Dikey tarım
Dünya nüfusunun 2050 yılında 50 milyar olacağı, bu nüfusunda % 68’inin kentlerde yaşar hale geleceği öngörülmektedir. Bilim insanları, artan nüfusun; gıda, su ve sağlık alanında birçok zorluğu da beraberinde getireceğini belirtiyorlar. Dünyada yaklaşık 27 milyon kilometrekare ekilebilir arazi bulunuyor. 2050 de gıda ihtiyacını karşılamak için bu arazilere ilave olarak 3,2-8,5 milyon kilometre kare daha ekilebilir araziye ihtiyaç duyulacağı öngörülmektedir. Oysa dünya genelinde her yıl 12 milyar hektar arazi kentleşme, tuzlanma, erozyon gibi sebeplerle tahrip edilmekte verimsiz hale gelmektedir. Sadece anız yakılmasından dolayı dünyada 12 milyon hektar verimli toprak yani 20 milyon ton tahıl üretecek alan yok olmaktadır.
Ülkemizde son 16 yılda işlenebilen tarım arazilerimiz 23 milyon hektarken 19 milyon hektara geriledi. Kaybedilen arazilerin ne kadarının terk, ne kadarının imar ve yapılaşma ne kadarının vasıf kaybı olduğu bilinmemektedir. Ancak 3.5 milyon hektarının tekrar tarıma kazandırılabilmesi mümkündür. Bu konu ile ilgili akılcı yöntem ve projeler uygulanmalıdır. Daha önceki yazılarımda kullanılmayan tarım arazilerin değerlendirilmesi ile ilgili dünyada yapılan uygulamaları ve kendi önerilerimi yazmıştım. Zaten birkaç senedir söylenegelen altı dolu olmayan, siyaset kokan slogan ve söylemlerle bu arazilerin ekilebilir hale getirilesinin mümkün olmadığını yaşayarak gördük.
Dünya nüfusu artarken, ekilebilir araziler azalırken, iklim şartları gittikçe bozulurken ve kuraklık artarken, tarımsal üretimi arttırmak ve insanları beslemek için yeni tarım teknikleri geliştirmek gerekmektedir. Tarım arazilerinin azalması, küresel ısınma, ilaç kalıntıları, iklimsel riskler, su ve toprak sorunları gibi olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla dikey tarım uygulamaları 1980 yılında ilk defa Amerikalı araştırmacı ve girişimci Mississippi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Richard STONER gündeme getirmiş ve ilk uygulamalarını yapmıştır. Daha sonra 1999 yılında Kolombiya Üniversitesi Halk ve Çevre Sağlığı Profesörü Dickson Despommier ve öğrencileri de bu sistem üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Dikey tarımda toprak kullanılmaz. Tarla veya bahçe yerine nakliye konteynerleri, depolar, tüneller, terk edilmiş maden ocakları, kapalı alanlar bitkisel üretim için kullanılabilir. Bu teknikte yapay aydınlatma donanımları ile bitkilerin güneş varmış gibi fotosentez yapmaları sağlanır. İklim kontrollü ortamlar kullanılır. Üretim hatları dikey olarak üst üste yerleştirilerek birim alanda daha fazla bitki yetiştirme imkânı sağlanmaktadır. Bu yöntem genelde sebze yetiştiriciliği için kullanılmaktadır.
Dikey tarım yöntemlerinden birisi olan, şişirilebilir az kütleli Aeroponik yöntem NASA tarafından geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Bu yöntemde bitkilerin ihtiyaç duydukları besinleri içeren sıvının sisleme şeklinde ortama verilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Kökler katı veya sıvı bir ortam içinde değil açıktadır.
Dikey tarım yöntemlerinde su geleneksel tarıma göre, %90 daha az kullanılırken, birim alandan 10 kat daha fazla verim alınabilmektedir. Bitkiler kontrollü ortamda yetiştiğinden hastalık ve zararlılarla ilgili ilaç kullanılması minimuma inmektedir. Yabancı ot sorunu yaşanmamaktadır. Bitkilerin gelişimi için ideal şartlar olduğundan bitkiler strese girmediğinden yetişme süreleri yarıya inebilmektedir.
Bu sistemlerin avantajları yanında İlk yatırım maliyeti ve sonrasında enerji maliyetleri yük olması, yoğun teknoloji ve bilgi istemesi gibi olumsuz yönleri de vardır.
Tarım ve Orman Bakanlığımızın dikey tarımın esaslarını ve kurallarını şimdiden belirlemesi gerekmektedir. Doğru şekilde sistematik ilerlenirse, Ülkemiz dünya da yeni gelişmekte olan bu sektörde öncülerden olabilir.
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.