Konu hep aynı, gündem farklı

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Konuyu biraz değiştirmek istiyorum ama değişmiyor, hemen her konu aslında birbiri ile ilişkili başından beri de bunu söylüyorum.

Dün akşam bir basketbol maçı vardı ve o maçta kazanan takımın koçunun açıklaması kısa süre de olsa gündem oldu. Elbette genel gündemden bağımsız değildi ama o kadar başka konular üzerine dikkat kesildik ki bu tip şeyler detay kalıyor.

Türk Telekom Baş Antrenörü Erdem Can deplasmanda kazandıkları Manisa Spor maçından sonra her zamanki gibi açıklamalarda bulundu. Evet çok fazla dikkat çekmedi, bazı sitelerde "Erdem Can sokağa çıkanlara sahip çıktı" diye de yazıldı.

Aslında konuşmasının tamamına nedense ulaşamadım ama normal şartlarda kulüpler bunları paylaşıyor diye düşünüyorum.

Ancak sonrasında daha ilginç bir şey oldu ve ortaklık yapısı aşağı yukarı herkes tarafından bilinen Türk Telekom yönetimi, Erdem Can tarafından söylenen sözlerle ilgi açıklamalar yaptı. Enteresan olan bunu kulüp yönetiminin yerine şirket yönetiminin yapmış olması. Belki de o kadar da enteresan değildir ama bana öyle geldi. Çünkü bildiğim kadarıyla her ne kadar aynı adla anılıyor olsalar da kulübün başka bir yönetimi var.

Onların aralarındaki hiyerarşi ve statü meselesi her ne nasıl işliyorsa, kazanılmış bir maçtan sonra Erdem Can tarafından yapılan açıklama ile şirket yönetiminin ilgisinin olmadığı konusunun altını çizmeye epey uğraşmışlar.

Tabii burada Erdem Can tarafından yapılan açıklamalarda nasıl bir sıkıntı olduğunu düşündüler de bu açıklamaları yapma gereği duydular onu bilmiyorum. Sosyal medyadan takip ettiğim kadarı ile Can’ın açıklamalarının altında epey bir destek mesajı da var.

Netice de Can, bir basketbol kulübünün koçu yani açıklamalarının muhatabı çoğunlukla gençler, ancak açıklamalarındaki ifadeler zamanın ruhu dediğimiz şeyle uyumlu hatta çok kısa süre öncesine kadar o açıklamanın yayınlanan bölümlerinde atıfta bulunan gençliğe hitabe hemen her okulun duvarlarında asılı dururdu.

Erdem Can’ın yayınlanan maç sonu röportajındaki, “Mavi gözlü sarışın bir yiğit bize çok önemli bir kılavuz verdi, o da Atatürk’ün gençliğe hitabesi, onu takip edelim” bölümü gündem olduktan sonra sosyal medyada da son derece büyük ilgi görmüş görünüyor. Bu ilginin ağırlıklı bölümü de olumlu. Ama ciddi şekilde spor siyaset bulaştı baskısı da yer almış medya da.

Ardından da Türk Telekom tarafından bir açıklama yapma gereği duyulmuş. Dediğim gibi bildiğim kadarıyla spor kulübünün yapısı Türk Telekom’un idaresinden farklı ama neticede hiçbir şey olmasa adları aynı. Açıklama oldukça uzun. Ancak Erdem Can’ın yaptığı açıklamaların kasıtlı olarak bir kısmının servis edildiğinden bahsediliyor orada. Yine de okuyunca açıklamaya eleştirel yaklaşarak özetle bu konular bizi ilgilendirmez denmiş.

İşte ben de gündemden böylece uzaklaşmak isterken, gündemin göbeğine düşüyorum yine, ben bu yazıyı yazarken Ekrem İmamoğlu için tutuklama kararı çıkıyor mesela.

Aynı andan dün akşam Mansur Yavaş’ın yaptığı açıklamalar ve uyarılar geliyor aklıma bir daha. Saraçhane meydanında, mücadelenin tam olarak ne olduğunun altını çizmişti Mansur Yavaş, bir taraftan adı çözüm olmayan sürecin içinde yer alan DEM ve PKK bir taraftan da güya İmamoğlu’na destek veriyor görünüyordu. Yavaş ise bu tertibi meydandan isimlerini anarak dile getirince bir başka oyun daha en azından görünür oldu.

Yavaş, Saraçhane'de konuştuktan sonra da ses yine bilindik ve beklenen yerlerden geldi. Her gün bir başka argümanla bir başka yerde destek alan ve verenlerin içinden son derece izansız tepkiler geldi Yavaş’a, iyi de oldu. Bugün bir hak arama mücadelesi içinde yer aldığını ifade eden CHP en güvenilmez ortağının kim olduğunu bir kez daha test etmiş oldu.

Ne garip değil mi bir yazıyı bile, sadece bir konuda yazmayı beceremiyorum.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız