Ziraat mühendisi var ama iş yok, iş var ama ziraat mühendisi yok
Ziraat mühendisliği 1980’li yıllara kadar saygın ve itibarlı bir meslek grupları arasındaydı. Söke Ziraat Teknik Lisesi’nde öğrenci iken, öğretmenlerimizin çoğu “biz tıp fakültesini bıraktık daha saygın ve itibarlı olduğu için ziraat fakültesine geçiş yaptık derlerdi”.
Ziraat Fakültesi sayısı 1980 yılında 5 iken, günümüzde bu sayı 40’a bölüm sayısı da 240 civarlarına kadar yükseldi. Öğrenciler tercih etmediği için bu bölümlerin yaklaşık %40’a yakını kapatılmak zorunda kaldı. Buna rağmen her geçen gün yeni ziraat fakültesi ve bölümleri açılmaktadır. Her bölümden ortalama 30 öğrenci mezun olsa yıllık 4300 ziraat mühendisi mezun olmaktadır. Mezun olup da işsiz gezen ziraat mühendislerinin sayısı yaklaşık 110.000 kişiyi aşmıştır. Ziraat mühendisleri için en fazla istihdam sağlayan Tarım ve Orman Bakanlığı da iki senedir hemen hemen hiç ziraat mühendisini işe almadı ve ya alamadı. Durum böyleyken halen daha neden yeni ziraat fakültesi açılmak istenir veya açılmasına izin verilir anlamak mümkün değil. Burada trajik bir sonuç ortaya çıkmaktadır; biryandan bölümler kapanıyor, fakülteler kapanma tehlikesi ile karşı karşıya, diğer yandan ise başka isimler altında cambazlık yapılarak yeni fakülteler açılıyor. Bugün ziraat fakültesi formasyonun da eğitim veren 5 farklı fakülte ismi var. Ziraat Mühendisliğini, fakülteleri ve bölümleri bu hale getirenlerin mutlaka bir açıklaması vardır. Eğer birileri bu gafletin ve mesleğe ihanetin sebebini biliyorlarsa söylesinler de bu sütunlardan bende size açıklayayım. Yani anlayacağınız ülke ihtiyacımızın yüzlerce, hatta binlerce katı ziraat mühendisimiz var. Ama çalışıp onurlu şekilde hayatlarını kazanabilecekleri istihdam alanları yok.
Zaman zaman özel sektörden konusunda uzmanlaşmış, yenilikçi, donanımlı ve lisan bilen, bölümlerinden iyi derece ile mezun olmuş ziraat mühendisleri talepleri gelmektedir. Ziraat fakültelerindeki kadro eksiklikleri, mezun sayısının aşırı fazlalığı, uygulamalı derslerin çok az olması, kapasiteleri düşük öğrencilerin ziraat fakültelerini tercih etmesi gibi sebeplerden dolayı özel sektörün bu ihtiyaçlarını karşılayacak maalesef çok az ziraat mühendisi bulunabilmektedir. Özel sektörde bu vasıflarda ziraat mühendisi bulsa bile, asgari ücretin çok az üstünde bir maaşla boğazı tokluğuna geceli gündüzlü çalıştırmak istemektedir.
Biz tarım ülkesiyiz, 3 milyon hektar ekilebilir olup ta ekilemeyen arazilerimiz var. İş bulamayan bu işsizler ordusu bu arazilerde modern tekniklerle tarımsal üretim yapsınlar diyebilirsiniz. Teorik olarak bu mümkün fakat pratikte gerçekleşmesi imkânsız. Çünkü bu mühendisler ezbere dayalı eğitim aldıkları için her şeyden önce kendilerine güvenleri yok. Modern bir işletme kurulması için sermayeleri yok, işletmenin sürdürülebilirliği için ürün fiyatlarında istikrar yok.
Daha önceki bakanlarımızdan Ahmet Eşref Fakıbaba 2018 yılında 10.500 kadro alım müjdesi vermişti, unutuldu. Daha sonra göreve gelen Sayın Bakan Bekir Pakdemirli, norm kadro çalışmaları yapacaklarını çıkan sonuçlara göre alım yapıp yapmamaya karar vereceklerini söyledi. Acaba alımı yapılacağı söylenen 10.500 kadro tesadüfen ezbere göre mi belirlendi ki siz yeniden norm kadro çalışması başlatıyorsunuz ve bir yıldan beri bitiremediniz. Devlette ve bakanlıklarda devamlılık esas olmalı değimidir? Sayın Bakanım, lütfen işsiz bu ziraat mühendislerini daha fazla sahipsiz bırakmayınız. Bakanlığımızın her biriminde ciddi anlamda mühendis eksikliğinin olduğunu biliyorum. Mevcut ziraat mühendislerinizin çoğunun da araziden, pratik ve modern bilgiden, çiftçiden çok uzakta bürolarda evrak yükü ile meşgul olduklarını da biliyorum.
Sayın Bakanım, sizden beklentimiz, daha önce söz verilen 10.500 kadroya, norm kadro çalışmaları neticesinde eksikliği duyulan sayıyı da ilave ederek bir an önce bu alımı gerçekleştirmeniz, evrak yükü ile boğuşan mevcut mühendislerinizi araziyle, çiftçi ile yeniden buluşturmanızdır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, YÖK, ziraat fakülteleri dekanları, işveren temsilcileri, meslek örgütleri ve tarımla ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bir araya gelerek uluslararası ekonomi ve bilimsel gelişmeler de dikkate alınarak, ülkenin tarım politikaları çerçevesinde hazırlanacak bir program dahilinde tarım eğitimi ve öğretimi gözden geçirilmelidir. İstihdam bekleyen ziraat mühendislerinin bu problemlerine kalıcı çözüm yolları aranıp bulunmalıdır.