Sıfır Atık Projesi ve çevre bilinci
Bundan birkaç sene önce yazmış olduğum bir makalede Osmanlı zamanındaki evlerde hiçbir şeyin israf edilmediğini ve “sıfır atık” dediğimiz ve şimdilerde bir hedef ve program dahilinde sürdürülen projelerin, o vakitler kendiliğinden uygulandığını, evsel atıkların bir kısmının hayvanlara yiyecek olduğunu, bir kısmının (sebze, meyve atıklarının) evin avlusundaki bahçeye dökülerek doğal gübre olduğunu, neticede çer-çöp oluşmadığını belirtmiştim. Bu tespitlerim haklı bulunmakla birlikte, iki dönemin karşılaştırılması bakımından birkaç yönden de şahsıma itiraz gelmişti. Şöyle ki, Osmanlı zamanında, şimdiki gibi bu kadar fazla çeşitte atık olmadığı, plastik maddelerin bulunmadığı ve tüketim alışkanlıklarının da bu denli çok olmadığı belirtilmişti. Elbette, bu itirazlar haklıdır. Osmanlı zamanında plastik, kağıt-karton, ambalaj maddeleri belki de bugünkünün binde biri kadar bile değildi. Hayatımız plastik maddeler, hayatımız kağıt-karton, hayatımız ambalaj maddeleri ile doldu. Heryerde bu maddeler yoğun yoğun, yığın yığın kullanılmakta.
İşte tüketim maddelerinin, plastiğin, kağıt-kartonun ve ambalaj maddelerinin bu yoğun ve bu yığın kullanımı beraberinde çevre kirliliği, israf ve enerji kayıplarını beraberinde getirmiştir.
İsrafın, çevre kirliliğinin önlenmesi ve enerjimizin doğru bir hedefe yönlendirilmesi için “sıfır atık” projesi şarttır.
İşte bu noktalardan hareketle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kurulduğu günden bu yana, (Çevre Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı zamanları dahil olmak üzere) atıkların azaltılması ve mümkün olan en az seviyeye indirilmesi, çevre korumada vatandaş bilincinin artırılması, çevre kirliliğinin ortadan kaldırılması hedefi doğrultusunda çalışırken, son birkaç yıldır, hedefi “sıfır atık” şeklinde belirlemiş ve bunun için yoğun ve kapsamlı bir çalışma içerisine girmiştir. Bu proje gerekli ve elzem bir projedir. Çünkü, israflar, enerji kayıpları, çevre kirliliği, bilinçsizlik geleceğimizi her zamankinden daha fazla tehdit etmektedir. Bundan dolayı “sıfır atık” projesi büyük bir başlangıçtır. Huzur ve temizlik sıfır atık projesindedir. Sürdürülebilir gelişme bu projeye dahildir. Hayırlı ve uğurlu olsun.
Sıfır atık projesi, israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan ve bu alanda vatandaşın duyarlılığını artırmayı hedefleyen atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir projedir.
Sıfır atıkla ilgili buraya kadar anlattıklarımızdan ortaya çıkan hususları, daha doğrusu anahtar kavramları sıralayacak olursak, şu kelime ve kavramların altı çizilmelidir.
“Tasarruf, çevre bilinci, hayat felsefesi, enerji kayıplarının önlenmesi ve sürdürülebilir gelişme, vatandaş duyarlılığı, temizlik ve huzur.” Tüm bu hususlar akla getirildiğinde, “sıfır atık” projesinin kâr üstüne kâr, yarar üstüne yarar olduğu hemen anlaşılacaktır.
Bir insanın, bir toplumun mutluluğunun satır başlarıdır, ana noktalarıdır bunlar.
İşte bu noktalardan hareketle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sürdürülebilir gelişme ilkeleri çerçevesinde atıklarımızı kontrol altına almak, gelecek nesillere temiz, gelişmiş bir Türkiye ve yaşanabilir bir dünya bırakmak noktasında mevcut sistemi daha düzenli, sistemli ve uygulanabilir bir temele oturtmak maksadıyla “sıfır atık” prensibini hedef alınmış ve 2017 Haziran ayında bu projeyi başlatmıştır. Bu projede öncelikle adıgeçen Bakanlığın kendi ana hizmet binasından başlanmış ve pilot uygulama merkezden hareket almıştır. Daha sonra aşamalı olarak diğer yerlerde de uygulamaya geçilmiştir. Sıfır Atık Projesinin Bakanlık ana hizmet binasında uygulanmaya başlamasının akabinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin takdirleri ile 26.09.2017 tarihinde Sıfır Atık Projesinin Tanıtım Toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılarak sözkonusu projenin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması için çalışmalar hızlanmış ve kamuoyunda projenin tanınırlığı artmaya başlamıştır.
Sıfır atık projesi, Başkentimiz Ankara’dan itibaren aşamalı olarak tüm Ülkemiz genelinde, şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy yaygınlaşıp hedefine doğru kararlılıkla sürdürülecektir. Projede kamu kurum ve kuruluşları, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, hastaneler, eğlence ve dinlenme tesisleri ve büyük iş yerleri büyük önem taşımaktadır. Tabi her ev ve her aile bu projenin uygulanması da ayrı bir öneme sahiptir.
Basından öğrendiğimiz kadarıyla ve çevremizden müşahede ettiğimiz üzere, son 1 yıl içerisinde bazı Belediyelerde bu hususta eğitim ve tanıtım toplantılarının arttığı, okullarda ve diğer benzeri yerlerde bu konuda çeşitli eğitim ve seminerlerin düzenlendiği, konuya olan ilgi ve desteğin her geçen gün arttığı sevindirici bir gelişmedir.
Sıfır atık projesi tutmuş ve benimsenmiştir. Bundan sonra hedefine doğru gidecek ve gittikçe (varsa) aksayan yönleri de gözden geçirilerek 2023 yılında “sıfır atık” projesi %100 olarak tüm Ülkemiz sathında sağlanacaktır. Umudumuz bu yöndedir.
Sıfır atık projesi, belki de bundan önce bir ütopya ya da gerçekleşmesi zor bir hedef olarak zihinlerde ve akıllarda durmaktaydı. Ancak son 1 yıl içerisinde hayata geçirilmeye başlandı ve dalga dalga yayılarak Ülke sathında güzel sonuçlar alınmaktadır.
Sıfır atık projesinde emeğe geçen herkesi, Bakanımızdan başlayıp tüm yöneticileri ve tüm ilgili personeli tek tek kutluyor ve kendilerine bir vatandaş olarak hassaten teşekkür ediyorum.
Bu tebrik dileklerimle birlikte, tüm vatandaşlarımızı ve halkımızı bu projeye sahip çıkmaya, atıklarını gelişigüzel çöp kutularına atmaya değil, atıklarını kaynağında ayrıştırmak suretiyle, gerektiği şekilde değerlendirdikten sonra en son aşamada çöp kutularına atmaya çağırıyorum. Böylece israflar önlenecek ve daha temiz, daha huzurlu bir çevrede yaşama imkanımız artacaktır.
Sıfır atık projesi aynı zamanda Dinimizin de bir emridir. İsraf etmeyen, çevreyi koruyan, atıklarını gelişigüzel sokaklara atmayan insanları Yüce Rabbimiz (cc) sever. “Yiyin, için, ancak israf etmeyin. Şüphesiz Allah israf edenleri sevmez” ayet-i kerimesini yazımın en sonunda sizlere, önemine binaen, hatırlatıyorum.