Bürokrasinin seçim tatili
Yerel, genel fark etmiyor; bir seçim tarihi açıklanmışsa siyasetin bürokrasisi ayak altından çekilir, arazi olur, işleri bekletir, ölü taklidi yapar. Hem çok çalışmak zorunda kalmaz, gidecekle geleceğin nabzını tutmakla zaman geçirir, üstü ya iyice ayağına dolanmasın diye ya da seçim derdine düşüp başka şeylere odaklandığı için bir şey yapamaz, bu arada varsa ayağı kaydırılacak, arkasından çalışma zamanıdır.
Bir tek vatandaşa ve kurumuna karşı yükümlü olduğu hizmeti aksatmayı aksatmaz bürokrat.
Öncesinde en az 6, seçimden sonra yeni gelen ısınana kadar da en az 6 ay, yayla gibi gri bir belirsizlik zamanı oluşur seçim süreçlerinde. Daha fazla da sürebilir iddialı, çok çekişmeli bir seçim süreci geçiriyorsak eğer.
Bu sürede bürokrasi yatar maaşları da aksamadan yatarken.
KURUSIKI ADAYLAR
Devletin, milletin zamanından çalar, ömründen yer, yol alınmayan yürüyüş bandında yürütürler bizi. Çünkü hizmet aksatmanın cezası yok devlet memurluğunda. Var da uygulayan yok. Devletlerin çöküşünde, içini kemiren kurtçuklardan biri de bürokrasisidir.
Hiç altı boş laflar etmiyoruz, her seçim dönemi gibi bir tanesine daha şahitlik ediyoruz.
Genel Seçim’de, haddini bilemeyen bürokratların çoğunlukta olduğu bir aday enflasyonu yaşadık. Aday adayı olmayı bile siyasi rütbe sayan, geçmişinde ne idari ne siyasi izi olmayan kurusıkı bir güruhtu. İşinin hakkını vermeden, idari bir başarı göstermeden devlet idare etmeye kalkan kifayetsiz muhteris saldırısına uğradık. Hiç de gocunmuyorlar bu sıfat yakıştırmalarımızdan.
BEDELİ HİZMETSİZLİK
Alın bu kalıbı, yerel seçimlere uygulayın, genelden ümidi kesilenin yerelde karşınıza çıktığını göreceksiniz. Çünkü siyaset hizmet ve itibar makamı olmaktan rant makamına dönüştü, bunların derdi hizmet ya da siyaset falan değil, çeşmenin yakınında olmak. İşler aksamış hatta durmuş, zerre umurlarında değil.
Vasıfsız bürokratın siyaset hayali ile rahatlığı ve bize ödettiği bedel: Hizmetsizlik!..
Haziran ayından beri dikkatimizi çekmeye başlamıştı, günden güne kötülüyor; Ankara Büyükşehir Belediyesi hizmetlerindeki aksamalar, iyice belirginleşti. Toplu taşımada, yarım kalan iş, inşa ya da tadilatlarda, kart dolum bankolarında, yürürken yürümeyen merdivenlerde, kamuyu bilgilendirme araçlarında, çağrılara geç müdahale edilmesinde ve temizlik hizmetlerindeki gibi bir dizi aksamalar yaşanmaya başladı.
Oysa tıkır tıkır işliyordu hizmetler 6 Şubat Kahramanmaraş depremine rağmen.
BU RAHATLIK DEVLETLERİ BİTİRİR
İlk akla gelen, seçim dolayısıyla başlayan iç çekişmelerdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi, hele ki herkes kendi adayıyla katılmaya karar verince CHP-İYİ Parti ve MHP’nin çekişme alanına dönüştü. İdaresi çok zor bir siyasi karışım. Bir de Belediye Meclisi’nde çoğunluktaki muhalefeti katın, seçime kadar vatandaşın burnundan gelecek belli ki.
İşte böyle seçimin yarattığı toz bulutu gibi kargaşalarda vatandaşın mağdur olmaması için vardır bürokrasi. Oysa görüldüğü gibi ilk çözülme, ilk darbe bürokrasiden geliyor. Siyasetin de önüne geçen bir boyutta üstelik.
Seçim tatilinde, çalışmayarak çalışıyor bürokrasi. Vatandaşı hizmetinden ederek, siyaseti hedefinden saptırarak yönlendiriyor. Karşılığında hiçbir cezası olmayan, sorumsuzluğu içinde at koştur, yayla gibi hareket alanı…
Bu rahatlık, seçimleri etkilemekle yetinmez, devletleri bitirir!