Bugün 10 Kasım…
Gözlerimizin yaşla dolduğu, yüreğimizin hüzün ve minnetle dolup taştığı bir gün… Mustafa Kemal Atatürk'ü andığımız her 10 Kasım’da, içimizde tarifsiz bir boşluk hissediyoruz. O, yalnızca bir komutan değil; bir halkı bağımsızlığa ve özgürlüğe götüren bir rehber, bir devrimci, bir dehaydı. Uğruna canını ortaya koyduğu milletine, geleceğe güvenle bakan, özgür bir vatan armağan etti. O vatan ki, her karışında onun emeği, onun düşleri, onun vazgeçilmez idealleri saklı…
Atatürk’ün yokluğunu her 10 Kasım’da daha derinden hissediyoruz; bize bıraktığı izleri takip ediyoruz. Attığımız her adımda, Atamızın ileri görüşlülüğünün, insan sevgisinin, ülkesine ve insanına olan sonsuz bağlılığının izleriyle karşılaşıyoruz. Her geçen yıl, büyük Atatürk’ün bize bıraktığı mirasın büyüklüğünü daha iyi anlıyor, her zorlukta mavi gözlü dev adamın kararlılığını yüreğimizde hissediyoruz.
Bize miras bıraktığı Cumhuriyet’i koruma görevini bir onur, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunu ise bir ışık olarak kabul ediyoruz. Bugün, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle, saygıyla, sonsuz bir sevgi ve özlemle anıyoruz. Ne mutlu ki, Atatürk’ün izindeyiz; ne mutlu ki, bize Atatürk gibi bir önder nasip oldu.
Ölümsüzlüğünün 86. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.