İnce tükeniş

Ataların bir sözü var “Ağar otur, batman gel” diye... Ağar oturmuyor, çocuksu hareketler yapmada öncü, kendini aşırı beğenme, kendini önemli görme, normal bir insanda olmaması gereken her şey var.

Sen nesin, diploman var bunu biliyoruz. Ancak senin diplomana sahip milyonlar var, bu memlekette. Cumhuriyet Halk Partisi seni bir taşra vilayetinde il başkanı yapmış, 4 dönem üst üste milletvekili yapmış, TBMM’de partinin genel başkanını temsilen gurup başkan vekili yaparak kırmızı plakalı makam sahibi yapmış, muhalif olduğunu bilmesine rağmen seni cumhurbaşkanlığı adaylığı ile taçlandırmış. Güzelce köşene oturup bu unvanlarla gurur duysaydın olmaz mıydı? Torununa güzel anılar anlatsaydın olmaz mıydı?

Yok... Sen illaki komplekse kapılıp egonu şişireceksin, hazmetmeyi gösteremeyeceksin.

Sen ne yapmışsın? Eline yüzüne bulaştırıp tam anlamıyla bir çuval inciri berbat etmişsin. Daha seçilmeden etrafında olanlar başta olmak üzere herkesi kırmışsın, agresif kişiliğini her yerde belli etmişsin.

“Cumhurbaşkanı oldum” havalarına girerek kendini dev aynasında görmeye başlamışsın, partiyi ikinci plana iterek her şeyi ben yaptım havalarına kapılmışsın.

Keramet sendeyse, kampanyadaki paraları “Babanın Elmalı köyündeki 2 ineğini satarak mı karşıladın?” diye sorarlar adam olana. Bu sorunun cevabı evetse milyonlarca seçim broşürlerini kim vatandaşa ulaştırdı, tanıtım broşürlerini sokaklarda kim dağıttı, tanıtım kampanyasını işyerlerine, evlere kim ulaştırdı, bayrak ve flamaları kim direklere tırmanarak yapıştırdı?

Seçim otobüsünden, seslendirmeye, mitinglerin duyurusundan, billboard ilanlarına kadar her şeyi CHP örgütleri yapsın. Otobüs kiralarından, ofis kiralarına, su gibi giden benzin paralarından, kumanyalara CHP ödesin, sandığı CHP örgütleri korusun, sen seçim gecesi “sırra kadem bas” ondan sonra, “ben her şeyim” de... Olmaz Muharrem olmaz, senden bir şey olmaz. Hazımsızsın, hırsın aklının önünde, seçim gecesi ortadan kaybolmasaydın, Sayın. Ekrem İmamoğlu gibi yarım saatte bir vatandaşa bilgi verseydin, seçim kurulunun önüne sen “50 bin diyordun” ben “1000 diyorum” avukatı dizseydin o seçim kaybediliyor muydu, kazanılıyor muydu bunu görecektik. Ancak “kazandı mesajın var” ortada, sen yoksun Muharrem...

İNCE’den kayboldun o gecenin hesabı ortada yok. CHP’ye gönül verenlerden zırnık oy alamazsın, CHP’li olmayan “Demokrasi Gönüllüsü” milyonlardan da nasihat bile alamazsın, bu kulağına küpe olsun.