Ortadoğu’daki bitmeyen savaşlar ve ekonomik krizin gölgesindeki türkiye

Durak Karabulut

Durak Karabulut

Tüm Yazıları

Ortadoğu, uzun zamandır silahlı çatışmaların merkezi haline geldi. Bölgedeki çıkar mücadeleleri, bu toprakları adeta sürekli bir gerilim alanına dönüştürdü. Üretilen silahlar, çatışmalarda kullanılmaya devam ederken, bu süreçte en büyük zararı masum insanlar görüyor. Her yeni gelişme, bölgeyi biraz daha belirsizliğe iterken, yaşanan insani trajedilerin boyutu artıyor.

Ne yazık ki diplomasi, bu çatışmalarda arka planda kaldı. Dünyanın birçok ülkesi ise gelişmeleri uzaktan izlemekle yetiniyor. Savaşın yarattığı insani dram kadar ekonomik yıkım da büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor. Milyonlarca insan, çatışmalar nedeniyle evlerini terk ederek göç yollarına düşmek zorunda kaldı. Türkiye, bu göç dalgasının yükünü en fazla hisseden ülkelerden biri. Savaş, güvenlik politikalarını tehdit etmekle kalmıyor; ticaret yollarını da etkileyerek ekonomimize zarar veriyor.

İçeride ise ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Enflasyon, işsizlik ve halkın alım gücünün azalması temel sorunlar arasında. Temel ihtiyaç maddelerine erişim zorlaşıyor; barınma ve enerji maliyetleri ise hızla yükseliyor. Bu durum, özellikle dar gelirli kesimler üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Hükümetin attığı adımlar, bu ekonomik sorunlara kalıcı çözümler üretmekte yetersiz kalıyor. Vatandaşlar ise adalet, refah ve ekonomik istikrar taleplerini dile getirmeye devam ediyor.

Dış politikadaki gerilimler ve içerideki ekonomik zorluklar Türkiye'yi zorlu bir süreçle karşı karşıya bırakıyor. Barış, istikrar ve refahın sağlanması için toplumun tüm kesimlerinin dayanışma içinde olması gerekiyor. Türkiye, bu zorlukları aşma kararlılığıyla ve değişimle geleceğini şekillendirecektir.