Çiftçilerin “gökyüzündeki gözleri” dronlar
Dron ismi İngilizce erkek arı (drone) kelimesinden gelmektedir. Günümüzde ise İHA yani insansız hava aracı anlamında kullanılmakta ve dron olarak isimlendirilmektedirler. Her ne kadar son yıllarda popüler olduysa da dronların mazisi özellikle askeri amaçla kullanılması 1900’lü yılların başlarına dayanmaktadır. ABD’nin Vietnam Savaşında dronları kullandığı bilinmektedir.
Dronların günümüzde teknolojik bir oyuncak olmasının ötesinde, amaca uygun aletlerle teçhiz edilerek çok değişik alanlarda kullanılmaktadırlar. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz. Askeri alan, medya, kargo teslimi, inşaat, sağlık, haritalama, seyahat, reklam, haberleşme, moda, romantizm ve tarım.
Dronlar tarımda haritalama, ölçüm, gübreleme, hastalık ve zararlı tespiti, ilaçlama, fırtına hasarını kontrol etme, ürünün fizyolojik gelişimini izlemede yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; uzaktan algılama ve bitki izleme teknikleri, su stresi, verim ve olgunluk zamanlarının belirlenmesi, yabancı ot tür ve yoğunluk belirlenmesi, flora tespiti, su kaynaklarının kontrolü ve işçilerin gözetlenmesi de bu araçlarla kolayca yapılabilmektedir.
Hastalık ve böcek salgınlarında ilaçlanacak bölgelerin dron yardımıyla daha önce tespit edilerek sadece bu bölgelere ilaç verilmesi maliyetin düşürülmesinin yanında, belki de ondan daha önemli olarak insan ve çevre koruma yönünden büyük üstünlük sağlar. Hassas ilaçlama kabiliyetine sahip tarımsal dronlarla, hastalıklı alanlar belirlenerek hastalık yoğunluğuna göre ve uygun miktarda ilaçlama yapılabilmektedir. Bu sayede hastalığın yayılması önlenirken kimyasal ilaç kullanımı da en aza indirilmiş olur.
Ayrıca dron kullanımı bitkilerdeki döllenme olayına yardımcı olarak verimi artırıcı etki de yapabilmektedir. Şöyle ki bitkilerin çoğunun çiçeklerinin döllenmesi rüzgâr ve böceklerin yardımıyla gerçekleşmektedir. Döllenme olmadan verimli bir tarımsal üretim yapmak mümkün değildir. Günümüzde arı sayısındaki düşüş, böcekleri öldüren tarım ilaçlarının her geçen gün daha fazla kullanılması dünya çapında tarımsal üretimin temelini oluşturan bitki tozlaşmasının geleceği konusunda endişelere yol açmıştır. Japonya’da araştırmacılar, bitkilerin döllenmesi üzerine dronların etkilerini araştırmışlar ve tozlaşma üzerine olumlu etkileri olduğunu tespit etmişler. Dronların rüzgâr etkisi yaparak bitkiye zarar vermeden çiçeklerin döllenmesini sağladığını belirlemişler. Bazı tohum üreticilerinin hibrit bitkilerin yetiştirilmesi esnasında döllenmeyi sağlamak içinde dronları kullandıkları bilinmektedir.
Küresel Pazar analizleri, tarımsal drone pazarında 2024 yılına kadar 1 milyar dolarlık satış olacağını öngörüyor ve 2024 yılına kadar olan zaman diliminde, çiftçilerin dron kullanımında dron yazılım ve mekanizasyonundaki teknolojik gelişiminin %70 oranında arttıracağı ve 200.000 adet civarına ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Dronla ilaçlamada traktörle yapılabilecek ilaçlamaya kıyasla daha hassas ve hızlı bir çalışma ile maliyet düşürülebilir. Günümüzde kullanılan orta seviye bir dron, 10 litre su ile 10 dakikada 10 dekar araziyi ilaçlamayabilecek kapasiteye sahip bulunmaktadır. Deposundaki karışım bittiği noktayı koordinat sistemi ile belirleyerek tekrar ilaçlamaya başladığında aynı noktadan ilaçlama yapabilmektedir. Ayrıca tarla içerisinde traktör dolaşmayacağından ürüne de zarar verilmemiş ve toprağı da sıkıştırmamış olur. Traktörün tarlaya giremeyeceği durumlarda zaten dronla yapılacak ilaçlama veya gübrelemenin zaten başka bir alternatifi bulunmamaktadır. Ayrıca uçak ve helikopter ile yapılan ilaçlama işleminde yan arazilere zarar verme potansiyeli olmakla birlikte maliyeti de oldukça yüksektir. Dronların kullanımı bu işlemlerde özellikle püskürtme uygulaması yapılırken hızlı ve etkili olmasından dolayı giderek artmaktadır. Dronla ilaçlama ve ya gübrelemede püskürtülmeyen alan kalması veya üst üste aynı yere uygulama yapılması söz konusu değildir.
Türkiye’nin savunma sanayisinin yakaladığı başarıyı, tarım sektörünün de yeni teknolojileri yakından takip ederek ve geliştirerek yakalaması gerekmektedir. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, tarımda verimliliğin artırılması, doğru tarımsal veriye sahip çıkma ve tarım teknolojilerinde farkındalık oluşturulması konularına odaklanılması gerekmektedir. Aksi tekdirde tarımda teknoloji kullanımının ve güvenli gıdaya ulaşabilmenin sürdürülebilir olamayacağı açıkça görülmektedir.