Alkol terörü

Tabii ki alkollü içkileri övecek halimiz yok, tıbben ve dinen olduğu gibi yasal olarak da sağlığa ve toplumsal düzene zararı tespit edilmiştir. Ancak kaş yaparken göz çıkarıyoruz galiba. Bir buçuk ayda 133 kişi sahte içkiden hayatını kaybetti, Ankara’da en son 63 kişiydi, 36’sı yoğun bakımda.

Terörde bu kadar kayıp vermiyoruz, hiç kulağın üzerine yatılacak zaman değil. İşin ucu uyuşturucuya dayanmıştı, o kısmı atlıyoruz.

Tam 10 yıl önce leblebi gibi satılan ‘bonzai’ okullara inmiş, 2014 Yılı Uyuşturucu Raporu’nda uyuşturucudan ölüm sayısının bir önceki yıla göre 4 kat arttığı tespit edilmiş, kullanım yaşı 11’e inmişti. O yıldan beri sonrası geldi, daha da aşağı indi kullanım yaşı.

NEYİN AYARINI BOZDUYSAK

13 Kasım 2014 tarihinde yayımlanan 2014/19 sayılı Genelge’yle Başbakanlık tarafından gerekli uyarılar yapılmış ve gerekli önlemlerin alınması ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan istenmiş, 28-29 Kasım 2014 tarihlerinde ‘Birinci Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’yapılmıştı.

Kullanım artışı yavaşlamadı, 2012 ile 2014 arası neyin ayarını bozduysak toplayamadık. O zamandan beri çığ gibi üzerimize geliyor tüm yasal ve polisiye önlemlere rağmen. Aralıksız yakalanan uyuşturucu ve sayısız satıcılarına rağmen, o günlerin bedelidir bugün.

Gözümüzün önünde gelişen, şahitlik ettiğimiz günlerdi, daha önce anlattığımız halde bir kez daha yineleyeceğiz bu sert dönüşümün anlaşılabilmesi için.

DEMCİLER BİRDEN KAYBOLDU

Ankara Kalesi’nin eteklerinde, Hisarpark tarafı olsun Ulucanlar’a bakan yamacı olsun, Bentderesi’nin şimdi amfitiyatro olan arazisinde, böyle ikili-üçlü akşamüzeri demlenen adamlar yayılırdı. Onların manzaralı restoranı da buralardı.

Üst üste zamlar gelmeye başladı. 10 liralık şey 40 lira, 30 liralık şey önce 45-55 derken hızla 70 lira oldu. İşte o arada bu adamlar, ortadan kayboldu. Asayiş uygulaması sanıp, esnafa sorduk. Ne asayişi, kimyasal bir uyuşturucu olan 4 liralık ‘bonzai’ye geçmişler.

Çocuklara kadar indiğini önce esnaftan öğrendik, sonra Uyuşturucu Raporu’yla tescillendi. Daha beteri geldi metamfetamin!

NE TİCARİ NE AHLAKİ MANTIĞI VAR

Artık hem fiyat artışı hem enflasyon hem de yüzde 50 ile yüzde 70 arası vergi oranlarıyla iyice ulaşılamaz bir zıkkım oldu alkollü içecekler. Adamların aklından bile geçemez bu fiyatlarla. Oysa kendi ürünümüz, yarı fiyatına, hatta 3’te bir fiyatına satılıyor başka ülkelerde.

Hatta hatta binlerce kilometre öteden getirilen başka ülkenin ürünü, bizim yerli ürünümüzle başa baş aynı fiyata satılıyor. Yani ne ticari ne ahlaki olarak açıklanabilecek bir durum.

Dünya tarihinde 4.Murat dahil, hiçbir iktidarın baş edemediği çıkmaz sokak, adı şeriatçı ne ülkelerin çözemediği bir konu. Nasıl becerdiysek yine döndük dolaştık geldik, saplandık bu sokağa.

TEDAVİYLE İNTİHAR EDİYORUZ

Dolandırıcının, sahtekarın, uyuşturucu mafyasının önüne kırmızı halı sermiş gibi olduk, sağlıklı bir politika gelişmedi sonuç olarak. İşinde gücünde insanları kaybediyoruz, aileler yıkılıyor, gençler, kendileri ve ailelerine kıyıyor, bir de böyle içine çöküyor toplum.

Yani alkol övülecek bir şey değil, zararlı bir şey ama geldiğimiz nokta da ortada. Alkol terörüne dönüştü, her gün yeni bir kurban veriyoruz. “İçen bedelini öder” deyip kulağımızın üzerine yatarak ya da bu ölümlere sessiz kalarak da bir yere varamıyoruz. İnatlaşma, sadece çöküşü hızlandırıyor.

Vücudun bir yanı kanserken diğer kısmı yaşayabiliyor mu? Toplum da bütün bir vücut ve kanser bulaştı. Tarih boyunca denenmiş, hiç sonuç alınamamış tedavide ısrar ediyoruz.

Yanlış tedaviyle bizden başka kimseye zarar vermeyen ancak toplum olarak yıkan bir intihar içindeyiz.