Birçok bakanlığın adı değişti. Adalet, Bakanlığı hariç bütün bakanlıkların isim değişikliği oldu, İçişleri Bakanlığı adı değişmedi. Ancak bağlı kuruluşlar değişti. Bağlanan kurum ve kuruluşlar değişti. Dışişleri Bakanlığı adı değişmedi. Ancak bağlı kuruluşlar oldu, lağvedilen Avrupa Birliği Bakanlığı buraya bağlandı, Milli Savunma Bakanlığı adı değişmedi. Ancak bağlı kurumlar değişti. Maliye Bakanlığı Hazine ve Maliye oldu, Ulaştırma Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik, Haberleşme Bakanlığı, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı diye 3.defa ismi değişti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım ve Köy İşleri, Tarım ve Orman Bakanlığı diye iki defa isim değişti. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı diye iki defa isim değişti. Gençlik ve Spor Bakanlığı yeni kuruldu. Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı diye üç defa değişti. Avrupa birliği Bakanlığı kuruldu, kapandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı kuruldu, kapandı. Kalkınma Bakanlığı kuruldu, kapandı. Ekonomi Bakanlığı kuruldu, kapandı. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iki defa ismi değişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile Bakanlığı birleşerek bir defa isim değişti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kuruldu, kaldırıldı. Ticaret Bakanlığı kuruldu. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı adı değişmedi ancak alttaki kurumlar değişti. Başbakanlık, başbakan yardımcılığı devlet bakanlıkları, bakanlık müsteşarlıkları kaldırıldı. Adeta devletin hafızası silindi, yok edildi.
Yukarıda saydığım bakanlıkların adı değiştikçe yeni amblem, yeni antetli kağıt, yeni tabela başta olmak üzere milyonlarca bu devletin parası harcandı. Bu kadar isim değiştirerek, tabelaları değiştirerek ne oldu insanların geliri mi arttı? İş arayan iş mi buldu? Evi olmayan evsizler ev sahibi mi oldu? Yeni düzende Bakanlık sadece sekreterya görevi haline getirildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halkın seçtiği milletvekilleri ile bakanlıkların irtibatı kesildi. Bürokratlar milletvekillerinin telefonuna çıkmamaya başladı. Olan kime oldu, gariban vatandaşa TBMM’ne gelen vatandaş gelmemeye başladı. Herkes il başkanlığı aracılığı ile İlçe Başkanı aracılığı ile genel başkana ulaşıp işini halletme, sorununu çözme gayretine girdi. Sorunlar çözüldü mü? Hayır... Biriktikçe birikiyor. Birikecek de, çünkü devlet artık tek kişiden sorumlu. Tek kişi her şeyi çözecek evet sistem tıkandı. İki yıl olmadan. Hızlı hizmet vaadi çöktü iş ve işlemler yavaşladı. Devlet küçülecek derken, devlet daha hantal hale getirildi. Yerele yaymak, yereli güçlendirmek gerekirken 50 yıl öncede vatandaş hizmeti Ankara’dan bekliyordu. Şimdi de daha fazla bekler oldu. Vatandaş milletvekiline ulaşıyor. Milletvekili, bakana ulaşıyor. Bakan seni severim sayın vekilim, ancak genel başkana söyle, ona ulaş diyor. Herkes genel başkana ulaşacaksa orada kuyruk oluyor. 330 milletvekili, 81 il başkanı 973 ilçe başkanı herkes genel başkana ulaşma derdinde, telaşında, derdine çözüm bulmak için. Burada sorun böyle çözülür mü? Hayır... Çözülmüyor. Çözülmez de olan yine gariban vatandaşa oldu. Bakanlık ismi değiştirerek, bolca yeni genel müdürlük oluşturarak olmuyor, olmazda. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, Cumhuriyetin kurumlarını kapatarak, kuruculardan ah aldınız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyet kurumlarının her yerden adını silmeye çalıştınız. Ancak yanılıyorsunuz. Kurumların adı değişebilir. Tabelaları değişebilir de. Bu milletin devletine bağlılığını Atatürk’e olan sevgisini de silemezsiniz silemeyeceksiniz de. Asırlarda geçse bunu unutmayın...
Bakanlık ismi değiştirmek tek işe yaradı, iş bulamayan eski AK Parti milletvekillerinin bakan yardımcısı olmasına vesile oldu. Sevinen sadece bir avuç partili. Millette avucunu yaladı, yalıyor.