Ankara’ya iki doğru hizmet

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

Yüzyıl sonra yeniden yerinde. Ulus’ta açılan 100.Yıl Meydanı’nın olduğu yer, 100 yıl önce hem ülkenin hem başkentin ilk parkıydı. Adı da ‘Millet Bahçesi’ydi. Şimdiki gibi Ankara Palas’a kadar olan alanı kaplıyor, bir de içinde sonradan yakılan şık bir tiyatro barındırıyordu.

whatsapp-image-2024-03-23-at-07-07-08.jpeg

whatsapp-image-2024-03-23-at-07-07-08.jpeg


Millet Bahçesi içindeki yakılan tiyatro binası

Cumhuriyet öncesi kentleşmemizde, kamuya açık, sosyalleşme amaçlı düzenli yeşil alan yani ‘park’ uygulaması yok. Kendiliğinden yeşillikler ya da evlerin bahçeleri, bostanlar kullanılıyor park, piknik niyetine.

Osmanlı’da meydan, ya cami avlusu ya da bostanlardır. Sohbetler oralarda edilir, alışveriş oralarda yapılır.

whatsapp-image-2024-03-23-at-07-06-23.jpeg

whatsapp-image-2024-03-23-at-07-06-23.jpeg

Millet Bahçesi

100 yıl önce Ulus için en doğru yere kurulan Millet Bahçesi, 100 yıl sonra bünyesine aykırı yapılaşmayı kusarak geri aldı hakkını. Kızılay gibi Ulus’u da ‘gelip-geçilen’ semte dönüştüren düzenleme ve yapılaşmalar, boğuyordu Cumhuriyet’in merkezini.

SIRF RANT SOFRASI DEĞİL

Tarihi merkezi yaşamaya, tadını çıkarmaya değil, koşuşturma arasında gelip-geçmeye kullanıyorduk buraları. Atatürk Bulvarı’nı, yol genişleterek bulvarlıktan çıkardık, arabalara verdik bulvar yaşamını. ‘Heykel’ diye seslendiğimiz ‘Zafer Anıtı’nın eteğindeki taş çıkıntılar, buluşma ya da dinlenme yerimizdi. Başka da yoktu.

Yeni devletin kurulduğu merkez, 100.Yıl Meydanı’yla değer ve yeni işlevler kazanacak.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ulus Tarihi Kent Yenileme Projesi, kaybedilenleri kazandırarak doğru işlerle ilerliyor. 100.Yıl Meydanı da en önemli adımlardan biriydi. İşlevinden sapmış mekanlar, yeniden işlevi ve anlamına kavuşuyor.

Şehir sırf bir rant sofrası değil, insanlar yaşıyor içinde. İnsan için yaşanabilir olması lazım önce.

ELMADAĞ TRENİ

İkinci doğru hizmet, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın başlattığı Ankara-Elmadağ Bölgesel Tren Seferleri oldu.

Banliyö’ yerine ‘bölgesel’ denmesi de hoş olmuş. Yeni trenimiz, 21 Mart’ta, gidiş 3, geliş 3 olmak üzere günde 6 seferle başladı yolculuğuna. Sincan-Kayaş hattı kadar önemli, gecikmiş bir hizmetti.

Ankara-Elmadağ arası, ülke hatta dünya çapında fabrikaların olduğu yoğun bir sanayi bölgesi. On binlerce çalışanı var bölgenin. Ancak Elmadağ’da yaşamıyor çoğu. Her gün Ankara’dan gidip, geliyorlar. Ya arabaları ya da servislerle. Onlarca yıldır Elmadağ’ı görmeden Elmadağ’da çalışıyorlar.

SEFERLERİN YARARI

Tren seferleri, iki türlü yararlı olabilir.

Birincisi; fabrika servisleri Elmadağ istasyonuna çalışır, çalışanları istasyona bırakarak uğramadıkları ilçe merkezine ayak basmalarını sağlar. Birçok ilçemiz gibi Elmadağ da binlerce çalışanın bırakın katkısını, yüzünü bile görmediği için ticareti ve sosyal yaşamı kilitlenmiş ilçelerimizden. Zamanla oluşacak alışkanlıkla bu seferler, şehir için bir kırılma noktasının başlangıcıdır.

Ankaralıların günübirlik gezileri için de bir fırsat bu seferler. Elmadağ Belediyesi, günlük turlar ve etkinlikler tasarlamalı.

İkinci yararı; Ankara’nın zaten yoğun olan Samsun Yolu girişi, eksilen servislerle bir rahatlama yaşayacak, tıkanıklığa takılmayan çalışanlar, olduğundan çok önce, 45 dakikada merkeze ulaşacaktır. Fabrikalar ve belediyeler, bu seyahati cazip hale getirecek önlemleri, hızlıca istişare etmeli.

GECİKMİŞ HİZMETLER BAŞKENTİ

Öncelikle Kahramankazan, Çubuk, Akyurt, Ayaş-Beypazarı gibi ilçelerimiz de aynı ihtiyaç içinde. Bunların bir kısmı havaalanı metro hattı, bir kısmı yeni Ankara-İstanbul Hızlı Tren güzergahı üzerinde kalıyor. Havaalanı metrosu, Akyurt-Çubuk’un işini görür ancak Hızlı Tren, Ayaş-Beypazarı-Nallıhan’ ilçelerine ilaç olur mu, seferler başladıktan sonra göreceğiz.

Çok ama çok gecikmiş tedavileri konuşuyoruz. Ankara; hak eden ancak yapılmamış ve gecikmiş hizmetlerin en başkenti!