Kudüs ne olur bakma böyle
Kudüs sen ezeli bir sevdasın içimde.
Görmek ne acı seni, hüzünler içinde.
Aklım sorularda, nasıl, neden, niçin de.
Böyle mahzun mahzun bakma, bakma ne olur!
Kudüs sen benim imanım, aşkım, inancım.
Yüz yıldan fazladır bu ağrım, dinmez sancım.
Suç senin değil, bu benim hatam, utancım.
Böyle üzgün üzgün bakma, bakma ne olur!
Kudüs dengedir, Dünya olsa da ayarsız.
Egemen güçler Bize tam zıt ve uyarsız.
Ümmet bölük-pörçük, ilgisiz, duyarsız.
Böyle durgun durgun bakma, bakma ne olur!
Kudüs, Mekke, Medine ve İstanbul bizim.
Hepsinde gururum, Türk ve Osmanlı izim.
Sen benim kutsalım, sen benim Azizim.
Böyle masum masum bakma, bakma ne olur!
Kudüs, sabret, sana bir fatih gelecektir.
İşte o gün Dünya’ya talih gelecektir.
Sabret ki sonrası bir salih gelecektir.
Böyle mazlum mazlum bakma, bakma ne olur!
Kudüs ne olur bakma böyle, ne olur bakma böyle!
Şu garip, şu çileli, şu ezik gönlümü yakma böyle!