Çocuk gelişiminde oyunun önemi
“Oyun oynamak ciddi bir iştir.” Bu cümleyi ilk duyduğumda çok etkilenmiştim. Düşündükçe oyuna olan bakış açım değişmiş ve kendimi oyun araştırırken, drama ile ilgilenirken bulmuştum. 2006’da ilk kitabımın yolculuğu da bu cümleyle başlamıştı. Drama eğitimleri, çocuk oyunları araştırmaları ve uygulamalarını mesleğimle birleştirme arzusuna kapılmıştım. Dönemin popüler kavramlarından “Çoklu Zekâ Kuramı” etkinlikleri ve o dönem yeni telaffuz edilmeye başlanılan “Yapılandırmacı Yaklaşım” ile Drama arasında bağ kurarak dersleri yapılandırmaya başlamıştım. Dersler eğlenceli olmasının yanı sıra nitelikli öğrenme de sağlanıyordu.
Şimdi geriye dönüp baktığımda “Çoklu Zekâ”, “Yapılandırmacı Yaklaşım” eskisi kadar heyecanla dillendirilmediğini görüyorum ancak “Drama” hâlâ aynı heyecanıyla öğretmenler tarafından takip ediliyor, uygulanıyor. Çünkü temelinde “Oyun” var.
Kıymetli anne ve babalar, “Oyun oynamak ciddi bir iştir” sözü, oyunla ilgili genellikle gözden kaçan derin anlamları ortaya koyar. Oyun, çocukların sadece vakit geçirdiği, eğlendiği bir etkinlik olmanın ötesindedir. Oyun, bir öğrenme süreci, bir keşif alanıdır; çocukların zihinlerini şekillendiren, duygusal ve sosyal becerilerini geliştiren, dünyaya bakış açılarını oluşturan ciddi bir iştir.
Çocuklar oyun oynarken hem eğlenir hem de hayal güçlerini kullanarak çözüm üretir. Empati geliştirir ve farklı karakterleri deneyimleyerek kendi yeteneklerini keşfeder. Çocuğunuz bloklardan bir kule inşa ederken sabır, deneme yanılma ve mekânsal düşünme becerilerini geliştirir. Bu süreç onun zihinsel esnekliğini arttırdı. Bir grup çocuk birlikte oynadığında paylaşmayı, sırayla hareket etmeyi ve çatışmaları çözmeyi öğrenirler. Sosyal becerilerin temeli oyun sırasında atılır.
Oyun aynı zamanda duygusal gelişim için de önemli bir araçtır. Çocuklar oyunları duygularını serbest bırakmak, stres ve kaygıdan kurtulmak için kullanırlar. Özellikle yaratıcı oyun çocukların iç dünyalarını ifade etmelerinin bir yoludur. Oyun bir çıkış noktası sağlar; çocukların korkularını, kaygılarını ve hayal kırıklıklarını işlemelerine ve bunlarla baş etmelerine yardımcı olabilir. Örneğin “Doktorculuk” gibi oyunlar çocukların hastalık, sağlık ve bakım konusunda kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olabilir.
Çocukların dünyaya bakış açıları, oyun yoluyla şekillenir. Oyun, onların hayal güçlerini geliştirirken farklı bakış açılarını benimsemelerini teşvik eder. Çocuk, sadece kendi perspektifinden değil, başkalarının gözünden de dünyayı görebilir. Bu, ileride daha empatik, anlayışlı ve açık fikirli bireyler olmalarına katkı sağlar.
Kıymetli anne ve babalar, “Oyun eğlencedir. Oyun ciddi bir iştir. Oyun geleceğin yapı taşıdır.” Lütfen bunu unutmayalım ve çocuklarımızla oyun oynayalım, oyun oynamaları için fırsat verelim.