‘değerler manzumesi’ boşluğa düştü. Daha doğrusu, değerler olarak herkese dayatılan standartların, aslında diğer ülkelerin aleyhine işletilen mekanizmaların örtüsü olduğu, kabak gibi sırıtmaya başladı.
Değerler üzerinden köşeye sıkıştırılan, elinden ekmeği alınan, kalkınmasına takoz konulan ülkeler/toplumlar, azıcık uykudan uyanıp, kafayı kaldırdığında, dayatmacıların çifte standardını fark etti.
Buyurun; Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya, Ukrayna’dan Güney Amerika’daki Latin ülkelerine ve nihayet Gazze’deki soykırıma kadar yaşanan işgaller, katliamlar, ahlâksızlıklar… Dünya gördü ki, milletlerarası meydanda değerler diye bir şey yok; sadece emperyalistlerin menfaat çarkı var.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, bazı densiz ve haddiniz bilmez itlerin ‘Kur’an yakma eylemi’ adı altında sergilediği ucuzluklar, kendisini en gelişmişler sınıfına koyan devletler tarafındın ‘ifade özgürlüğü’ kılıfı altında himaye edilirken; çoğu uydurulmuş ve çarpıtılmış ‘Yahudi ve Ermeni soykırımı’ masallarının bilimsel düzeydeki yalanlamaları dahi ‘inkâr suçu’ sayılıp, ceza konusu haline getirilmiştir.
ÜSTÜNLÜK DOĞU’YA GEÇİYOR
İşte dünyanın itilip kakılan toplumlarının bu çifte standartlara karşı isyanı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür…” ve “Daha âdil bir dünya mümkün…” çıkışıyla ete-kemiğe büründü.
Batı’nın çöküş sürecine dair bazı somut işaretlere de bir göz atalım:
Avrupa, yüzyıllardır elinde tuttuğu dünyanın ekonomik hâkimiyetini, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, ABD’ye kaptırmıştı. Batı adına dünya ekonomisine hükmeden ABD ise, geride kalan 30-40 yıllık süreçte, üstünlüğü, Çin başta olmak üzere Doğu ülkelerine kaptırdı.
Sanayi Devrimi’nden beri 250 küsur senedir teknolojik ve bilimsel hâkimiyeti elinde tutan Avrupa ve ABD, son 20 yılda bu hâkimiyetini de elinden kaçırdı. Artık, Türkiye ve Çin başta olmak üzere, teknolojiye birçok Doğu ülkesi de sahip.
Batı denilen medeniyetsizlik güruhu, asırlardır doğal kaynaklarını, hatta işe yarar insan gücünü sömürdüğü ülkeleri de elinden kaçırdı. Bunda, Türkiye, Çin ve Rusya’nın, Afrika ülkelerine dönük açılım politikaları çok etkili oldu.
Gelinen noktada, Avrupa ve ABD için ucuza hammadde, enerji ve işgücü temini imkânları iyice zora girdi.
Batı’nın en açmazlarından birisi de, dünya ülkelerinden çalıp çırparak elde ettikleri haksız refahın getirdiği bencillik ve bunun somut sonucu olan evlilikten ve çocuk yapmadan kaçınma gerçekliğidir. Ve Batı, bu mevzuda, otobandan önceki son çıkışı kaçırmıştır. Geçmiş olsun.
Lafı fazla uzatmayalım: ABD de içinde olmak üzere, Batı’nın dünya hâkimiyeti dönemi bitmiştir. Hem maddî anlamda, hem de manevî anlamda…
Yeni bir medeniyet süreci yaşıyor bütün dünya. Ve Türk Devleti de, dünyayı daha güzel ve yaşanır hale getirecek, daha adil kılacak yeni düzenin kuruluş sürecini omuzlayan başat ülkelerden birisidir.
Bunu anlamak için, geriye dönüp, Selçuklu’nun, Osmanlı’nın kuruluş ve yükseliş süreçlerine bakmak yeterli.
Tabii, günlük hayatındaki basit rahatını, refahını ve midesine gireni aşırı derecede önemseyen mutsuz muzdariplerin bunu anlamasını beklemiyoruz.
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.