Savaşta kira artışına nasıl çare bulunmuştu?
Televizyon haberi; gencin evi yok diye sevdiği kızı vermemiş babası. Kızı vermeyen babanın evi var mıydı acaba? Varsa da demiyor ki “Ben ne zorluklarla aldım bu evi.” Bırak ev almayı, kiralık ev bulamıyorsun, hayatının baharında hangi ev parasını kazanmış da almış olsun genç bir insan.
Sadece ev fiyatları ya da kiralar değil ki artan, herkes kendince haklı ama başında ezmeyince enflasyon canavarına yem olduk hepimiz. Rantçılar ve fırsatçıları, salgından beri seyrettik. Gözümüzün içine baka baka fiyatları katladılar, “Neye göre arttırıyorsun, ver bakayım hesabını” demedi kimse.
SAVAŞTA DEĞİL EKONOMİSİNDEYİZ
‘Savaş ekonomisi’ deniyor buna. Hangi şehirlerimiz bombalarla yerle bir ediliyor, kiminle topyekûn savaşıyoruz da ekonomisine girdik? Durduk yerde fakirimiz arttığı gibi zenginimiz de artıyor. Lüks tüketim patladı, aynı ülke, aynı mahalle, aynı sokakta, bambaşka gezegenlerde yaşayan, birbirine görünmez olmuş adamlar geziyor ortada.
Ev sahibi-kiracı düşmanlığı, kavgalar, tacizler, cinayetler, yükü azmış gibi hukukun sırtına yıkılan on binlerce yeni dava… Ve sorun da hiçbir kımıldama yok, balonun basıncı hiç azalmadan artmaya devam ediyor.
Savaşta değilken piyasayı altüst eden bu serbest piyasa eşkıyaları, ülkenin ayağına sıkan bu coşkun cesareti nereden buldu acaba?
Tabii ki salgından beri kalınan sessizlikten.
KİRA DENETİMİ
Hocaların hocası Prof. Dr. Ruşen Keleş hocamızın ‘kira denetimi’ üzerine bilgilerinden, kira denetiminin faydaları ve zararları üzerine çok özetleyerek faydalanalım.
Kiraların dondurulması zararlıdır çünkü:
- Konut arzını azaltır
- Uygulamanın sonuçları geç hissedilir, çabuk sonuç alınmaz
- Her şeyin fiyatı arttığı için sadece kiraları dondurmak yetmeyecektir
- Getirisi düşük diye yeni konut yapılmadığı için konut sorunu büyür
- Ev sahibi, kiracıya beğendirmek zorunda kalmaz, bakımsız konutlar artar
Yararlıdır çünkü:
- Kiracılarla ev sahipleri arasındaki servet dağılımı haksızlığı önlenir
- Dar gelirli ve çok çocuklu aileler mağdur olmaz
- Enflasyoncu eğilimler önlenir
- Devlete ek yük binmez
- Süreç geçici bir süreyi kapsıyorsa toplumsal çatışma engellenir
İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İkinci Dünya Savaşı’nda durumu öngörmüş, Milli Koruma Kanunu ile kiraları dondurmuştu. 1939’da başlayan savaş, 1945’te bitmişti ama kiralar, 1963 yılına kadar donuk kaldı.
E tabii artık gerek olmadığı halde 18 yıl uzaması, ev sahiplerine haksızlıktı, Anayasa Mahkemesi, Kiraların Denetlenmesine İlişkin Yasa’nın dondurma hükümlerini, Anayasa’ya aykırı bularak bozdu. Piyasa kendi dengesine döndü.
BASİRETSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞI GİBİ
Ev sahipleri, kiracılar tartışabilir ancak burada dikkati çekip altı çizilecek kısım, Devletin gösterdiği basirettir; bir dünya savaşı içindeyken varlığını hissettirmiştir.
Biz, savaş yokken savaş ekonomisi yaşıyoruz ve ortada ne suçlu var ne devletten korkan.
Aradan geçmiş 4 yıl, geriye dönük denetimler, cezalandırma yöntemleri icat ediliyor. Efendi, olan oldu, yangın bizi yaktı, söndürecek hortumunuza ihtiyaç kalmadı.
Basiretsizlik, suç ortaklığı gibi oldu.
Haksızlığa sessizliğin, kızgınlık gürültüsü gelir bundan sonra. Bir iğne gibi gözlere batan haksız zenginlik, rantçılık mıymış, fırsatçılık mıymış, bedeli ödenmedikçe fitili ilerleyen bombalı bir koltuk altımızda.
Bir avuç adam ülkeyi yakıyor umurunda değil, söndürmeyi beceremediniz bari yakılması gerekeni yakmayı geciktirmeyin.