Toplumsal değişim: Nereden ve nasıl başlar? Kim başlatır?
Geçen gün sosyal medyada toplumsal değişim temasını içeren bir paylaşım yapıp ardından da “Halk mı, Lider mi?” diye sormuştum.
Evet, şimdi yine soruyorum:
“Bir Toplumda olumlu manada değişimler ve gelişmeler, nereden ve nasıl başlar, kim başlatır? Toplumsal değişimler tabandan mı başlar, tavandan mı başlar?
Toplumsal değişimlerde “Halk mı, Lider mi? Taban mı, Tavan mı?” Bunların hangisi daha önemli, diye sorduğum bu soruya sosyal medyada 10 civarında cevap aldığımı ve “yaklaşık 3 kişinin Lider, kalan 7 kişinin de Halkın kendisi” şeklinde cevap verdiğimi hemen belirteyim.
Evet, durum bu minval üzere ve insanımızın birçoğu toplumsal değişimde en büyük payın “halkın bizzat kendisine ait olduğunu belirtiyor.”
Yani, “toplum değişmeden, halkın fertlerinin her birinde bilinç ve eğitim seviyesini artırmadan, yönetime kim gelirse gelsin, ne getirirse getirsin, o toplumlarda ilerleme ve gelişme olmaz.”
Bu durum bu kadar net mi? Yani liderliğin hiç mi önemi yok? Bunları da tartışmak ve detaylıca irdelemek gerek.
Yani, “bir Toplumda ilerleme ve gelişme isteniyorsa, değişim Tabandan Tavana doğru mu olacak, yoksa, Tavandan Tabana doğru mu olacak?”
Bu hususta, her ne kadar % 70 Halkın bilinçlenmesi, % 30 Liderin etkinliği şeklinde bir sonuç üzerine sosyal medyadan bir oran almış olsam da, ben toplumsal değişimlerde ve ilerlemelerde Liderliğin Önemli olduğuna inananlardanım.
Bu noktadan hareketle şu görüş ve düşüncelere sahibim.
Uzak ya da yakın tarihte yaşamış, isimlerini birçoğunuzun yakından bildiği Liderler var. Ve bu Liderler bulunduğu Toplumları 180 derece değiştirerek bulundukları noktanın tam zıttında daha ileri seviyelere ulaştırmışlardır.
Bu noktada şimdi, birkaç Lider ismi sıralayacağım.
Başta Sevgili Peygamber Efendimiz (asm) Hz. Muhammed var. Yoluna canlarımız feda olsun.
Sevgili Peygamberimiz (asm), bundan asırlar öncesinde Mekke’de “Cahiliye Toplumu” denilen bir Toplumu, çok kısa sürede değiştirmeye başarmış ve tam 180 derece dönüştürmüş bir Önder’dir. O (asm), fikir ve mücadelesiyle, sistem ve metoduyla eşi benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşümün mimarıdır. Çok kısa bir sürede sanki tereyağından kıl çekercesine cahil, zalim ve acımasız bir Toplumu değiştiren Önder Hz. Muhammed (asm) tüm Dünyaca en büyük bir örnek olarak kabul edilmektedir.
Hz. Muhammed (asm) bir Peygamberdir. Ve tüm Peygamberler gibi, yaşadığı ve içinde bulunduğu Topluma rehberlik yapmış ve ilerlemeleri için yardımcı olmuşlardır. Her Peygamber birer örnektir ve toplum kahramanıdır.
Peygamberlerden ayrı olarak, bazı Tefekkür İnsanları, bazı Devlet Adamları, bazı Siyasetçiler de bulundukları Toplumu değiştirmeyi ve dönüştürmeyi başarmışlardır. Bu kapsamda, Sokrates, Platon, Aristo, Hannibal, İskender, Cengizhan, Alpaslan, Osman Gazi, Yusuf Has Hacib, Nizam’ül Mülk, Fatih Sultan Mehmed, Napolyon, Atatürk, Mahatma Gandhi, Mandela ve benzeri lider, yazar, siyaset adamı ve tefekkür insanın hatırlanması gerekir.
Toplumsal değişim ve dönüşüm için Liderlik ve yol gösterme çok mühimdir. Toplumları kendi başına bırakmak doğru değildir. Toplumlar kendi başlarına zaten hareket de edemezler. Çünkü Toplumların aklı ve iradesi yoktur.
Tabi, bu sözlerimden şu da anlaşılmamalıdır: “Toplumun fertlerinin kapasite, yetişme, bilgi, tecrübe, teknoloji ve ilmi kabiliyetlerinin hiçbir önemi yoktur şeklindeki bir düşünce ya da yanlış bir intiba ortaya çıkmamalıdır.” Elbette, her Toplum içerisinde ayrı ayrı her fert bilgi ve kapasitesini artırdıkça Toplum değişir ve dönüşür. Bunda hiçbir tereddüt yoktur.
Zaten bu hususta bir ayet-i kerime mevcuttur: “Siz kendinizi değiştirmedikçe Allah da sizi değiştirmez." (Ra'd Suresi, 11)
Biz öncelikle çalışıp ve çabalayacağız ki tüm Toplum olarak kalkınmayı sağlayalım. Yoksa, herkes üzerine düşen görevi yapmazsa, elbette Toplumlar ilerlemez.
Toplumlardaki her ferdin kendi üzerine düşen görevi yapmalarını ve bilinçli hale gelmelerini sağlamak da kuvvetli bir önderlik ve büyük bir rehberlik gerektirir. İşte bu noktada hem Devlet Adamları, hem de Tefekkür İnsanları içerisinde önderlik kabiliyetleri yüksek kişilere ihtiyaç vardır ki, bunlar o Toplumun fertlerini motive etsinler ve gelişim için gereken ortamları oluştursunlar.
Yazımın bu noktasında sizi şu ayet-i kerimenin meali baş başa bırakıyorum: “Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selâmet ve felâhı bulanlar bunlar olacaklardır.”
Yukarıda yazımın başında ifade ettiğimin sorumun cevapları da kafanızda sanırım belirmiştir. “Toplumsal değişim Tabandan mı; Tavandan mı? Halk mı, Lider mi?” diye sormuştuk ya! Cevabı şudur: Öncelikle Tavandan, öncelikle Lider. Ancak tek başına yetmez. Toplumdaki fertler de kendilerini değiştirmeleri ve Lidere yardımcı olmaları gerekir.
Netice itibariyle; “Toplumları ilerletmeye ve daha müreffeh bir şekilde yaşamaları için gereken sistemleri oluşturmaya yönelik Liderlere ihtiyaç vardır.” Liderlik gereklidir, ancak yetmez. “Bunun yanında Toplum Fertlerinin her birinin de üzerlerine düşen görevleri (çalışma, ilim, teknoloji ve üretim alanlarında) yerine getirmeleri icap etmektedir…”