Atalarımız “huyu güzelden usanılmamış da kendi güzelden usanılmış” diyor ya, ben de “özü güzelden usanılmamış, sözü güzelden usanılmış” diyorum.
Öyle insanlar bilirim, sözü o kadar güzel ve o kadar tatlı ki, adamı alıp da bağrıma basarak sarasım geliyor. Ancak adamın sözlerinin yanında ve ondan daha da ötesi kendisini tanıdıkça ve kimseyi hiçbir faydasının olmadığını gördükçe, menfaatten başka bir kural tanımadığını müşahede ettikçe, “dilinin tatlılığı”, “sözlerinin güzelliği” boşta kalıyor, tüm konuştuklarını alıp da çöpe atmak gerekiyor.
Dilimizde o tip adamların için de söylenmiş atasözleri vardır: “Dili yağlı, eli bağlı.” “Gürlüyor, ama yağmıyor.”