Artan gıda fiyatlarının sebepleri ve çözüm önerileri
Çarşı pazardaki fiyat artışları ile Türkiye İstatistik Kurumu enflasyon rakamları arasında ciddi bir fark var. Vatandaşın Devletine güveninin arttırılması için bu farkın ortadan kaldırılması çok büyük önem arz etmektedir. Önce Devlet dürüst olacak, sonrada vatandaşından dürüst olmasını isteyecek.
Gıda ürünlerindeki fiyat artışlarının sebepleri;
- Temel girdilerdeki (mazot, gübre, ilaç, enerji, su, tohum, yem) maliyetlerin yüksekliği.
- Gıda fiyatlarını, daha fazla üreterek değil daha fazla ithalat yaparak düşürme politikaları.
- Piyasanın büyük ölçüde market zincirleriyle, hallerdeki komisyoncular ve tüccarların egemenliği altında kalması.
- Tarımsal üretim planlamasının yapılamaması nedeniyle oluşan arz-talep dengesizliği.
- “Paramız var ithal ederiz”, “ithal etmek haram mı” anlayışı.
- Üreticilere verilen üretim desteğinin çok az verilmesi ve zamanında ödenmemesi.
- Pandemiden dolayı ihracatçı ülkelerin stok yapmaları ve temel ürün fiyatlarının genel anlamda artış göstermesi.
Aslında sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada son yedi aydır gıda fiyatları artış göstermiştir. Bunda elbette tüm dünyada etkisini hissettiren kuraklık ve Corona salgının etkileri var. Ancak, Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artış oranı sadece bu etkenlerle açıklanamayacak kadar yüksek. Türkiye gıda fiyatlarındaki bu artışla gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin’den sonra ikinci sırada, OECD ülkeleri arasında ise açık farkla ilk sırada yer aldı.
Türkiye yıllardır ithalat yaparak gıda fiyatlarını düşürmeye çalışıyor. İthalatın gerçekten de kısa süreli fiyatları düşürücü etkisi vardır. Ama yapılan her ithalat yerli üreticiyi zarar ettirdi ve üretmekten uzaklaştırdı. Ülke içinde üretim azalınca, ithalat miktarı ve ürün fiyatları da artış gösterdi. Bu bir kısır döngüdür ve biz yıllardır bu kötü sarmaldan kurtulamadık. Gıda ürünlerindeki bu yanlış ithalat politikası hem ülke ekonomisine zarar vermekte hem de güvenli ve yeterli gıdaya ulaşımı zorlaştırmaktadır. Bu sarmaldan kurtulmanın çaresi ithalata verdiğimiz desteği üreticilerimize vererek ihtiyacımız olan tarımsal ürünleri ülke içinde üretebilir hale gelmektir. Kimse üreticilerin daha fazla desteklenmesi ve desteklerinde zamanında verilmesi gerektiğini konuşmuyor. Ticaret Bakanlığı fiyat denetimleriyle durumu kontrol altına almaya çalışıyor. Bu tür denetimlerin yapılması günü kurtarır fakat yarına faydası olmaz. Mutlaka gıda üretiminde kendi kendine yeter duruma gelmeliyiz.
Tarımsal üretimdeki sorunlarımız yanında gıda işleme, tedarik ve dağıtım sistemimiz de sorunlu. Üretici ve tüketici kooperatiflerimiz yetersiz ve güçsüz. Pazar büyük oranda zincir marketler ve yüksek karlılık politikası ile hareket eden aracılara kalmış. Çözüm; gıda sektöründe de piyasayı tümüyle özel sektörün insafına bırakmak yerine müdahaleci kamucu politikalara geçmek, gıda tedarik zincirini kısaltarak üretici ve tüketici kooperatifleri yoluyla gıda piyasalarını düzenlemek. Avrupa Birliği ülkeleri bu sorunu kooperatiflerle çözmüş. Tarımsal ürünlerin neredeyse yüzde 100’ünü kooperatifler tüketicilere pazarlıyorlar. Türkiye’de bu oran sadece %3 ile 4 arasında kalıyor.
Tarım ürünleri üretimi ve piyasa düzenlemelerini devlete ait kurum ve kuruluşların düzenlemesi gerekmektedir. Ülkemizde gıda ve tarım ürünleri piyasalarını yakından izlemek amacıyla Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, 9 Aralık 2014 tarihinde kurulmuştur. Söz konusu komitenin bu güne kadar hangi kararları aldığını ve uygulamaya aktarılmasını sağladığını bilmiyoruz. Daha etkin kararlar alarak uygulamaya konulmasını sağlamasını ve yaptığı çalışmalar konusunda kamuoyunu daha fazla bilgilendirmesini bekliyoruz.
III. Tarım Orman Şurası 18-21 Kasım 2019 tarihinde yapılmıştı. Bu kapsamında 4 ayda tarımın sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili 50 bin fikir oluşturulan çalışma gruplarına iletilmişti. 2 bin kişiden oluşan 21 çalışma grubunun 4 aylık mesaisi sonrası 21 Kasım 2019'da alınan Şura kararları kamuoyuna duyurulmuştu. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli 2020 yılında tamamlanacak eylemlerden ilkini ''Tohumdan Sofraya Dijital Değer Zincirinin Kurulması'' olarak açıklamıştı. Bu eylem planı 2020 yılında tamamlanıp, tohumdan sofraya tüm aşamaların izlenebileceği sistemin kurulması ile arz-talep dengesi, gıda güvenirliliği sağlanacaktı, üretim planlaması yapılarak, üretici korunacak, tüketici kollanacaktı. Üreticinin geliri artarken, tüketici de uygun fiyata kaliteli beslenebilecekti. Bu sistem çerçevesinde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulacaktı. Fakat 2020 yılında tamamlanacağı söylenen eylem planı 2021 yılına girmemize rağmen uygulamaya aktarılamadı. Aktarılabilmiş olsaydı biz gıda arzı ve yüksek fiyatları bu gün konuşuyor olmazdık. Büyük masraflar yapılarak çok sayıda insanla görkemli toplantılar yapmak maalesef tarımın problemlerini çözmüyor. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı neler yapıldığı konusunda bilgilendirme yaparsa, bende bu sütunlardan size duyurmak isterim.
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.