Gözlerimizi yaşartan konser hassasiyeti
Ne kadar duyarlı, hak yenmesine hassas, kuruşun hesabını soran siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz, gazetecilerimiz varmış, geleceğe ümitle bakarken gözleri nemleniyor insanın. Ankara Büyükşehir Belediyesi bayram konserlerini, nasıl da ülkenin gündemine sokacak hassaslıkta incelemiş, hesabını soruyorlar. Kamu yararına beklediğimiz, çok güzel hareketler bunlar.
Yanlış yapan cezasını çekmeli, savunulacak yanı yok.
Çekmeli de yanlışı aleni, belgelenmiş, kasıtla devam ettirip yaptığı yanına kalanlardan hesap sorduğunu görememiştik bu dürüstlük timsali koronun. Şefine sadık koro üyelerinin bir dürüstlük devamlılığı olmadığı için detone çıkıyor sesleri, kulak tırmalıyor.
BUNLARIN HESABINI SORDUNUZ MU?
Mustafa Kemal Atatürk’ün bir insan hakkı olan vasiyeti Atatürk Orman Çiftliği talan edilirken sesi mi çıkmış bu koronun da yanında pire kalan konuları deve yapıyorlar?
Türk parasıyla yanına sıfır yetişmeyen, maliyeti 750 milyon doları aşan ve geriye bir çöplük olarak kalan Ankapark’ın mı hesabını sormuş bu koro?
Belediye başkanlıkları, hizmet yerine emlakçı bürosu gibi çalışırken mi sesleri çıkmış?
Bitmiş metro hattını 17 yıl boyunca açmayana mı hesap sormuşlar?
Akyurt’ta başkent ekonomisine hayati katkısı tartışılmaz Ankara Uluslararası Fuar Alanı ve Kongre Merkezi’nin yıllarca bir türlü açılamayışını mı eleştirmişler?
2007 yılında bitirilmiş olması gereken Gerede Suyu Projesi’ni daha pahalıya mal olan projeyle değiştirip şehre getirmeden, üstüne 128 kilometreden 3 hatla 384 kilometrelik maliyetiyle kirli Kızılırmak Suyu’na paralar dökülürken mi hesap sormuşlar?
BİR YILIN HESABINI VERMEDEN KONSER HESABI SORUYOR
2015-2016 arası sadece bir yılda Bayburt, Şanlıurfa, Sivas, Bolu, Muş, Kırıkkale, Düzce, Hakkari, Siirt, Niğde illeri ve ilçelerine Ankaralıya hesabı verilmeyen vergilerin aktarıldığını yazdığımızda ana muhalefet partisi dahil, sormuşlar mı “Yahu Ali İnandım, sen ne diyorsun?” diye.
Buyurun 2016’da sadece bir yıllık Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararlarından derlediğimiz harcamaların Milliyet Ankara Gazetesi’nde yayınladığımız ayrıntılı listesine: ‘Eli Açık Ankara’
Hesabı sorulacak, buhar edilen hala dokunulmamış çok büyük harcamaları atlayıp, konserle eğleniyor şeflerin koroları. Genel seçimin önünü alacaklar aklı sıra.
Adamın önüne koyarlar, “Bunlar olurken niye hesap sormadın?” diye. Daha bunlar bir kısmı.
Kamu yararına denetimse konserin bin, on bin katı harcanırken neredeydiniz efendiler? Pazarcı çığırtkanlığıyla ortaya çıkmış, hak arıyor, hesap soruyor tiyatrosu çeviriyorlar bize.
SİYASET, AHLAKSIZLARIN SIĞINMA ÇATISINA DÖNÜŞTÜ
Kendi hesabını vermeyenin hesap sorma pişkinliğine bu şehrin karnı tok. Siyasetçi, akademisyen ve güdümlü gazetecilerin cazgırlığıyla kapatılacak yara değil geçmişte açılan. “Dinime küfreden Müslüman olsa” diye çok yerinde bir deyişimiz var, önce kendi yanlışını aklayacak, sonra hesap soracaksın.
Mansur Yavaş, “Sağlı sollu saldırıyorlar” derken genel seçim öncesi karşıtı ve yandaşı görünenlerin, beraber hareket ettiğine işaret ediyordu. En büyük zararı, başkent Ankara’nın göreceği bir işbirliğidir bu. Seviyesizlikte yeni bir seviyeyi kaldıramaz başkent.
Varsa her kuruş haksız kazancın hesabını sorarak paçasındaki ağırlıklardan kurtulabilir Mansur Yavaş. 12 Eylül 1980’den beri ahlakı bozulan siyaset, ahlaksızların sığınma çatısına dönüştü hatta onların hakimiyetine girdi.
Girdiğimiz çağın kaldıramayacağı, taşıyamayacağı ağırlıklar bunlar, hesap vermeyenin hesap sorma pişkinliği de bu ağırlıklardan. Bu ağırlıklar atılmadan ne yeni dünya ne geleceğe yürüyebilir başkent de ülke de.