Biçerdöverlerde “tarım 4.0” uygulamaları

Dr. Mevlüt Şahin

Dr. Mevlüt Şahin

Tüm Yazıları

Ülkemiz nüfusu ve insanların yaş ortalaması; sağlık alanındaki gelişmeler, gelir seviyesinin artması ve insanların bilinçlenmesi vb. sebeplerden dolayı uzamaktadır. Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaşlı sayısı 2015 yılında 6 milyon 495 bin kişi iken, son 5 yılda %22.5 oranında artarak 2020 yılında 7 milyon 953 bin kişiye ulaşmıştır. Ülkemiz nüfusunun, yaş ortalamasının ve gelen mülteci sayısının artması neticesinde sağlıklı ve ekonomik gıdaya ulaşım zorlaştırmıştır. Bu yüzden tarımsal üretim alanlarının doğru ölçülmesi, planlanması, izlenmesi ve verim tahminlerinin doğru ve zamanında yapılması önemli hale gelmiştir.

İklim, tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Tarımsal üretim yağış miktarı, yağışın yıl içerisindeki dağılımı ve sıcaklık gibi iklim faktörlerinin etkisi altındadır. İklim faktörleri kullanılarak ürünlerde verim tahmini yapılması ve ürün gelişiminin izlenmesi için birçok yöntem geliştirilmiştir. İstatistiksel yaklaşım, bitki similasyonu ve uzaktan algılama yöntemleri verim tahmininde kullanılmaktadır. Ancak bu yöntemler daha çok bilimsel makalelerde yer almakta pratikte ise henüz kullanılır hale gelmemiştir.

Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlükleri Bitkisel Üretim İstatistiklerini yıl içinde 3 kez TÜİK’e göndermektedirler. TÜİK bazı dönemlerde hububat tarlalarında çember atılarak başak sayımı, başakların tanelenmesi ve tartılmasıyla verim tespiti yapılmasını istesede bu konuda yeterince saha çalışması yapmadığından verim tahminleri genel olarak gözlem, ekiliş alanlarındaki gelişmeler, yıl içi yağışların seyri ve önceki yılların rakamları baz alınarak yapmaktadırlar.

Tarım politikalarının doğru planlanması ve uygulanabilmesi açısında tarımsal üretim istatistikleri son derece önemlidir. İstatistikler ne kadar sağlıklı ise maliyetler ve ürün alım fiyatları o kadar doğru hesaplanacak, tarımsal destekler üretimi yönlendirebilecek, ithalat izni veya ihracat desteklerine ilişkin kararlar da o ölçüde sağlıklı verilebilecektir. Aksi taktirde sektör yönetilemez hale gelmekte, piyasa fiyatlarında dalgalanmalar yaşanmakta, çiftçi sigortalattığı üründe bile tazminatını alamamakta, çiftçi refahı düşmekte ve sonuçta üretici sayısı azalmakta ve tarım alanları giderek üretim dışı bırakılmaktadır. Ülkemizde istatistiklerin üretilmesinden esas sorumlu kuruluş olan TUİK başta olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığının tarımsal istatistiklerin sağlıklı hale getirilmesine yeni baştan eğilmesine ve süreci gözden geçirerek yeni tedbirler almasına ihtiyaç vardır.

Geliştirilen modern bilişim ve otomasyon teknolojilerinin tarımda kullanılmasına “Tarım 4.0”, akıllı tarım ya da hassas tarım denilmektedir. “Tarım 4.0” kapsamında tarım alet ve makinelerinde dijital algılayıcıların kullanılması ile üreticilerin iş yükü ve maliyetinin azaltılması yanında ekili alanlarda ne kadar alanı hasat ettiği, gübre ve su ihtiyacı gibi bilgiler doğru olarak tespit edilebilmektedir. Örneğin biçerdöverlerin tabla ünitesine ve tekerleğine takılacak birkaç adet sensör ile tabla hasat yaparken ne kadar alanda hasat yaptığı tam olarak ölçülebilmektedir. Hasat esnasında biçerdöverin deposuna giden ürün miktarını da akilli cihazlar hesaplayabilmektedirler. Bu durumda biçerdöver kullanılarak yapılan hasatlarda tarlanın net verimi doğru şekilde kolayca tespit edilebilmektedir.

Ülkemizde hububat hasadı %85 oranında biçerdöverlerle yapılmakta ve TÜİK 2017 verilerine göre 17100 adet biçerdöver bulunmaktadır. Biçerdöverlerin tabla, tekerlek ve deposuna takılacak sensörlerle tarımsal istatistiklerin sağlıklı hale getirilmesinin, tarımsal desteklerin yerinde kullanılmasının ve TARSİM’in üreticilere ödeyeceği sigorta bedellerini doğru verimler üzerinden yapmasının önü açılmış olacaktır. Hasat bittiğinde sensörlerin bağlı olduğu cihazdan parsel ürün alan ve verim bilgilerinin yazılı olduğu bir belgede verilebilir. Üreticiler bu belge ile diğer desteklerden yararlanabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı verdiği tarımsal desteklerin doğru şekilde hak edenlere ulaştırılmasını sağlamış olur.

Söz konusu cihazların biçerdöver sahiplerine ek maliyet getirmeden devlet desteği ile tüm biçerdöverlere takılmasının bir zorunluluk hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Yeni Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vahit KİRİŞCİ ve ekibinin bu önemli konuyu ciddiyetle ele alıp sonuçlandırmaları bu dönemde yapılacak en hayırlı hizmet olacağı kanaatindeyim.