Her şey tesadüf aslında

Aslında Mansur Yavaş, çocuklara neden pamuk şeker dağıtıyorsunuz demedi. Neden burada da dağıtmıyorsunuz dedi. Ama cümle yanlış anlaşılmaya uygundu ve çok başarılı bir şekilde yanlış anlaşıld

Sonra o cümleleri gayet güzel eğip bükenler "Mansur Yavaş’a, katil ve faşist" dedi, suç duyurusunda bulundu. Hatta Mansur Yavaş konuşmasının herhangi bir bölümünde "Kürt" de demedi, "PKK ve DEM" dedi ama eğip bükme konusunda mahir aynı isimler kendilerinin bütün Kürtleri temsil ettiklerine dair bir algıyı ortaya koydular.

Dahası bugün Kürdistan Yurt severler Partisi Mansur Yavaş’ın bahsettiği ve paçavra dediği bayrakla ilgili de bir açıklama yaparak o bayrağın Kürdistan bayrağı olduğunu ifade etti.

Nevroz kutlamaları adı altında APO posterleri ile birlikte Kürdistan Bayrağının sallanması için uygun yer olarak, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını seçmek eğer normalse Mansur Yavaş tarafından kullanılan ifadeleri bundan sonra da kullanmamak gerekecek demek ki.

Öcalan posterleri ve Kürdistan bayrağı artık bu ülkenin normali demek mi? Oluyor diye düşünmek için çok geç sanırım. Burada benim epeydir dile getirdiğim ve yazdığım bir Ortadoğululuk sürecine doğru gidiş var.

Ama yeni adını sosyal medyada ve medyada 2. Cumhuriyet diye anlatıyorlar. Aslında isim yeni değil, ilk defa 1961 yılında Cemal Gürsel tarafından kullanılmış bir ifade bu. Ama daha sonra kendilerine liberal aydınlar diyen ve içlerinde son derece tanıdık isimlerin yer aldığı bir grup bu ifadeyi 1990'larda sıkça dile getirmişlerdi.

Şimdi yeniden gündemde 1961 yılında bu ifadeyi kullananlar açısından bakıldığında pek de ciddi bir anlam yüklenmesi mümkün değil. Amam 1980’den sonraki gidişatta dönemin özellikle sol liberal aydınları tarafından kullanılırken birçok insanın ruhunu okşadığını tespit etmek gerek.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma kararının verildiği tarihin Nevroz'la aynı tarihe denk gelmesi elbette sadece büyük bir tesadüftür. Ancak yine de bu tesadüfün sonuçları olmuştur. Mansur Yavaş’ın cümleleri ardından İstanbul'da düzenlenen mitingde ağır sözlerle anılan Yavaş’ın yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in dahi mesajı zor okunmuş hatta ıslıklanmıştır.

Özgür Özel Yavaş’ın tamamen kasten yanlış anlaşılan cümlelerini yok sayma noktasına gelmiştir. Bu yok sayma noktasında da yanında DEM Parti heyetinin olması ise aslında normaldir.İşte İstanbul ve Türkiye’nin birçok yerinde DEM Parti üzerinden organize edilen Nevroz kutlamaları ile İmamoğlu’nun tutuklanmasının aynı güne denk gelmesi ile oluşan bu tesadüfi iklim, Yavaş’ın "paçavra" dediği bayrağın Türkiye Cumhuriyetinde dalgalanması ve epeydir dillendirilen şartsız barış süreci ile ne kadar ilgili, onu göreceğiz.

Ama öyle görünüyor ki bu tesadüfler zinciri biraz daha devam edecek gibi. Nevrozda adı çözüm olmayan sürecin son derece önemli bir aşama kaydedeceği zaten konuşuluyordu. Hatta o kadar ki bu süreçle ilgili olarak hiçbir şart öne sürmeyen PKK tarafının bayraklarına ve APO resimlerine izin verileceği de aşağı yukarı belliydi.

Normal olarak hiçbir şart öne sürmeyen PKK tarafının Kürdistan Bayrağı açmasının altında da başka başka sebepler aramamak gerekirdi ama işte 2013 yılında yine Nevroz alanında Türk Bayrağı yokken Aysel Tuğluk konuşmasında “PKK laikliğin güvencesidir” bile diyebilmişti. Sanırım artık laiklik konusu da gündem dışı.

Bütün bunlar tamamen tesadüfen, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile aynı güne denk gelirken, konuya eleştirel yaklaşan hemen herkesin dışlandığı bir dönem yaşıyoruz. O kadar ki mesela PKK’nın kendisini herhangi bir şarta bağlı olmadan feshetmesi için düzenlemesi önerilen kurultayına ev sahipliği yapması için Malazgirt öneriliyor mesela. 1071 yılında Alparslan tarafından Selçuklu İmparatorluğuna katılan Türk yurdu Anadolu’nun giriş kapısı olan Malazgirt.

Eğer karar verilir ve çağrıya uyulursa tarih olarak da 4 Mayıs Pazar günü öngörülüyormuş. Pazar günü 3 Mayıs’a denk gelse belki de başka bir haftaya alınabilirdi ama belki de 3 Mayıs ile aynı hafta olmasında bir mahzur yoktur.