Demokrasinin Gölgesinde Gizlenen Koltuk Sevdalıları
Türkiye'nin siyasi sahnesinde, aynı siyasi figürlerin seçim dönemlerinde birbirleriyle rekabet etmeye devam etmeleri ve kazanan adayların koltukları bırakmak konusundaki isteksizlikleri, demokratik sürecin dinamizmini sorgulamamıza neden oluyor.
Birçok seçimde aynı isimleri görmek, toplumun çeşitli kesimlerinde değişim isteğini tetikliyor. Fakat bu değişim taleplerine rağmen, aynı siyasiler farklı amblemler altında ısıtılıp ısıtılıp milletin önüne getiriliyor. Buda siyasette sürdürülebilirlik ve sürekli yenilenme eksikliğine yol açarak, toplumun değişen ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesini engelliyor.
Siyasi arenada uzun yıllar boyunca varlığını sürdüren liderler, "deneyim" ve "istikrar" diyerek koltuklarını bırakmamak için ellerinden geleni yapıyor. Deneyim ve istikrar argümanları siyasi arenada genç ve yeni liderlere yer açma zorluğunu perçinlerken, demokratik katılımın gerçek anlamda sağlanmasını da engelliyor.
KOLTUĞUN BİR AYAĞINI TUTAN BİR DAHA BIRAKMIYOR
Eskişehir’de bir muhtar 39 yılın ardından “tadında bırakmak lazım” diyor. Bu durum sadece yerel seçimlerde, belediyelerde geçerli değil. Seçim yapılan bütün her yerde maalesef bir koltuk sevdası almış başını gitmiş. En basit derneklerden tutunda, meslek odalarına kadar her alanda koltuğa memur olmuş, koltuktan emekli olacaklar var.
Demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesi ve Türkiye’nin geleceğe hızlı bir şekilde ilerleyerek sağlam adımlar atması için siyasi liderlerin değişim ve yenilenmeye açık olmaları, genç isimlere fırsat tanımaları çok önemli.
Genç ve dinamik isimlere fırsat tanımak, toplumun çeşitli katmanlarından gelen taleplere daha duyarlı bir şekilde yanıt verilmesine olanak tanıyacaktır. Aynı zamanda, uzun yıllar süren adaylık ve koltuk sevdası, demokrasinin taze kan almasını ve daha etkili bir şekilde işlemesini zorlaştırıyor.
DEĞİŞİM İSTEYENLER DEĞİŞİME KENDİSİNDEN BAŞLAMALI
Siyasi arenada uzun yıllar süren adaylık ve koltuk sevdası, demokratik süreçlerin dinamizmini azaltıyor. Bu durumu aşmak için, siyasi liderlerin demokratik değerlere artık saygı göstermeleri, değişim ve yenilenmeye açık olmaları gerekiyor. Aksi takdirde, demokrasinin gerçek anlamda işlemesi ve toplumun çeşitli taleplerine uygun politikaların geliştirilmesi konusundaki zorluklar devam edecektir.