Mesuliyet ve kalite

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Sabah sabah planlı elektrik kesintisi olduğunu söylüyor telefona gelen mesaj ama aslında bir gidiyor, bir geliyor. O kadar da planlı olmadığını fark ediyorsun. Bu plandan bizim haberimiz de yok dahası, hatta aslında belki kesenlerin dahi tam olarak haberi yoktu ve telefonla mağdurlar sorunca haberleri oldu.

Zaten genelde elektrik faturalarımızı da devletimizin indirimli şekilde bize yansıttığını öğrendik kısa süre öncesine kadar. O sebeple de mesela bugün saatlerce kesilecek olan elektrik nedeni ile evde üşütüp hasta olacak bir çocuğumuz olmasının, mesuliyeti o şirkete ait olamaz. Ya da zaten içinde çok da bir şey olmayan buz dolabının içindeki bir gıdanın bozulmasının mesuliyeti de.

Bu mesuliyetsizlik konforu doğal olarak kalitesizlik olarak yansıyor vatandaşa.

Yazıya buradan girince birçok mesuliyetsizlik konforu aynı andan aklına geliveriyor insanın elbette ama bir türlü kendi gündemine dönemeyen bir toplum açısından mesuliyetler üzerine konuşmak dahi zor. Tam işte bu elektrik kesintilerinin mesuliyetini birilerine nasıl yüklerim diye düşünürken, bu sefer Merkez Bankası ile ilgili haberlere denk geliyorum.

Haberlere bakılırsa Merkez Bankası 2024’ü de zararla kapatmış. Buradaki ayrı yazılan de 2023'ü de zararla kapatmış olması nedeniyle orada. Yani üst üste iki yıldır zarar eden bir Merkez Bankamız var. 2023’te 818.2, 2024’te 700.4 milyar Türk Lirası bir zarardan bahsediyor haberler.

Üst üste iki dönem zarar, daha önce rastlanan bir şey değilmiş öyle de diyorlar. Ama rakam düşmüş, hem de Türk Lirası bazında düşmüş, yani enflasyonu ve yükselen kuru da eklersek belki de zarar bile etmemişizdir.

Sonra yine Türkiye’de güzel şeyler de oluyor haberlerinden biri: Kabataş Lisesi öğrencisi Cemil Türk, Harward tarafından lise öğrencilerine yönelik makale yarışmasını kazanan ilk Türk oldu.

Orta gelirli bir ülkede gelir vergisi yerine tüketim vergisine geçilmesini konu alan bir makale yazmış bu genç arkadaşımız, hatta makale Harward İktisat Fakültesi tarafından da yayınlanacakmış.

Haberin bugün gündem olması ise ayrıca manidar sanki değil mi? Lise öğrencilerinin, öğretmenlerinin akıbetinden endişe ederek eylem yaptıkları günden hemen sonra. Zaten aslında öyle bir endişeye de mahal yokmuş, öğretmenlerinden kimse açığa alınmıyormuş, sadece tayin ediliyormuş. Sayın Milli Eğitim Bakanı öyle demiş neticede.

Ama zaten bizim bunlara ayıracak zamanımız yok. O işlere Harward baksın, zaten merkez bankası da bağımsız bir kurum olduğu için oradan da bir mesuliyet doğmuyor bizim tarafa. Bizim asıl işimiz siyaset, yeni dünya düzeninde edineceğimiz yer. O arada planladığımız büyük hamleleri bizim adımıza kimlerin yapacağı. Bütün bunları anayasayı değiştirsek de mi yapsak değiştirmesek de mi yapsak

Zaten o yukarıda yazdığım şeyler hep teferruat ve hatta bizler o büyük hedeflere ulaşmayalım diye yapılan organizasyonların parçaları. Böyle küçük sorunlarla uğraşarak zaman kaybedelim ve önümüze düşen büyük bir imparatorluk fırsatını ıskalayalım diye uğraşanlar var.

Netice de Harward tarafından makalesi yayınlanacak olan Cemil Türk de bu dönemde yetişti. Her ne kadar bu genç arkadaşımızın takdire şayan başarısı da ekonomideki bazı adaletsizliklere işaret ediyor olsa da demek ki böyle bir vergi sorunumuz olmasa o başarıyı elde edemeyecekti, diye bakmak lazım meseleye.

Ama şu aşamada gerçekten ekonomiden büyük sorunlarımız var, Orta Doğu’da kaynayan bir kazan var, bugüne kadar hep eleştirdiğimiz, hep onlar gibi olmadığımız için şükrettiğimiz Orta Doğu ülkeleri gibi olmamak adına yapılması gereken çok önemli hamlelerimiz var. Elbette bunlar ne ekonomiden ne üretimden, hele de eğitimden kesinlikle bağımsız sorunlar değil.

Mesele şu ki bu sorunların temelinden çözülmesi için bir proje ile ilgilenen kimse siyasetten süratle dışlanıyor ya da etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Halk olarak biz de bunu epey kanıksadık, şu aşamada itiraz etme bayrağını alan gençlerin de bizim bu kifayetsizliklerimize kurban edilmemesi ve itirazlarının kimse tarafından kullanılmasına izin verilmemesi çok önemli.

Bizim unuttuğumuz bir şeyi yapıyorlar belki çoğunluğu ama itirazlarını sahiplenmek, asıl itirazlarını anlamamak olur bence.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız