AFAD Başkanlığı’na çağrı!
Gün geçmesin ki her gün ülkenin farklı köşesinde bir felaket haberi düşmesin haberlere.
Bunlardan en acısı asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli deprem silsilesi idi. Aradan tam bir yıl geçmesine rağmen acılar taptaze, yürekler buruk, hisler darmadağın...
Hatalar zincirini sayacak olsak ne kalem ne de kâğıt yeter yazmaya.
Şimdi gelelim asıl konuya. Bazı afetler bağıra bağıra gelir. Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinin Gökgedik Mahallesi'nde merkez mahallenin hemen yanı başı çok geniş bir alan, her sene genişleyerek kaymalar meydana gelmekte. Bu kaymanın boyutunu anlaya bilmeniz için biraz tasvir edeyim. Asırlık ağaçlar kökünden sökülmekte, derin vadiler dolmakta, yollar kaybolmaktadır. Yani anlayacağınız felaket adım adım geliyorum demektedir.
14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle önceden yerini bildiğim bir sahadan sümbül çiçekleri toplamak istedim eşime. Mahallenin girişinde sahanın kayma alanını gördüm ve ürperdim. Mahalle sakinleriyle detaylı sohbet ederek konuyla ilgili bilgiler aldım. 15 yıldır bu hareketliliğin devam ettiğini ve her geçen gün biraz daha yerleşim yerlerine yaklaştığını anlattılar. Özellikle uzun yağışların olduğu kış günlerinde çok korktuklarını ama yapabilecek bir şeylerin olmadığından bahsettiler.
"Bu konuyu devlet kurumlarına ilettiniz mi?" dediğimde "Hayır!" dendi. "Neden?" diye sordum. Muhtarın diğer obada olduğu ve her seçimde çekişmeli geçtiği, insanların husumetli olduğu için muhtarın merkez mahalleye duyarsız olduğundan bahsedildi. "Peki, siz iletin." dedim. "Bizi de kimse dikkate almıyor, onun için biz de Allah'a sığındık." dediler.
Yaradan’a sığınmak elbette güzel fakat takdir tedbire mani değildir. Buradan devletin yetkili kurumlarına sesleniyorum: Bu mahallede acil tedbir alınmazsa bir gün onlarca insanımızın acısını yaşayabiliriz. Lütfen bu sesiz mahallenin sesi olarak sizlere sesleniyorum, artık yas tutmadan tedbir almaya davet ediyorum sizleri! İnşallah geç olmadan sesimizi duyan birileri olur da gerekli tedbiri alır. Kalın sağlıcakla.