Yüksek gübre fiyatları ve hububatta yaprak gübresi uygulamaları

Dr. Mevlüt Şahin

Dr. Mevlüt Şahin

Tüm Yazıları

Ülkemizde gübre fiyatları son 10 yılda yüzde 1345 artış gösterdi. Çiftçinin hububat tohumunu ektiği ekim ayında tarihin en yüksek seviyelerine çıkan gübre fiyatları bir miktar gerilemiş durumda. Ancak hala geçen seneye göre 4 kata yakın yukarıda seyrediyor.

Ancak hem küresel çaptaki krizler hem de dövizdeki hızlı yükseliş, gübre fiyatlarını aşırı yükseltti. Türkiye, gübrenin yüzde 50'sini ithal ediyor geriye kalan yüzde 50'sini ise kendisi üretiyor. Ancak, ürettiği gübrenin hammaddesinin %90 a yakınını ithalat yoluyla karşılıyor. Türkiye, azotu Çin, Mısır, Rusya ve İran'dan, fosforu, Kuzey Afrika'dan, potasyumu ise AB ülkelerinden ithal ediyor. Hindistan, Latin Amerika ve Avrupa gibi bölgelerde gübreye talebin çok fazla artmış olması da fiyatların artmasında etkili olmuştur. Gübre fiyatlarının aşırı yükselmesinin bir nedeni de navlun fiyatları. Bir konteyner önceden 2000 dolara gelirken, bu günlerde 10 bin dolar seviyesine kadar çıkmış durumda.

Çiftçilerimizin birçoğu, taban gübrelerinin fiyatı aşırı arttığı için hububat (buğday, arpa, yulaf ve çavdar v.b.) ekiminde gerekli miktarda gübreyi kullanamadılar. Eğer baharda doğru ve yeterli gübreleme yapılamazsa hububatta verim ve kalite kaybı yaşanacak, bu durum gıda tedarik zincirinde sorunlar ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Çiftçinin başta gübre olmak üzere, ilaç, mazot ve elektrikte yüksek girdi maliyetleri mutfağa kadar yansımış durumdadır.

Hububat yetiştiriciliğinde alınması gereken diğer kültürel tedbirlerin (sertifikalı tohum kullanma, hastalık ve zararlılarla mücadele, sulama v.b) alınması ile uygun ve dengeli bir gübreleme sonucu verimin %40 ile %100 arasında değişen oranlar da arttığı belirlenmiştir. Bitkiler bol ve kaliteli bir ürün için topraktan azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, demir, çinko, mangan, bakır, bor, molibden ve klor olmak üzere 13 adet besin elementini yeterli miktarlarda almak zorundadırlar.

Hububat ekiminde toprak tahlil sonuçlarına göre azot ve fosfor içeren gübreler hesaplanan miktarda verildiyse kardeşlenme döneminde sadece azotlu gübre verilmelidir. Eğer yeterli taban gübrelemesi yapılmadıysa ihtiyaç duyulan fosfor, potasyum ve mikro besin elementleri yapraktan gübreleme yapılarak verilmelidir. Bahar döneminde oluşan azot ihtiyacı ise toprak yüzüne serpme olarak verilebileceği gibi yapraktan da verilebilir. Ancak yaprak gübresi olarak üre kullanacaksak, ve ayrıca hızlı ve yüksek dozda azot yüklemesi yapmak istiyorsak kullanılan ürede biüre oranının %0,3’ün altında olması gerekir. Yani üre gübresinin biüresiz olan formu kullanılmalıdır. Sulanan arazilerde yağmurlama veya damla sulama yoluyla da azot ihtiyacı karşılanabilir.

İlkbaharda yağmurlar nedeniyle oluşabilecek azot kayıplarını önlemek amacıyla azotun parçalı verilmesi gerekmektedir. İlk uygulamanın kardeşlenme sonu-sapa kalkma dönemi öncesinde, ikinci uygulamanın ise sapa kalkma döneminde ilk boğum görüldüğünde yapılması önerilmektedir. Sulanmayan arazilerde azot uygulaması bir defada yapılacaksa sapa kalkmadan hemen önce uygulanması gerekir.

Yaprak gübreleri güneşli ve sıcak günlerde yapılmamalıdır. Buharlaşma nedeniyle yaprak gübresi çözeltisinin suyu hızla uçar geriye yaprak yüzeyinde henüz emilmemiş tuzlar birikir. Bu tuzlarda yaprak yüzeyinde lekelenme ve yanmaya neden olabilir. Bu nedenle gübreleme işlerinin akşam gün batımından önce veya serin, bulutlu günlerde yapılmasını öneriliyorum. Yaprak gübreleri zirai ilaçlarla beraber uygulanabilir. Eğer ilaçla beraber gübre verilecekse, tanka önce gübre, sonra ilaç karıştırılmalıdır.