Özgür Özel yerel seçimler öncesi liderlik testinde
Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere 4 Kasım 2023’de yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı bütün partilere demokrasi dersi verecek ve örnek olacak şekilde yapıldı.
Seçim; Özgür Özel’in Genel Başkanlığı ile sonuçlandı, 22 gündür izliyoruz yeni Genel Başkanı, söyledikleri ve uyguladıkları kıymetli. Şöyle ki; 'Kendisine karşı çıkan, yüksek sesle eleştiriler yapan il ve ilçe başkanlarını hemen görevden alacak' söylentisi vardı, onu boşa çıkardı ve hiçbir il ve ilçe başkanını görevden almadı.
Kendi anahtar listesini delerek Parti Meclisine girenleri partinin en üst yürütme organı olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi olarak değerlendirdi.
Yalnızca gelişmiş bazı Avrupa ülkelerinde gördüğümüz 'Gölge Kabine' kurarak CHP’yi iktidara taşıma hedefi gösterdi.
Basında ve TV’lerde (Zoom ) “Çevrimiçi Gurubu” olarak adlandırılan ve ağırlıklı olarak kamuoyunda yıpranmış isimler olan partinin eski yöneticilerinin hiç birini Parti Meclisine almadı, herkesi kucaklayan bir dil kullanıyor, küskün, dargın, üzgün olan herkesi partiye sahip çıkmaya davet ediyor.
Herkesi dinleyen, eleştirilere hak veren bir üslupla yoluna devam ediyor. Bunlar kıymete değer ve çok önemli, şu ana kadar izlediği yöntem takdire şayan. Zaman zaman sert bir ana muhalefet dili kullanması, sol söylemlerini de not etmekte yarar var.
Ancak; Bütün bu uygulamaların göz boyama mı samimi ve içten mi olduğunu göstermek için CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önünde siyasi hayatını bitirecek veya yüceltecek hayati bir kavşak var.
4 ay gibi kısa bir süre içerisinde ülkemiz için, demokrasimiz için hayati derecede önemi olan yerel seçimler var’ ki bu seçimlerdeki başarı kesinlikle erken seçim getirir, başarısızlıkta ise kesin ve kesin CHP’sine Kurultay getirir. Kavşak derken bunu kastediyoruz, yani kavşakta iki yol var birincisi iktidarı erken seçime mecbur eder, ikincisi de hemen Mayıs’ta Kurultaya mecbur eder, onun için bir üçüncü bir yol yok kavşakta sadece iki yol var.
Erken seçim ve kurultay…
Bu nedenle yerel seçimlerde adaylar dost, arkadaş, okul arkadaşı, ev arkadaşı, meslektaş (ki bunu sahada kullananlar var) Kurultayda bizi destekledi, Kılıçdaroğlu’nun adamı ölçütü ile değil objektif nesneler kullanılarak mevcut belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ve yeni adaylar kesinlikle şuna yakın bana uzak diye değerlendirilmemeli, ince elenip, sık dokunulmalı...
Adaylar bana yakın olsun, dediğimden çıkmasın yaklaşımı ile değil 1 oy kiminle fazla alınır ile aday yapılmalılar ki gerçek kucaklama ve partiyi toparlama olsun, aksi halde çok yakın çevre etkisinde kalarak onların kapalı kapılar ardında yaptığı fısıltı kulisleriyle belediye başkan adayları belirlenirse sonuç hüsran olur.
Bize açık dille söylemek ve ikaz etmek düşüyor.
CHP içerisindeki yapılanları ve yaşananları çok iyi takip eden, yakından izleyen, şahsi egosu ve çıkarları için değil, objektif kıstasları ile hareket eden araştırmasını belge ve somut bilgilere dayandıran araştırmacı bir yazar olarak uygulamaları yakından takip ederek, sizlere en ayrıntılı ve tarafsız şekilde değerlendirmelerimi ileride sizlerle paylaşacağım.
Lider olmak burada yatıyor eğer farklı olur da falanın dediği, filanın gölgesi olarak kalınırsa hem CHP’yi gönül ve oy veren milyonlara, hem de ülkemize yazık olur. Hem de çok yazık olur.
Bütün maharet CHP’nin çiçeği burnundaki Genel Başkanı Özgür Özel’de.
Liderlik mi?
Genel Başkanlık mı?
İşte bu durumu kamuoyuna ispat etmenin tam zamanı, kimsenin gölgesi ve emanetçisi olmadığını göstermek için kendisine “Altın Tepsiyle” sunulmuş mükemmel bir fırsat, yani kendi kaderini kendisi belirleyecek.
Özgür Özel Siyasi Geleceğini kendi attığı imza ve uygulamaya aldığı kararlarla kendisi şekillendirecek!
AZ KALDI
HAYDİ HAYIRLISI!