AK Parti’nin seçim beyannamesinde tarımla ilgili vaatleri
MEVLÜT ŞAHİN
24 Haziranda Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Öncelikle ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olsun. Tarım camiası olarak bizler, her partinin veya ittifakın tarımla ilgili vaatlerini farklı kaynaklardan, kişilerin yorum ve görüşleri de katılarak kısmen öğrenebiliyoruz.
Bu yazımda istedim ki, partilerin tarımla ilgili vaatlerinin tamamını kendi yorum ve düşüncelerimi katmadan bütün halinde yazıp sizleri doğru bilgilendireyim.
• Nüfusunu yeterli, kaliteli ve güvenilir gıda ile besleyen, tarım ürünlerinde net ihracatçı konumunu daha da geliştiren, rekabet gücünü artırmış, dünyada ve bölgesinde tarım alanında söz sahibi bir ülke olmayı hedefliyoruz.
• Tarım sektörümüzü diğer tüm sektörlerle işbirliği içinde; çevreyi koruyan ve kırsalda genç nüfusun artmasına öncelik veren, topyekûn kırsal kalkınmayı sağlayacak bir yaklaşımla ve etkin bir üretim planlaması yaparak yöneteceğiz.
• Ülkemizi hayvancılıkta kendine yeterli olan, bitkisel üretimde verimliliğini ve rekabet gücünü en üst düzeye çıkaran bir yapıya dönüştüreceğiz.
• Tarımsal desteklerimizin sayısını azaltarak daha etkin bir destekleme politikası izleyeceğiz.
• 2023 yılında Tarımsal Gayrisafi Yurtiçi Hasılamızı 150 milyar dolara, tarımsal ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmış, bir Türkiye için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
• Önümüzdeki dönemde kümülatif olarak 8,5 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmalarını tamamlayacağız ve tarla içi geliştirme hizmetlerini destekleyeceğiz.
• 2018 yılında çiftçilerimize toplam 14,5 milyar TL destekleme ödemesi yapacağız. Tarımsal destekleri asgari 3 yıllık dönemler için açıklayacağız.
• Tarım sanayi entegrasyonunu sağlamak için tarıma dayalı ekonomik yatırımlara yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz.
• Genç çiftçilere destekleme ödemelerinde pozitif ayrımcılık yapmaya 230 VAKİT TÜRKİYE VAKTİ devam edeceğiz.
• 2018 yılında yaklaşık 16.700 genç çiftçinin uygulayacağı projelere 503 milyon TL destek vereceğiz.
• 81 il ve 250 köyde Birlikte Üretim Modelini hayata geçireceğiz.
• 2020 yılına kadar IPARD-II kapsamındaki destekleri sürdüreceğiz. Sağlayacağımız 5,2 milyar TL hibe ile 10 bin yeni yatırımı destekleyeceğiz, 50 bin yeni istihdam oluşturacağız. Kırsal alana 8,4 milyar TL’lik yatırım kazandıracağız.
• 2018 yılı sonu itibarıyla koruma altına alınan büyük ova sayımızı 265’e, 2023 yılı hedefi olarak ova sayımızı 300’e çıkaracağız. Tarımsal üretimi artırmaya yönelik faaliyetleri ve yeni uygulamaları destekleyeceğiz.
• Aile işletmelerini ekonomik ölçek büyüklüğüne ulaştıracak projeler uygulayarak pazara yönelik üretim yapmalarını sağlayacağız. Yüksek teknolojili seracılık ve dikey tarım gibi modern tarımsal tekniklerin uygulanacağı yatırımların yapılması amacıyla çiftçiler ve girişimcileri destekleyeceğiz.
• Yaş sebze ve meyvede yerli tohumla üretilen aşılı ve diğer fidelerin kullanımına destek vereceğiz.
• Yenilenebilir enerjinin tarımda kullanımını teşvik edeceğiz. Bilgi teknolojilerinin arazi kullanım ve toprak koruma amaçlı kullanımını yaygınlaştıracağız. Örnek bahçe uygulamaları ile yeni ürünlerin üretimini teşvik edeceğiz.
• Kesme çiçek, süs bitkileri üreticiliğine önem vererek, havalimanına yakın bölgesel hal ve mezatlar oluşturacağız. Sertifikalı tohum üretimini 2 milyon tona çıkaracağız. Sertifikalı tohum kullanımına destek vereceğiz.
• TİGEM ile Sudan Hükümeti ortaklığında kurulan şirket aracılığıyla Sudan’da kiralanan 780 bin hektar tarım arazisini Türk girişimcilerin yatırımına açacağız.
• Lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaşması ve gelişmesini sağlayacağız. Uzun süreli kiralama garantisi kapsamında özel sektöre lisanslı depo yaptıracağız. 2018 yılında 2,5 milyon ton kapasiteli depo yapımını tamamlayacağız.
• Hazine arazilerimizi kullanan çiftçilerimize kullandıkları arazilere 10 yıl boyunca kullanım hakkı veriyoruz. Çiftçilerimiz, 10 yılın sonunda da isterlerse bu arazileri satın alabilecekler veya kullanma anlaşmasını bir 10 yıl daha yenileyebilecekler.
• Ülkemizde orman alanlarını çoğaltmak, erozyonu önlemek, ceviz, badem, zeytin vb. ürünlerin üretimini desteklemek üzere 10 bin dönüme kadar Hazine taşınmazını gerçek ve tüzel kişilere kiralama amaçlı olarak arz edeceğiz.
• Hayvan varlığını artıracağız. Kırmızı et tüketiminde kendine yeterli bir ülke konumuna geleceğiz. Damızlık hayvan desteğini artıracağız. Hayvan sağlığını koruyacak, refahını ve verimi artıracak ahır/ağılların yapımı ve yenilenmesini teşvik etmeye devam edeceğiz. Buzağı kayıp ve ölümlerinin azaltılması için gerekli tedbirleri alacağız.
• Doğu Anadolu Bölgesinde hayvancılığa özel önem vererek, entegre tesislerin kurulmasını destekleyeceğiz. Ülkemizin hayvan varlığını artırmak amacıyla, Ziraat Bankası kredi olanaklarıyla şartları uygun olan yetiştiricilere 250 bin damızlık gebe düve, 300 başa kadar olmak üzere toplamda 500 bin baş damızlık koyun vereceğiz.
• İhtiyaç durumlarında süt piyasasının regülasyonu uygulamasına devam edeceğiz. Üreticinin ve tüketicinin korunması, sürdürülebilirliğin sağlanması ve süt fiyatlarında istikrarın korunmasını sağlayacağız. Su ürünleri yetiştiriciliğinde üretimi artıracağız. Su ürünleri ihracatımızı ise 1 milyar doların üzerine çıkaracağız.
• Tarım sigortalarının kapsamını genişletme çalışmalarına devam edeceğiz. Serin iklim tahıllarında uygulanan İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası kapsamına mercimek ve nohut ürünlerini de dahil edeceğiz. Elma, armut ve ayva meyvelerinde teminat başlangıcının pembe/ beyaz tomurcuk dönemine çekilmesini sağlayacağız. İncirde ve üzümde yağmur zararını ve küçükbaş hayvanlarda yavru atma riskini teminat kapsamına alacağız
• Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerini hayata geçireceğiz. Kurulma aşamasındaki 17 Araştırma ve Eğitim Merkezimiz ile Ar-Ge çalışmalarına hız vereceğiz. Nüfusunu yeterli, kaliteli ve güvenilir gıda ile beslemeye devam eden bir ülke olacağız.
• Bu kapsamda; Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerden kaynaklanabilecek risklerin önlenmesini, kontrol ve denetim sisteminin etkin şekilde işletilmesini sağlayacağız.
• Bitki sağlığı alanında ithalat dahil koruma ürünlerinin ruhsatlandırılmasını, ürünlerin biyolojik etkilerinin kontrolü ve izleme altyapısının geliştirilmesini, üreticilerde farkındalığın oluşturulmasını sağlayacağız. Ambalajlı ürünlerin etiketlerinde besleyici değerlere ait bilgileri zorunlu hale getireceğiz. Vatandaşlarımız, tükettiği gıdanın içinde yer alan bileşenlerin kendilerine hangi faydaları sağlayacağını öğrenebilecek. Gıdalarda tuz ve şeker azaltılmasına teknolojinin imkân verdiği ölçüde devam edeceğiz. Gıda üretiminde markalaşmaya yönelik olarak KOBİ’leri destekleyeceğiz.
Biyo-terörizm ve biyo-tehdit için ulusal önleyici tedbirlerimizi içeren zorunlu kılavuzları hazırlayacağız. (Kaynak:http://im.haberturk.com/images/others/2018/05/24/Beyanname23Mays18_icSayfalar.pdf)
(Sayfa 229-232)