Türkiye’de günlük yaşanan gerçekler
Ulaşılamayan, günden güne kangren olan konut sorunu, yüksek fiyatlar nedeniyle ödenemeyecek derecedeki kiralar, günden güne çoğalan kiracı, ev sahibi kavgaları, talep edilemeyecek yüksek faizli, tüketici, konut, araç kredileri, ultra yüksek enflasyon, en üst seviyedeki yaşanan fakirlik, önlemeyen pahalılık, yüksek işsizlik, yatağa aç yatan çocuklar,
Batan esnaflar, açlıkla mücadele eden emekliler, eğitim sisteminin adaletsizliği ve yerlerde sürünmesi, yurt dışına kaçırdığımız sayıları her gün artan başarılı öğrenciler, yetişmiş doktorlar, mühendisler, her meslekten iyi eğitim almış vatan evlatları, artan yoksulluk nedeniyle kaydını donduran öğrenciler,
Hastanelerdeki aşırı yoğunluk, hastalara verilen geç randevular, bulunamayan ilaçlar, geçim sıkıntısı çeken milyonlar, öldürülen kadınlar, pahalılık nedeniyle evlenemeyen gençler, geçim sıkıntısı nedeniyle günden güne artan boşanmalar,
İşsizlik nedeniyle gitgide artan toplu aile intiharları, nüfusumuzu azınlığa düşürecek sığınmacı doğumları, dünyanın en fakir ülkelerinden gelmeleri önlenemeyen göçmenler, parayla vatandaş yapılan uluslararası uyuşturucu mafyaları ve baronları,
25 milyonu aşan icra dosyaları, çökmüş ekonomi, uçan döviz ve altın fiyatları, eksik verileri ile toplumun bütün kesiminin hakkını yiyen TÜİK,
Cumhuriyet'imizin kuruluşundan bu yana kazanımlarımız olan fabrikaların limanların, geliri yüksek İşletmelerin haraç, mezat satılması, Merkez Bankası tarafından kuruş kuruş biriktirilen 128 milyar dolar ve (kefen parası denilen kara gün akçesinin ) har vurup, harman savurarak yok edilmesi,
Pahalı tohum, gübre, mazot nedeniyle tarlasını ekemeyen köylüler, binek aracına benzin alamayan milyonlar, sözde milli olan hükümetçe Londra mahkemeleri garantili ve artışı bir türlü önlenemeyen dövizle, köprü, havaalanı, demiryolu ve hastane için, bir elin parmakları kadar olan müteahhitlere haksız yere yapılan havadan ödemeler, fakirin ödediği vergiden bir avuç zengine hazinemizden özel olarak uydurulan kur korumalı adı altında yapılan haksız ödemeler,
Yargının güvenilmeyen kurum haline getirilmesi, mesnetsiz yere tartışılır hale gelen Anayasa Mahkemesi, itibarı azalan ve yok edilen gözbebeği kamu kurumları, liyakatin değil, partililiğin öncelendiği haksız atamalar,
3-5 maaşlı partili yandaşlar, partiliye sınavsız ve haksız kadro ihdasları, Sayıştay denetiminden kaçırılan trilyonluk kamu ihaleleri, sanki yeni iktidar gelmiş gibi sayısı belirsiz yerli, yabancı mafya operasyonları, hutbelerde bilerek unutulan Ulu Önder Atatürk ve Cumhuriyet'imizin kurucuları ve sayfalara sığmayan daha niceleri...
O nedenle sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız;
50+1 tartışması ki (bunu genişçe ileriki tarihlerdeki yazılarımda örnekleri ile yazacağım) yüksek perdeden gündem değiştirmek ve yerel seçimlere kadar yukarıda saymaya gayret ettiğimiz gerçek gündem konularını konuşturmama, kamuoyunu başka konulara yönlendirme algısı için verilen yoğun suni gündem çabaları,
Bu gerçeklerin toplumumuzun her kesiminin hafızalarında yer etmesini sağlamakta basın olarak bizim en temel görevimizdir. Bu şerefli görevi yerine getirmenin huzuru içerisindeyiz.
“Demokraside İleri gitmiş ülkeler refah ve mutluluk mühendisliği yaparlar, bizde ise hayali bir hamasetle gündem değiştirme, unutturma mühendisliği yapılıyor”
HABERİNİZ OLSUN
HABERİNİZ OLSUN
HABERİNİZ OLSUN !!!