Ters istikamette koşanlara ne demeli

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

İnsanlar hep bir yerlere koşuyor. Hatta koşmak kelimesi dahi az kalıyor. İnsanlar bir yerlere doğru koşuşturuyor. Koşuşturmak ne kelime. İnsanlar birbirini ezecek derecede yarışıyorlar. Adeta canhıraş bir şekilde yarışıyorlar.

Evet insanlar bir yerlere koşuyor, koşuşuyor ve bir şeyler için yarışıyorlar da, koştukları istikamet doğru mudur?

Gelin bu yazıda bunu idrake çalışalım.

Evet, insanların koştukları yön Dünya menfaati ve mal-mülk sevdasıdır. Bu sevda uğruna, bu menfaat uğruna nice kepazelikler, nice rezillikler ve nice fecaat işleniyor. Dünya adeta cehenneme döndü. Dünyayı cehenneme döndürenler, cehenneme doğru son sürat koşan yaratıklardır. Onlara insan demeye bile dilim razı olmuyor.

Dünyadaki genel durum bu. Bir de olması gereken durum var. Asıl koşmamız ve koşuşturmamız gerek, asıl yarışmamız gereken istikamet var.

Evet, Allah da bizim koşmamızı, koşuşturmamızı, yarışmamızı istiyor.

Hiç düşündünüz mü? Allah (cc) bizim hangi istikamete doğru koşmamızı ve birbirimizle yarışmamızı istiyor?

Gelin bu yazıda bu hususta kafa yoralım ve düşünelim.

İnsanların koşacağı asıl istikameti açıkça bildiren ayet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerden bir kaçını aşağıya yazıyorum:

Ayetler:

“Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” (Al-i İmran Suresi, 133)

“Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.” (Bakara Suresi, 148)

“Sonra Kitab'ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan (insanlardan) kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. (Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.” (Fatır Suresi, 32-33)

Hadis-i Şerifler:

“Benim ve sizin durumunuz, bir ateşin etrafındaki cırcır böcekleri ve pervanelerin o ateşe düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”

“Hayatınızın her anında hayır elde etmeye çalışın. Ve Allah'ın rahmet esintilerine yönelin. Çünkü, Allah'ın rahmet esintileri vardır. Onları dilediği kullarına isabet ettirir. Allah'tan kusurlarınızı örtmesini ve sizi korkularınızdan emin kılmasını isteyin. “

Yüce Rabbimizin (cc) ve Sevgili Peygamberimizin (asm) bizden istediği hayırda koşmak, iyilikte yarışmak ve her daim takva üzere olmaktır. Bu istikamette öyle kararlı ve öyle hızlı koşmalıyız ki, adeta gözümüz bu hedeften başkasını görmemelidir.

Gel gör ki, insanların büyük kısmı bu hedefin tam zıttı yönde ve adeta dolu dizgin cehenneme koşuyor.

Maalesef, insanların bir çoğu Allah’ın istediği istikamette değil, tam ters istikamette koşuyor, koşturuyor ve yarışıyor.

Evet, gerçek olan şudur ki, “insanların büyük çoğunluğu ters istikamette koşuyor.” Şu ayet-i kerime üzerinde gelin saatlerce tefekkür edelim:

“İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.” (İsra Suresi, 11)

Doğru istikamette koşmak ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde beyan edilmiş ve insanlar bu yönde koşmaları noktasında ikaz edilerek, gereken yön gösterilmiştir. Bu koşma yönü, bu yarışma yönü Adem’den bu yana her insana gösterilmiştir. Ancak, insanoğlu hayrı değil de şerri, iyiliği değil de kötülüğü, doğruluğu değil de eğriliği talep ediyor ve istiyor. İşte bundan dolayı, “insanların çoğu Adem’den beri ters istikamette koşmaktadır.”

Gidin bir büyük meydana ve oradaki kalabalığa şöyle bağırın, “Ey İnsanlar, şu sağ tarafta bazı değerli öğütler ve güzel tavsiyeler vardır, bunlar sizi hem bu Dünya da, hem de Ahirette, sonsuza dek mutluluğa götürecek öğüt ve tavsiyelerdir. Bu öğütleri ve tavsiyeleri veren sizden hiçbir ücret istemiyor. Şu sol tarafta da kısa bir süre menfaatinize yarayacak ve sonra tükenip gidecek eşyalar, mallar var. Ancak o malları tükettikten sonra lezzeti gidecek ve yalnız sorumluluğu kalacaktır. Bir tarafa giden diğer tarafa gidemez. Hangisini seçersiniz” diye bağırın. İnanın o kalabalık 100 kişi ise belki de 90’ı sol tarafa doğru koşar.

İnsanların birçoğu Dünya’yı ve fani olan tükenip gidecek şeyleri seviyor. Maalesef durum bu. Maalesef gerçek bu.

Televizyonlarda izliyor ve görüyorsunuz. Bir elektronik eşya mağazası ya da başka bir tüketim eşyaları mağazası ilan veriyor, “filanca gün filanca saatte, mağazamızdaki ürünlerden bazılarının fiyatı kısa süreliğine normal fiyatının %90’nından aşağıya indirilmiştir. 100 liralık bilgisayar, 10 liradır. 50 liralık televizyon 5 liradır.” Bu ilanı duyan bazı insanlar o gece o mağazanın kapısının önünde yatıyorlar. Sabah erkenden mağaza açıldığında önce girmek için sanki develer gibi, sanki filler gibi birbirilerini eziyorlar. Ne oluyor ya! Cennete mi koşuyorsunuz? Size Cennet mi verildi?

Ah insanoğlu ah! Sizi sonsuza dek mutlu edecek Cennete hiç mi hiç koşmazken, bilemediniz 1 yıl, bilemediniz 10 yıl işinize yarayacak bir cihaz için adeta gözü dönmüş hayvanlar gibi koşuyorsunuz. Tuh size, yuh size. Sizin bu Dünyalık sevginize ve Dünyaya hayvanlar gibi saldırmanıza hayvanlar dahi şaşıyor. Asıl hayvanlar, belki de Dünyaya saldıran insan görünümlü yaratıklardır.

Kim ki, Dünya tarafına koşuyor ters istikamettedir. Kim ki Ahiret için hazırlık yapıyor ve Cennet istikametinde koşuyor, o doğru istikamettedir. Kim ki Dünya malına gözü dönmüş hayvanlar gibi saldırıyorsa o gerçekte insan değil hayvandır.

Şimdi diyeceksiniz ki, bu adamlar için “hayvan” tabiri ağır değil mi? Allah’ın gösterdiği istikametin tersinde koşanlara “hayvan” diye seslenmek doğru oldu mu?

Söz dinlemeyene ne nedir? Doğru, doğru. Evet doğru. Esasında hayvan denmez. Çünkü, “hayvanlar söz dinliyor.” Söz dinlemeyenler ve ters istikamette koşanlar hayvandan daha aşağıdadırlar.

Bu sözlerden sonra bir dua gerek: “Yüce Rabbim (cc) bizi, hayvanlardan daha aşağı o yaratıklardan uzak eyle.” Amin

Bu dua çok mühim. Çünkü onlar çok tehlikelidir. Onlar Dünya malı için gözü dönmüşçesine saldırırlar ve ocakları darmadağın ederler. Yüce Rabbim bizi onların belalarından ve şerlerinden korusun. Amin..