2. Tarım Şurası Kararları

Dr. Mevlüt Şahin

Dr. Mevlüt Şahin

Tüm Yazıları

58 ve 59. Hükümetlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı görevini yapan Sayın Sami GÜÇLÜ döneminde 2. Tarım Şurası ilgili kamu kuruluşlarının, üniversitelerin, yerel yönetimlerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla 2004 Yılında Ankara’da yapılmıştı. Söz konusu şurada önemli ve öncelikli olmak üzere 36 ayrı başlıkta kararlar alınmıştı.

2.Tarım Şurasında, alınan kararların uygulamaya aktarılamadığı ile ilgili çok sayıda yazı ve değerlendirme bulabilirsiniz. Ama uygulamaya aktarılan kararlarla ilgili Bakanlığın yayın organları da dâhil hiçbir yerde bilgi bulamazsınız. Ya da belki vardır ben ulaşamamışımdır.

Alınan kararlardan üç tanesi tarımsal alanda gen kaynaklarının korunması ile ilgiliydi. 1964 yılında İzmir'de kurulan ve dünyanın ilk gen bankalarından biri olan, Ulusal Tohum Gen Bankası(3.300 tür ve 60.000 den fazla tohum gelecek nesiller için saklanıyor) bu süreç içinde daha da etkin hale getirildi. Benimde bir dönem müdürlüğünü yaptığım Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde 2010 Yılında 250.000 örnek kapasiteli dünyanın sayılı gen bankalarından birisi olan Türkiye Tohum Gen Bankasının açılışı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu bu tohum gen bankası toplam 1040 m3 soğuk alan hacmi ile dünyanın önde gelen gen bankaları arasında yer almaktadır. Gen Bankasında 853 taksondan 61.560 adet tohum örneği bulunmaktadır. Bu örnekler -20 derece civarında 50 yıl kadar korunabilmektedir. Saklanan bu gen kaynakları araştırmacıların kullanımına sunulmaktadır. Gen Bankası bünyesinde 60.000 örnek kapasiteli Herbaryum da bulunmakta olup şu an için 6.000 adet örnek yer almaktadır.

Alınan kararlardan biriside, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun çıkarılması tavsiye edilmekteydi. Söz konusu kanun 2005 yılında çıkarılarak yürürlüğe girdi. Tarım Bakanı Sayın Mehmet Mehdi EKER döneminde arazilerin bölünmesinin önlenmesi ile ilgili toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini öğrenmek amacıyla 2012 yılında 50.000 kişinin katıldığı anket çalışması yapıldı. Bu anket çalışmasının sonuçlarına göre ilgili kanunda değişiklik yapılarak 2014 yılında 6537 Sayılı Kanun olarak yeniden yayınlandı. Yeri gelmişken böylesine önemli çalışmaları yapan Sayın Bakana ve ekibine teşekkür ederim.

Türkiye tarımının en önemli sorunlarının başında, işletme sayısının fazlalığına karşın işletme başına düşen ortalama arazi büyüklüğünün 59 dekar olması gelmektedir. Ülkemizde 23,8 milyon hektar tarım arazisi, 3 milyon tarımsal işletme ve bu işletmelerde 40 milyon hissedar 21-22 milyon tarım parseli bulunmaktadır. Türkiye’ye en yakın ülkelerden biri olan İspanya’da 1 milyon işletme bulunmaktadır. Ortalama işletme büyüklüğü de 240 dekardır. Bu 6537 sayılı kanunla, tarım arazilerinin devir işlemleri, miras yolu ile intikali, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarım arazisi büyüklüklerinin belirlenmesi, bugüne kadar parçalanmış olan tarım arazilerinin tekrar ekonomik büyüklüklere ulaştırılması ve bölünmelerinin önlenmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Asgari bölünmez parsel büyüklükleri tarım arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarımı yapılan arazilerde ise 3 dekar olarak belirlenmiştir.

Sayın Tarım ve Orman Bakanı Bekir PAKDEMİRLİ Üçüncü Tarım ve Orman Şurasının toplanması için çalışmaların başlatıldığını toplanacak şurada tarımsal destekleme modeli sadeleştirilerek, verimlilik, kalite, gıda güvenilirliği ve kırsal kalkınmayı esas alan politikalarla tarımsal hasılamızı arttıracaklarını söyledi.

Toplanması planlanan 3. Tarım ve Orman Şurasında, umarım kalifiye ziraat mühendisi yetişebilmesi için ziraat fakültesi sayılarının ve bölümlerinin azaltılası, sayıları 120.000’i bulan işsiz ziraat mühendisleri ile ilgili problemlerin çözümü ile ilgili Anadolu Gazetesinde (https://www.anadolugazete.com.tr/ziraat-muhendisi-var-ama-is-yok-is-var-ama-ziraat-muhendisi-yok-2626yy.htm) yazdığım yazı dikkate alınarak kimsenin görmediği, görmek istemediği veya ilgilileri yanlış yönlendirdiği kangren haline gelmiş çok önemli bir problem çözüme kavuşmuş olur.

Haydi hayırlısı gün ola harman ola.