Zaman nedir?

Enver Baltaş

Enver Baltaş

Tüm Yazıları

İnsanın kendisine biçilen bir yaşama süresidir ve alternatifi olmayan bir olgudur. Ayrıca hakikat algısının
doğrudan bağlantılı olduğu ilk unsur da zamandır. Zamanın özel bir kesiti olan ömrün değerine Kur’ân'da bazı âyetlerinde değinmiştir. Hatta bu konuya özel bir ehemmiyet veren Cenab-ı Hak, Hz. Peygamber’in ömrüne yemin etmiştir (el-Hicr 15/72).

Bazı âlimlere göre kasem ifadeleri, Kur’ân’ın ana ve mühim konularını tespitte birer işaret taşı mesabesindedir. Çünkü dünyevî, kevnî, ahlakî ve uhrevî değeri olmayan, insanı bir varoluş dönüşümü-
nün eşiğine getirme mesajı taşımayan, salt bilgi değeri taşıyan hususlara değil, Kur’ân mesajı bakımından öncelikli olan ve göz ardı edilmesi, ciddi bunalımlara yol açabilecek olan mevzular hakkında kasem edilmiştir.

1- İşte göz ardı edilmemesi gereken bir konu olduğu için Cenab-ı Hak, Hz. Peygamber’in ömrüne yemin etmektedir: “(Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı” (el-Hicr 15/72). Bazı müfessirlere göre böylesi bir yemin Hz. Peygamber’i yüceltmenin son noktası, ona iyiliğin ve onu onurlandırmanın ileri derecesidir. Ebü’l-Cevzâ’ya göre ise, Allah Hz. Peygamber’in dışında hiçbir şeyin hayatı üzerine yemin etmemiştir. Çünkü Allah katında mahlûkatın en kıymetlisi Hz. Peygamber’dir.

2- Asr sûresinde ise doğrudan zaman-insan ilişkisine dikkat çekilerek iman etmeme durumunda
insanın büyük bir zarara uğrayacağı vurgulanmaktadır: “Yemin ederim zamana: İnsanlar hüsranda. Ancak şunlar müstesna: İman edip makbul ve güzel işler yapanlar, bir de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler” (el-Asr 103/1-3). Müfessirler bu surede kendisine yemin edilen “asr” kelimesi üzerinde değişik fikirler ileri sürmüşlerdir. Buna göre “asr” mutlak manada zaman (dehr), yüzyıl, ikindi vakti, ikindi namazı ve asr-ı saadet anlamlarında yorumlanmıştır. Fakat özellikle Arap toplumunda zamanın yıkıcı bir ilah şeklindeki telakkisi ve Asr suresinde yeminin ardından imanın söz konusu edilmesi
göz önünde tutulacak olursa “asr” kelimesinin dehr anlamında kullanıldığı ağırlık kazanır.

Bu meyanda Râzî’nin yaptığı yorumlardan birisine göre Cahiliye Arapları her türlü zarar ve kaybı zamanın getirdiği bir takım sıkıntılara bağlamakta ve ondan bilmekteydiler. Allah Teâlâ ise sanki zamana yemin ederek zamanın büyük bir nimet olduğunu ve bu hususta zamanın bir kusuru olmadığını; aksine kusurun ve ziyana uğrayanın insanın kendisi olduğunu vurgulamıştır.

3- O halde yaşam süresi olan ömür edilgen bir konumda olup onun değerlendirilmesi tamamen bilinç işidir.