Okullar açılırken öğretmen ve öğrencilere sesleniş

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

21 Eylül Pazartesi “ya Bismillah” diyerek yeni bir eğitim ve öğretim dönemine yine başlıyoruz Millet olarak. Haydi hayırlısı. Tüm çocuklarımıza, gençlerimize, muallimlerimize (öğretmenlerimize) sağlık ve selamet ile zihin açıklığı ve başarılar diliyorum. Eğitim camiasında Müstahdemi’nden Okul Müdürü’ne kadar, Bakan’ından Öğretmeni’ne kadar herkese sağlık, esenlik ve huzur diliyorum. Rabbim cümlesini korusun ve esirgesin.

Gerçi, malum hastalık, salgın hastalık (Korona Virüs) dolayısıyla, okullar yüzyüze eğitim verecek mi, yoksa Ülkemizde uzaktan eğitim mi olacak, onu dahi tam olarak bilmiyoruz Buna rağmen, yine de 2020-2021 eğitim-öğretim yılının sağlık ve başarı ile geçmesini Yüce rabbimden niyaz ediyoruz. Allah (cc) malum salgın hastalıktan bizleri kurtarsın. Elbette, eğitimden önce ilk duamız budur. İlk talebimiz sağlıktır.

Şu Korona Virüs ortamında, okullar başlarken neleri düşündüm ve hangi hususları önemsedim. Korona Virüsten kurtulmayı dilerken eğitim-öğretim noktasında neleri düşündüm? Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Bu önemli noktaları aşağıda madde madde sıralıyorum. Önce Öğretmenler, sonra Öğrencilere sesleneceğim.

Öğretmen Kardeşlerim ve Büyüklerim, Lütfen!

1-Öğrencilerimize özgüven aşılayın. Özgüvenlerini geliştirmeleri için imkan tanıyın.

2-İtiraz eden öğrenciyi takdir edin. Yerinde ve gereğince itirazlarda bulunan öğrencileri “çıbanbaşı” olarak nitelemeyin.

3-Öğrencilerimizi öz değerlerimiz noktasında, yani vicdan, merhamet, sevgi, saygı, hakkaniyet, adalet, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, iyilik, yardımlaşma, dayanışma, milli birlik ve milli beraberlik gibi hususlarda özenle yetiştirin. Öncelikle de siz bu noktalarda örnek olun. Unutmayın, “hâl, kâlden önce gelir.”

4-Öğretmenlerimiz Öğrencilere, “mutlak ve ne olursa olsun da başarı olsun anlayışından çok, “nasıl başarılı oldun sorusu üzerinde” düşündürmelidir? Başka bir anlatımla, Öğretmenlerimiz Öğrencilere “üzümü ye, bağını sorma” anlayışının yanlış olduğunu ısrarla anlatmalıdır. Ve başarıya giderken nasıl başarılı olduğunu sorgulatmalıdır.

5- Eğitim, “terbiye, ıslah etme ve düzeltmedir.” Öğretim ise habire bir şeyleri anlatma ve tabir caizse “kafalara bilgi doldurmadır.” Bu Ülkenin kafalara bilgi doldurmaya ihtiyacı yok. Bu Ülkenin gençlerinin terbiye ile, ıslah ile, yanlışları düzeltme ile eğitilmesine ihtiyaç vardır. Öğretmenlerimiz “öğretime değil eğitime ağırlık vermelidir.” Eğitim varsa, zaten öğretim de ardından gelir. Güzel bir veciz sözde de belirtildiği gibi, “kişinin kendi noksanını bilmek gibi irfan olmaz.” “Evet, irfan, irfan, irfan. İşte budur bize lazım olan.” İrfan, kişinin varlık nedenini ve Dünya’daki asıl sorumluluklarını bilmesi, iyilik ve doğruluk yolunda yürümesi için içindeki duyduğu his ve düşünceler toplamıdır. Yani daha kısa anlatımla irfan, “iman edip salih ameller işlenmesi ve toplumda hakkın ve sabrın tavsiye edilmesidir.” İrfan bozguncu olmamaktır ve ıslahçı olmaktır. İrfan tek başına olmaz tabi, yanında ilim de olmalıdır. İlim akıl ise, irfan izandır. Akıl ve izan dedikleri, ilim ve irfandır. Öğretmenlerimiz işte bu noktalardan hareket etmelidir ve gençlere ilim yanında irfan da öğretmelidir. Mevlana ne diyor bir dinleyin; “Gayret atını yıldızlara sürdün de,
Kendisine meleklerin secde ettiği Âdem Peygamber’i bilmedin. Oldu mu şimdi!” Âdem denildiğinde de uzağa gitme. Âdem sensin sen ey İnsanoğlu! Öğrencilerimiz öncelikle “kendisini bilsin” bu Bize yeter! Öğrencilerimiz kendilerini bililerse bu Ülke tüm meselelerini zaten çözer.

Kaldığım yerden devam edeceğim. Yukarıda ne demiştik. Öğrencilerimiz “kendilerini bilseler” yeter demiştik.

Öğrenci Kardeşlerim, Değerli Çocuklarımız, Lütfen!

1-Sen büyük değer taşıyorsun içinde! Sen yaratılmışlar içerisinde en değerlisin. İçerindeki cevherin ve değerin farkında ol yeter.

2-Meşhur fıkra var ya; “Oğlum ben sana Vali olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim,” diye biten bir fıkra var ya! O fıkradaki hakikatlere dikkat edin. (O fıkra değil esasında, bir darb-ı mesel. Yani ders çıkartılacak bir konudur o fıkra)

3- Arkadaşını iyi seç! İyi arkadaş, ahlaklı arkadaş, edepli arkadaş seni iyiliğe, doğruluğa ve mutluluğa götürür. Bunun zıttı olan arkadaşlar ise seni alır da uçurumdan aşağıya düşürür. Evet, Öğrenci Kardeşim arkadaşını iyi seç. Sevgili Peygamberimiz (asm) bu hususta şu Hadis-i Şerif’i ile Bize asırlar öncesinden sesleniyor: “Kişi arkadaşının Dinindendir”. Evet, işte bu ikaz doğrultusunda hareket etmeliyiz. Arkadaşımız yanlış ve eğri ise, maazallah bizde ondan etkileniriz ve doğru yoldan sapabiliriz.

4-Aklın ve vicdanın senin en büyük rehberindir. Akıl ve vicdan yolundan asla ayrılma. Bazen vidanın ile aklın çatışabilir. Aklın vicdanınla çatışırsa, vicdanını dinle!

5-Şeyh Edebali’nin şu sözü sana bir rehber olsun. Bu sözleri asla unutma!

Ananı, atanı say. Bereket büyüklerle beraberdir.

Üç kişiye acı, cahiller arasında alime. Zenginken fakir düşene. Hatırlı iken itibarini kaybedene.

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Asla kibirlenme ve büyüklenme! Düşmanını hor görme. Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle.

Haklı olduğunda kavgadan korkma

Bilesin ki;

“Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.”

Evet, Okullar açılırken 5’er maddeyle, Öğretmenlerimize ve Öğrencilerimize seslendim. Bu seslenişten Yeni Eğitim ve Öğretim Yılının Ülkemiz, Vatanımız ve Milletimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını Yüce Rabbimden (cc) niyaz ediyorum.