Erol Tosun

Erol Tosun

İftar pidesi alamayanlara bayram tatili imiş!

Hatırlamayanlara hatırlatalım, bilmeyenler de öğrensin dünyanın hiçbir ülkesinde uzun, upuzun bayram, seyran tatili yok, sadece bazı ülkelerde Noel (Yılbaşı) tatili var. Ülkemizde ise bayram tatilleri bitmek bilmiyor. Her bayram 10 gün tatil bu ne demek? Ayın 3’te birini çalışmadan geçirelim demek, ayın 3’te birinde üretme demek, ayın 3’te biri yat yat aç karnına uyu demek, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayanı niçin bizim ülkemizde yaparız?

Eskiden açıklamalarda "turizm canlansın diye tatil veriyoruz" denilirdi şimdi o bile açıklanmıyor. Çünkü insanlar tatile gidemiyorlar. Ülke sadece turizm geliri ile mi geçiniyor? Hayır, o zaman bu tatil nereden çıkıyor? İşçi çalıştıran işverene "maaşın, primlerin 3’te birini, hükümet karşılayacak" diyor musun, kira ödeyene "kiranın 3’te birini ben ödeyeceğim" diyor musun, gündelik işlerde yevmiyeli çalışanlara, "yevmiyenin yarısını ben karşılayacağım" diyor musun? Hayır, o zaman neyin tatili neyin dinlenmesi?

Vatandaşın cebinde akide şekeri alacak paramı var? Baklavanın, çikolatanın zaten yanından geçemiyorlar, ikram edecek lokum alacak durumu olmadığı için komşusu ile evinde değil kapıda bayramlaşıyor, vatandaş bilet parası olmadığı için, bırakın tatili, köyüne gidemiyor.

Yazının Devamı

Devrimci ODTÜ’lerle metrodaydım

Başkentimiz Ankara’da 8 devlet, 13 (özel) vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 21 üniversite bulunmaktadır.

Ülkede edinilmiş haklar, alın teri ile kazanılmış mülkler iktidar tarafından göz göre göre gasp edilmektedir.

Ülkemizde can güvenliğimiz tehlikede, bunu biliyoruz ancak mal güvencelerimiz de tehdit altında bunu alenen görüp yaşıyoruz.

Yazının Devamı

Konya, Yozgat, Çorum, Osmaniye İmamoğlu için yürüdüyse umuda set vuramazlar

18 Mart gecesinden bu yana ülkemizde daha önce hiç yaşanmamış şeyler oluyor.

Bundan böyle; Ülkemizde çalışkan, hizmet üreten, çevik bir belediye başkanı, hem kendi belediyesinde, hem de başkanı olduğu Türk Belediyeler Birliğinde her partiye eşit mesafede hizmet veren, dik duruşunu ünvanı ne olursa olsun kimsenin karşısında bozmayan, kararlı ve cesur yürek bir İmamoğlu var.

Cumhurbaşkanlığı adayı olduğunda rakibini katlayacak bir halk desteği arkasında günden güne çoğalan bir İmamoğlu var.

Yazının Devamı

Pencereden bakıyorum, dışarıda kar var, günlerden ise kapkara bir çarşamba

Ülkemizde iktidar sahipleri, yeterince zarar verdikleri yetmiyormuş gibi, halkımızı kuru ekmeğe muhtaç etmiş, ülkeyi giderayak topyekûn imha ediyorlar.

Canım ülkemize, dünyanın dalga geçeceği şekilde zarar veriyorlar. Gerinin de gerisine götürüyorlar. Mülkiyet hakkı, insan hakkı ne varsa pervasızca çiğniyorlar, çiğnettiriyorlar.

Bir saatte doları uçurdular, fakiri daha da fakirleştirdiler.

Yazının Devamı

Enflasyon düşüyor, koca bir yalan!

"Enflasyonu ezdik, bitirdik" narasıyla bolluğu yaşıyoruz. Eğer enflasyon gerçekten ezildiyse, o zaman maaş artışı neden %10’larda? Konut sahibi olma oranı neden 8 yıldır sürekli düşüyor? Kiracı sayısı ise son 10 yıldır artarak devam ediyor ve 23 milyonu aşmış durumda. Yüksek faiz ve enflasyon nedeniyle vatandaş konut sahibi olamıyor, kirasını ödeyemiyor; ödeyebilenler ise zar zor ödüyorlar.

Yeni işyerleri açılmıyor, açılanlar ise kapısına kilit vuruyor. Ülkemizde açılan 100 işyerinden %40’ı bir yıl dolmadan kapanıyor (21 Şubat 2025 verileri).

İşyerlerinin kapanması nedeniyle işsizlik günden güne artıyor. Buna rağmen kira artış oranı halen %50’nin üzerindedir.

Yazının Devamı

Şaşaalı resmi iftar sofraları kimin kesesinden?

Oruç başladı, fakir fukaranın kesesinden kuş sütü eksik iftar sofraları kurulmaya başlandı.

"Harun gibi geldiler, Karun oldular" diye başlayıp, iktidara yamanma ile süreci sonlandıran "sözde" TBMM Başkanını mı dersiniz? Kimilerinin saray dediği, kimilerinin kaçak dediği, kimilerinin külliye dediği "boş tepe"de her gün ayrı ayrı "sözde" sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, vakıflara verilen devlet kesesinden 500 garsonun ve 150 aşçının görev aldığı sofraların TV ekranlarında boy gösterdiğini mi dersiniz?

Devletin bütün kurumlarında personel isim yoklamalı sözde iftar sofralarını mı dersiniz?

Yazının Devamı

Kaçak alkolden ölenler vatandaş değil mi?

Ülkemizde bir zaman önce, yani yalnızca 15 yıl önce, yalnızca yılbaşına yakın zamanlarda, sayısı çok yüksek olmayan tek tük kaçak içkiden canlarını kaybedenler olurdu. Önemsenmesi gerekir, ancak ülkemizde çok ölümlü vakalarda bile 3 günü geçmeyen bir üzüntü olduğu için bu mesele genellikle önemsenmezdi. Ancak, son bir ayda, merdiven altı tabir edilen içki üretiminden ve satışından ölenlerin sayısı 200 kişiye dayandı ve kimsenin umurunda değiller!

Bu ülkeyi idare ettiğini sandığımız sözde iktidar partisi yetkilileri, "ucube" Cumhurbaşkanlığı Sistemi/nin uygulayıcıları asla ve kat'a ölü toprağı serilmişçesine hiç oralı olmuyorlar.

İktidar yetkililerine şunu ısrarla hatırlatıyoruz: Bu merdiven altı üretilen içkiler nedeniyle ölenlerin hepsi, bu ülkeye vergi veren, üretimine katkı koyan, vatan görevi olarak askerlik yapan, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşıyan vatandaşların annesi, babası, amcası, teyzesi, yeğeni, torunu, damadı, kuzeni, eşi ve dostlarıdır.

Yazının Devamı

İktidarın iflas ettik kongresi

**Geçtiğimiz hafta sonu iktidar partisinin kongresi yapıldı, partili CB esti gürledi, muhalefete hakaretler yağdırdı, her zamanki gibi bomboş vaatleri sıraladı, uçmuşuz da haberimiz yokmuş onu müjdeledi. Oysa yırtık ceplerimize baktığımızda kuruşumuz yok, içi boş kredi kartlarını bankamatikte yokladığımızda sıfır bakiye uyarısı veya markette kasiyerin diğer müşterilere de duyuracak ses tonu ile yetersiz bakiye sözü ile karşılaştığımız için, hayatın gerçeğinin hiçte anlatıldığı gibi olmadığını alenen görüyoruz, yaşıyoruz, biliyoruz.

Sonuç: Partili CB'nin bu üfürmeleri vatandaş açısından kocamanından bir eksi Sıfır!!!

Yazının Devamı

Verginle beslenirim ama sen konuşmayacaksın!

TÜSİAD'ın üyeleri; 'ülke iyiye gitmiyor' dediklerinde iktidar 'bağırtıyı, gürültüyü çoğaltarak algı peşine, bayatlamış mağdur oluyoruz' uydurması ile oy devşirme peşine düşüyor.

Peki, TÜSİAD ne diyor?

Peki, yalan mı? Hepsi de bal gibi gerçek, mermer gibi sağlam gerekçeler...

Yazının Devamı

Ankara’nın karla imtihanı eksinin eksisi

Dün gece Ankara’da yarım saat yağan yoğun kar yağışı trafiği felç etti değil, yaşamı sıkıntıya soktu demek tam yerinde olsa gerekir.

Koru Metrodan 17 dakikada kavuşacağım evime 3 saat 12 dakikada ancak ulaşabildim. Yollarda 2 metre kar olsa halimiz ne olacaktı düşünmek bile istemiyorum!

Büyükşehir Belediyesi açıklaması "şu kadar araçla şu kadar personel ile hizmetteyiz" lafı boşa düştü. İlçe belediyeleri zaten ortada asla yok. Kullandığım ana arter Eskişehir Yolu, Karayolları Genel Müdürlüğüne ait. Karayolları tam bitmiş, tükenmiş.

Yazının Devamı

Türkiye Ziraatçılar Derneği 77 yaşında

Türkiye Ziraatçılar Derneği, 1949 yılında bir avuç idealist ziraatçı tarafından kurulmuş ve halen Sivil Toplum Kuruluşunu yaşatmanın son derece zor olduğu ülkemizde faaliyetine devam eden nadide derneklerimizden birisidir.

Ziraat teknisyenlerinin yetişmesi, Cumhuriyet'imizin Kurucusu Ulu Önderimiz Atatürk döneminde atılıma geçmiş olan Ankara Ziraat Mektebi'dir. Keçiören sınırları içerisinde bulunan Ankara Ziraat Mektebi, "Numune Tarlası" olarak da anılır. Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık etmiş ve Atatürk de Ankara'da ilk burada ikamet etmiştir. TBMM açılış konuşmasını (23 Nisan 1920) burada hazırlamıştır. İsmet İnönü’nün ilk başkanı olduğu Genel Kurmayın ilk merkezi burasıdır.

Tarihi notumuzu düştükten sonra, Türkiye Ziraatçılar Derneğinin üyeleri, Tarım teknisyenleri ve ev ekonomistlerinden oluşur. Ancak; meslekten çiftçi, tekniker, danışman, mühendis, tarımcı akademisyenlerden oluşan üye profili de vardır.

Yazının Devamı

DİB fetvası zekâta muhtacız

Ülkemizde sonradan görme idarecilerin şatafatlı yaşamı gırla gidiyor. Son model Alman, Amerikan araçlarıyla, ismini yazamadığımız yemeklerle donanmış sofralarla, İtalyan marka sedef kaplamalı mobilyalarda oturarak yaşam sürüyorlar.

Evlatları kız, erkek fark etmiyor trilyonluk servetlere sahipler. 30 yıldır ceplerinden mahalle bakkalından 1 paket bisküvi almamışlar. Hep sizin, bizim verdiğimiz vergilerle beslenmişler. Vatandaş iş bulamazken, iş bulanda geçinemezken kendileri ve şürekâları 3-5 yerden maaş almışlar.

Sahte diplomalarla hak etmeyenlere bir yığın unvan dağıtmışlar. Alnının teriyle sınava girip kazananı elemişler, takla atanları veya yandaş, 'yaldaş' olanları atamışlar.

Yazının Devamı

Kabir Azabı derken, vicdan azabı olsaydı bu memleket böyle olmazdı

Bilindiği üzere ülkemize mevcut iktidar edenler her yerde her zaman din, iman nutku atarlar.

Birlikte bakalım, din iman demişler sonuçta ne olmuş;

Samimi inancı olan garip, gurebanın saf dini duygularını sonuna kadar suiistimal ettiler, duygularını sömürdüler,

Yazının Devamı

'Saygın Sezer’e az maaş, 'Silik Gül’e hizmetçiler, köşkler..

Bildiğiniz üzere ülkemizde Cumhurbaşkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış, Bakanlık yapmış kişilere Devletin Saygınlığını korumak için bazı istisnalar uygulanır.

Yapılan uygulama devlet büyüklerine yapıldığı için vatandaşlarımızda bunu normal karşılar, ancak gelin görün ki bu yıl uygulama değiştirilmiş, altı üzerine getirilmiş bir hale sokulmuş. Nasıl derseniz; Emekli ve yaşayan 2 Cumhurbaşkanı var ülkemizde Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül, Ahmet Necdet Sezer bu iktidarın hiç haz etmediği bir Devlet Adamı çünkü uygunsuz, liyakatsiz hiç bir atamaya yol vermemiş, kurumların saygınlığına gölge düşürülmesine asla müsaade etmemiştir. Devleti devlet adamı gibi yönetmiştir. Akraba, eş, dost kayırmacılığına ve ayrımcılığına hiç bir zaman tenezzül etmemiştir. Başkalarının da yapmasına göz yummamıştır, tek eleştirimiz ülkenin önemli meselelerinde konuşma ve yorum yapmamış olmasıdır.

10. Cumhurbaşkanı Sezer Gölbaşında mütevazı tarzda evinde eski model bir araba ve zorunlu koruma tahsisi ile yaşarken şube müdürü maaşı ile başa baş bırakılarak cezalandırılmıştır.

Yazının Devamı

Tam 23 yıldır tehditle, sorunlu sorumsuzlukla koltuk işgal ediyorlar

Partili CB aralıksız 23 yıllık iktidarı döneminde, sürekli muhalefeti suçlama, sürekli "%50’yi evde zor tutuyorum" tehdidi, kindar nesil yetiştirme çabası, sürekli bir avuç gerçekleri yazan gazeteciyi suçlama, sürekli algı, sürekli uydurma senaryolarla 150 TV kanalında yalan haberlerin en iyi uygulayıcısı okunmayan ve adı gazete olan satın alınmış yandaş basın sayesinde algı yaratıyor, yarattırıyor.

Son 9 yıldır ise iktidar yedekçisi (stepnesi) olan partide %5 oyu ile ülkemizde yaşayan %100’e ayar verme derdinde, o da sürekli tehdit, sürekli "ayağınızı denk alın", sürekli "sokakta yürütmem", sürekli gözdağı bu yedekçi parti başkanının bir günde bu memleketin ekonomisi, eğitimi, sağlığı ile ilgili konuştuğunu duymadık, duyamıyoruz.

İyi de tehdit ettikleriniz üvey evlat, sizler öz evlat mısınız? Bu ülkenin harcında toplumun bütün kesimlerinin payı var, bu ülke sizin babanızın at çiftliği değil, bu ülkenin tapusu sadece sizin de değil, bizler sorumluluğumuzu biliyoruz sizde sorumluluğunuzu bilmelisiniz. Zorda kaldıkça, sıkıştıkça sınavda, iş alımlarında, adalet uygulamasında haklarını yediğiniz vatandaşı tehdit etmeyin. Hiçbir şeyden sorumlu değilseniz iktidar da değilsiniz demek ki!

Yazının Devamı

Yaşadığınız çileye herkes talip

Farkında mısınız? Yalnız, yoksul, yaşlı ülke oluyoruz;

İşsizlik sosyal çürümeyi getirdi, insanlar geçim sıkıntısı nedeniyle akrabalarını ziyarete gidemiyorlar,

Evli iseler çocuk yapamıyorlar, çocukları varsa sağlıklı besleyemiyorlar,

Yazının Devamı

İnançlı nesil dediler, yarına güveni olmayan ülke bırakıyorlar

Ülkemizdeki mevcut iktidar mağdur edebiyatı yaparak, sözde dini söylemleri sloganlaştırarak, Hazreti Ömer Adaleti anlatarak iktidara gelmişti, ancak;

23 yıllık iktidar döneminde yaşanan mağduriyetler, yenen haklar yazmaya kalkışsak fasiküllere sığmaz, 4 ay açık cezaevinde sözde hapis yatmayı 300 yıl hapis yatmış gibi pazarlama sanatı sayesinde iktidara gelip, on binlerce insanı mağdur edip zindanlarda çürütmek bir başka sanat olsa gerek,

Devletin kutsallığından bahsederek liyakatsiz şekilde koltuklara oturanlar, bir müddet sonra "devlet biziz" demeye başladılar, işte tam da çürüme burada başladı,

Yazının Devamı

Hapı yuttunuz “AİLE YILI” dedi

Partili CB, neyi ilan ederse o batıyor, ya da bitiyor. “Maşallah dediği 3 gün yaşamıyor.” özdeyişi gibi, şimdiye kadarki söylediklerinin sonucuna da bakarak keşke söylemeseydi diye içimden geçirirken, bir baktım sosyal medyada herkes benim gibi düşünüyor!

Yalnız ben değil, sonucu tahmin eden milyonların olması da güzel bir durum tespiti, demek ki hakkındaki o ne derse tam tersi oluyor tezi tam isabet!

Kirayı ödeyemedikleri, çocuklarına sağlıklı gıda temin edemedikleri, kışın bot, mont; yazın gömlek, şort alamadıkları,

Yazının Devamı

78 insan ölmüş, şahıs rozet, katılımcılar gülme derdinde

Çocuğunu tatile götüren anne baba, üç ay kar mevsiminde çalışıp ekmek parası çıkarmaya çalışan garson, komi, aşçı, kat görevlisi, 3 gün olsun nefes almaya kaçan genç, yaşlı, kadın, erkek herkes; Ülkenin en iyi kayak merkezinde, para hırsı nedeniyle çatıyı bile oda haline getirip ünvanı bakan olanın şirketinin referansıyla tıka basa doldurduğunuz formalite yangın merdiveni kamuflajlı sözde otellerde ölüyoruz,

Sadece adları baka(n), gerçekte adları sadece "BAKAR" olan otel patronundan otelleri, hastane patronundan hastaneleri, özel okul patronundan okulları, ticari işletme patronundan şirketleri devlet gücü ile laf olsun “Denetlemesini” beklerken ölüyoruz,

Depremlerde inşasında iğne ile aradığımız demiri, çimentoyu bulamadığımız otellerde, konutlarda hastanelerde ölüyoruz,

Yazının Devamı

Korkusuz Atatürkçü Uğur Mumcu unutulmaz

Kalemini satmayan, araştırmacı gazeteci, yazdıklarını belgelerle ortaya koyan;

Yiğit kalem,

Katıksız Atatürkçü,

Yazının Devamı

Son defa adayım lafı çok bayatladı

Partili CB son defa adayım demişti en az 5 defa, şimdilerde ise bir daha aday olmak için olmadık manevralar peşinde koşuyor!

En son seçimde son defa adayım demiş, ancak bir daha, bir daha aday olmak, ölene kadar iktidar olma hırsı bütün bedenini sarmış.

Son ümidini partisinin Urfa kongresinde bir eski türkücüye bağlamış, parenteci (takla atmak) Oksfort’da olmadığı için cahil kalan türkücü ölümüne diyor, neyin ölümüne bire zırcahil? Vatan mı kurtarıyorsun da ölümüne? Bu nasıl basit ve banal kelime, bu ülke senin gibi yalamalığı sanat haline getirenler sayesinde bu hale geldi.

Yazının Devamı

"Yunus Emre" adını hırsızlığa bulaştırdılar

Yunus Emre, Anadolu'da yetişmiş Şair, Türkçe şiirin namuslu önderi, Tasavvuf dilinin öncüsü, çok iyi bir medrese eğitimi almış, Farsça ve Arapçayı iyi bilen, şairliğinin yanında, evrensel insani değerleri öne alan insanlığın din, dil, renk ayrımı gözetmeden ortak değerler üzerinde birlikte yaşam sürdürmeleri için kucaklayıcı mesajlar vermiş bir gönül insanıdır.

Mevcut iktidar döneminde dini, milli çağrışım yapan isimlerle binlerce dernekler, vakıflar kurulmuştur.

Kurulan dernek ve vakıfların birçoğu kamuda iş takip etmek ve kamudaki iş kapılarını kendileri için gelir kapısı haline getirmek için işi olanlardan yardım veya bağış adı altında "açık rüşvet" alma sistemi kurmuşlar, bağış karşılığı iş takip etmişler ve halen takip etmektedirler.

Yazının Devamı

Silkeleriz, Gazze ile avuturuz

Ülkemizdeki "ucube rejim" sayesinde iktidar nimetinden yararlananlar;

Lüks Amerikan, Alman makam araçlarına bindiler,

İsviçre kol saati taktılar,

Yazının Devamı

Tam 30 yıldır yediler ve devasa servet artırdılar

İktidar mensupları yaklaşık değil, tamı tamına 30 yıldır (1994 yılından bu yana) nasıl yaşamışlar, merak edenler için araştırdık ve siz sevgili okuyucularımız için tamamını değil sadece ve sadece kursaklardaki "haramların" özetini çıkardık;

Partili CB ve şürekâları keselerinden 10 TL’lik benzin almadılar, Bir bakkaldan bir kutu bisküvi dahi almadılar, Bir marketten çikolata hiç almadılar, Bir mağazadan giysi, kravat almadılar, Mahalle kasabından 50 gram et veya kıyma almadılar, Bilet alarak metroya, otobüse binmediler, Yol parası olmadığı için yaya yürümediler, Ucuz tren bileti için kuyruğa girmediler,

İşsiz oldukları için İş Kurumu (İŞKUR) önünde soğukta beklemediler, Çocukları, torunları Kredi Yurtlar Kurumu yurdunu bile bulamamazlık yaşamadılar, Günlük 100 TL bile olmayan geri ödemeli burs çıkması için sabahlara kadar dua etmediler,Çocukları baba ve annesinin aç kalma pahasına gıdasından keserek ödediği öğrenci seçme sınavı kurslarına gitmediler,

Yazının Devamı