Medeniyet maskesini eriten 7 Ekim

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

Kendilerini, medeniyet olarak gösteren aynaların yalanına kaptırdılar. Lunaparklarda ‘sihirli aynalar’ bölümü olurdu, bunlarınki de sipariş, medeniymiş gibi göstereni. Abartılı maske, kostüm ve davranışlarıyla dikkat çekici görüntülerine hayran oldu, kendilerini inandırdılar.

AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 2022 yılında bu kendini beğenmişliği tutamadı içinde, “...Avrupa bir bahçedir... Dünyanın geri kalanının çoğu bir ormandır ve orman bahçeyi istila edebilir. Bahçıvanlar onunla ilgilenmeli...” diye boşalttı zehrini medeniler adına.

Hamas’ın saldırdığı 7 Ekim 2023’ten 2 gün sonra 9 Ekim’de kendini tanrı tarafından seçilmiş ırk, medenilerin de patronu gören Yahudi yobazlığının azınlıktaki temsilcileri adına

İsrail Savunma Bakanı konuştu: İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz.

İnsansı hayvanlar!..

Medenilerin kendileri dışındaki insanı tanımlayışı, aynaların verdiği özgüvenle dışa vuruyordu boşboğazlıkla.

ÇAĞDAŞ DEREBEYLERİ VE UŞAKLARI

7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin’de yaşanan soykırıma duyarsızlıkları, balmumundan maskelerini eritiyor medenilerin. Çirkin mi çirkin suretleri, ruhu olmayan bedenleri çıkıyor altından. Gerçekle yüzleşiyoruz.

Çağdaş derebeyleriyle onlara özenen taklitçi uşaklarına, medeni deniyormuş.

Derebeyleri, bu uşakları eliyle siyaseti, liderleri, hakkı, hukuku, küresel örgütleri, insanlığı, kendi çıkarlarına göre güdüyor, kurdukları düzene ‘medeniyet’ diyorlar. Dünya tarihinin en insanlık karşıtı medeniyeti inşa ediliyor ama ‘medeniyet’ diyor kuran da mecbur bırakılan da.

Toprağından gübresine, hayvanın yemine kadar gıdamıza hükmediyorlar..

Sağlığımıza, ilacımıza..

Ekonomik tüm değerlerimize..

Olumsuz medya ve yapay zeka devrimiyle zihinlerimize..

Ailemize, insani ilişkilerimize..

İnancı itibarsızlaştırıp, tanrıya bile kafa tutuyorlar.

Yaptıkları her şey, doğa ve insanlığın tersine akan düşüncelerle besleniyor. Bunların medeniliği, şeytanın medeniyet anlayışıyla örtüşebilir ancak.

KİMSESİZ, SAKAT, SAVUNMASIZ ÇOCUKLAR

Ukrayna-Rusya savaşıyla yaratılan mantıksızlık, Filistin’de soykırım olarak sahneleniyor. Canlı yayın izliyor, soykırımı kanıksıyoruz bu medenilerin öncülüğünde.

Her gün yüzlerce insan ölüyor, aylardır 40 bin diye bir rakama takıldı Filistin’de ölü sayısı. Molozlar altından çıkarılamayan ya da kayıt edilemeyenlerle bir kere en az 5’le çarpalım bu kayıpları. Kılıfa sığmayan mızraktır artık hem bu rakamlar hem de olanlar.

Bombalarıyla iki kolunu da kopardıkları 5 yaşlarındaki çocuğun, denize girme sevinci vardı görüntüde. Kolsuzluğu, çocukluğundan alamamıştı.

Bombalanmış binanın altından çıkan kanlar içindeki anne ve bebeği, çimento tozuna bulanmış, siyah-beyazlardı renkli yayın içinde.

ÇOCUKKEN ÖLMEK İSTİYOR

Yanaklarından şarıl şarıl akan yaşlarla “En çok babamı görmek istiyorum, o bize bakıyordu” diyor 8-9 yaşlarındaki kız, ölmüş babasını çağırarak.

Sülalesinden kimse kalmayan aynı yaşlardaki kız çocuğu, “Herkes öldü, ben ne yapacağım şimdi, ben niye ölmedim?” diye isyanıyla inletiyor yıkık hastane koridorunu.

5-6 yaşlarında 4 çocuk, parmaklarıyla bitmiş yemek kabını sıyırıyor acele acele.

Araları bir-iki yaş, kanlar içinde toz toprağa bulanmış 6-7 yaşlarındaki 2 erkek kardeş, kendisine sarılmak gerekirken o yaşında teskin etmeye kardeşine sarılıyor abi.

Kolunu, bacağını, gözlerini, annesini babasını kaybeden, hatta sülalesi kurutulan çocuklar, mıh gibi zihnimizde soykırımın eseri. 7 Ekim akşamı TRT’de izlediğimiz ‘Kutsal İşgal’ belgeseli, kanımızı dondurdu Siyonist’in soykırım soğuk kanlılığı ve pişkinliği karşısında.

KİMSESİZ, SAKAT, SAVUNMASIZ ÇOCUKLAR

Ne gıda ne ilaç ne hastane ne barınma ne su ne ısınma ne de bunları yönlendirecek bir otorite var. Ne olacak bu kimsesiz, sakat, savunmasız çocuklar?

Ukrayna’da, koruyucu dernek adı altında çocuk ticareti yapılıyormuş. Ebeveynleri, ‘korumaya’ alınan çocuklarını bulamıyor, kavuşamıyorlar. İsrail ise gayrimeşru organ nakilciliğiyle meşhur!

Cenneti cehenneme çevirenler, lunapark aynasında, medenilik yalanıyla avutuyor hala kendini.

Bombaların ve yakıcı çığlıkların sıcaklığı, 7 Ekim 2023’den bu yana medenilerin maskesini eritiyor, arkasındaki gerçek çirkinliği yayıyor dünyaya.