Aile yılınız kutlu olsun

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Size bir iyi, bir de kötü haberim var. İyi haber emekliler yılı bitti, kötü haber ise bu sefer de aile yılı başladı.

Detayları 13 Ocak’ta açıklanacakmış. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız konu ile ilgili açıklamalarını yaptılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan konu ile ilgili açıklamasında LGBT ile ilgili endişelerini ve bu endişelerin aile yapısına olan olumsuz etkilerinden bahsetmiş.

Kendisine bu konuda yürekten katıldığımı baştan belirteyim. ”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. LGBT gibi aileyi kökten dinamitleyen akımlara karşı ailenin önemini vurgulayan Erdoğan, 2025'in 'aile yılı' ilan edildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aileyi güçlendirmek adına bu kapsamda önemli çalışmaların gerçekleştirildiğini vurguladı.”

Ardından da Sayın Aile Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş sosyal medyadan yaptığı açıklamada aile konusundaki her türlü çalışmayı zirveye taşıyacakları bir süreç olarak 2025'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek takdirleriyle "Aile Yılı" olarak ilan edildiğini bildirdi

Ailenin, aile olmanın, bir aile içinde güvenle yaşamanın mutluluğunu hissedecekleri bir yıl olması için Bakanlığın koordinasyonunda devletin tüm kurumlarıyla kapsamlı çalışmaları hayata geçireceklerini belirten Göktaş, şunları kaydetti:

"13 Ocak'ta Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından detaylarının açıklanacağı Aile Yılı'nda vereceğimiz müjdelerin ve yıl boyunca yapacağımız etkinliklerin ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Toplumumuzun tüm kesimlerini bu anlamlı yılın mutluluğunu aileleriyle birlikte paylaşmaya davet ediyorum” dedi.

Sayın Bakanın da söylediği gibi aslında vatandaşlar çoğunlukla aile olmanın ne demek olduğunu aile içinde güvende olma hissini falan biraz bilirler bu ülkede. Zaman zaman sekteye uğrar huzur, güvenlik gibi şeyler hemen ailelerine sığınırlar.

Sayın Cumhurbaşkanına sonuna kadar katıldığım LGBT konusu görece yeni bir konu olsa da ailenin diğer başka konularda da tehdit altında olduğu gerçeğini de atlamamak gerek sanırım. Aile konusunda eskiden de önemli sıkıntılar yaşandı ama atlatıldı. Bireysellik kültürel kodlarımız tarafından bertaraf edildi. Aile içindeki saygı ve sevgi korundu uzun zaman, hem de toplumun hemen her kesimi tarafından korundu. Ailedeki emir komuta zincirleri eskiden de olsa da muhakkak şefkat içeren telkinler eşlik ederdi o emir ve komutalara.

Kadın anne olmadan önce de bir, Türk ve Anadolu geleneği olarak saygı görürdü. Anne olunca o saygı daha da artardı. Bugün hem iktidarın hem muhalefetin hem de toplumun hemen her kesiminin içinde eleştirebileceği birçok şey bulunan bir toplumun parçası lakin.

2025 aile yılı yerine mesela, "refahı tabana yayma yılı" olsaydı, ardından 2026 "şiddeti önleme yılı" olsaydı, ne bileyim 2027 yılı "eğitimde fırsat eşitliği yılı", 2028 üniversiteleşmek yerine "meslek edinme yılı" olsaydı da sonra mı aile yılına gelseydi sıra?

Neticede emekliler yılını bitirdik diye şükredecek emeklilerin olduğu bir ülke burası ve bir sonraki yıl emekli olanlar sanırım kendileri açısından açlıkla imtihan yılını idrak edecek gibiler.

Aile kurumu dayanışma açısından bütün bu sıkıntıların bir süre daha en az hasarla atlatılmasına zemin olabilir ama o kısa bir süreden sonra hasar tespiti yapamaz hale gelmek mümkün. Eğer toplum olarak hepimizi iliklerimize kadar etkileyen yukarıda saydığım sorunların çözüm yıllarını ilan edip çözüm yollarını da bulamazsak, koruyacak bir aile yapımız da kalmayacak gibi.

Evet tekrar edeyim, LGBT konusunda Sayın Cumhurbaşkanına kesinlikle katılıyorum. Ama kadın cinayetleri, sokak ortasında atılan dayaklar konusunda da bir şeyler yapmak gerekiyor sanki. Ya da kadınların da erkeklerin de ekonomik sıkıntılarla huzurlarının kaçmamasını sağlamak. Eğitimin o ekonomik sıkıntıları aşmak adına destek olmasını sağlamak.

Mümkün mü bunlar adını aile yılı koymakla ya da amaç bunları düzeltmek mi elbette zaman gösterecek ama, umarım emekliler yılı gibi olmaz!

O bakımdan önerim yılların başında değil de sonunda isimlendirilmesi. En azından daha gerçekçi olur.