Yine yeni yeniden

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Yeniden sivil Anayasa ve Türkiye yüzyılı söylemlerine geldi dayandı süreç, zannedersiniz Türkiye yüzyılı olarak ilan edilen süreç yeni başladı, hatta daha başlamadı da tek engel bu yeni ve sivil anayasanın olmaması. İktidar böyle bir şansa yeni ulaşmış gibi davranmaya devam ederken, bir taraftan da terörsüz Türkiye söylemini her fırsatta konuya dahil etmeye özellikle dikkat ediyor.

Burada önemli olan Türkiye yüzyılı bölümü değil, orası konunun biraz idealize edilmesi ile ilgili ama hepimiz "Türkiye Yüzyılı" söyleminin 2023 yılının 29 Ekim'inden beri kullanıldığını hatırlıyoruz. Yani şimdi, eğer yeni anayasa yapabilir ve "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşırsak başlayacak olan bir Türkiye Yüzyılı'na işaret ediyor iktidar sahipleri, demek ki en iyi ihtimalle başlangıç 29 Ekim 2025 olacak.

Ama bu başlangıç için yetmeyen bir meclis aritmetiği var ve iktidarının 23. yılında bu aritmetiği bir şekilde sağlamak isteyen bir iktidar. Bu sefer değişiklikleri halka sorma çoğunluğu ile de yetinmek istenmediği kesin. Çünkü bu tarz bir soruya şu aşamada verilecek cevaptan çok umutlu olmayabilirler.

Bu yeni ve sivil anayasa çağrılarının, terörsüz Türkiye ile aynı cümlede kullanılması da akıllara bir sürü soru getiriyor. Daha doğrusu bu söylemlerin birlikteliği malumun ilanı oluyor.

Daha önce de defalarca Anayasanın belli maddeleri üzerinden, vatandaşlık tanımına varıncaya kadar oluşturulan tartışmalar hepimizin yakın hafızasında, hatta asla olmayacağını var saydığımız şekilde terörist başından, önder ve sayın diye bahsedilmesine karşı gösterilen müsamaha da çok yakın hafızalarımıza kazındı.

Dönem dönem bazı AKP’li isimler tarafından da çok net şekilde dile getirilen anayasa değişiklikleri de artık yeterli olmayacak gibi. Yeni ve sivil bir anayasa ihtiyacına 23 yılın sonunda neden ihtiyaç duyulduğunu ise aslında defalarca söyledim ve yazdım. Ben bu konuya karşı çıkanlar içinde en iyi niyetle bakanlardan biriyim sanırım.

Hâlâ bunun bir sistem dayatması ya da Cumhuriyet karşıtlığı üzerinden okunmasının yeterli bir analiz olmayacağını iddia ediyorum. Elbette şu aşamada bu taleplerin de olmadığını söylemek benim içinde olanaksız, ancak yaşananlara katlanan isimlerin kimler olduğuna bakınca bir zaruret halinden bahsetmeden olmaz.

Bütün bunları düşünürken bir haber ilişti gözüme, tamamen bu konular arasındaki bağlantıyı izah eden bir haberdi bu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç durumu şu şekilde birleştirerek izah etmeyi tercih etmişti nihayet:

"Bu noktada yeni bir anayasa, baştan sona yeni yazılmış, sivillerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, milletin temsilcilerinin yazdığı bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'na başlamamız lazım. İnşallah bu konuda Meclis'te bir uzlaşma sağlanır" dedi.

Bu noktada yeni bir anayasa, baştan sona yeni yazılmış, sivillerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, milletin temsilcilerinin yazdığı bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'na başlamamız lazım. İnşallah bu konuda Meclis'te bir uzlaşma sağlanır. Meclis Başkanımızın bu konuda başlatmış olduğu bir çalışma var. O çalışma, 'Terörsüz Türkiye' hedefindeki çalışmalar. İnşallah ülkemiz Türkiye Yüzyılı'na başlarken tüm prangalarından kurtularak, demokratik hukuk devleti yolunda milletimizin refahı ve ülkemizin kalkınması noktasında emin adımlarla yoluna devam eder”

Ne güzel değil mi terörsüz bir Türkiye, sivil bir anayasa ve Türkiye yüzyılı, bu üçlemeye itiraz edebilecek aklı başında kemse düşünülemez sanırım. Ancak her seferinde aynı soru ile muhatap olacak bir cümleler bütünüdür bu. Beden şimdi?

Her seferinde bu cümleleri şartsız şekilde destekleyen muhalefetin bir kısmına da bu soruları yöneltmek elbette hakkımız değil mi? Daha düne kadar güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir proje ile halkın karşısına çıkan muhalefetin içindeki bazı partiler ve isimler dahi bu üç cümleni aynı anda kullanılmasına itiraz edemiyor ise bu ya samimiyetsizliklerindendir ya da bu süreçleri aslında kendilerinin neden yönetmediğine dair kalp kırıklıklarındandır.

Sonuç olarak, bütün bu olup bitenin arasında bugün İsrail bir kez daha sözünü tutmadı ve ateşkesi bozdu.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız