İki mühim değerimiz: Savunma sanayii yatırımlarımız ve TBMM

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

Sosyal medyada şu hususu önemine binaen 18/01/2023 tarihinde paylaştım: “Savunma sanayiin geliştirilmesi ve savunma sanayii ile ilgili yatırım ve projeler, siyaset üstü tutulmalı ve yıpratılmamalıdır.”

Sosyal medyada yine 18/01/2023 tarihinden bir gün önce şöyle bir paylaşımda bulunmuştum: “TBMM'de akşam üstü. Görüşmelerimiz bitti. Demokrasimizin merkezi ve Ülkemizin birlik ve beraberliğinin en zirve sembolü TBMM'dir. Gazi Meclis Gözbebeğimizdir.”

17 Ocak gününü TBMM ve İçişleri Bakanlığımız ziyaretinde geçirmiştim.

Evet, bu iki paylaşımımın tek sebebi şudur: “Ülkeyi ve Milleti sevdiğini söyleyen ve tek Vatan ve tek Devlet idealini benimseyen her Türk Vatandaşı, bu iki hususta hassas olacak ve şu iki değerimize toz kondurmayacak ve her ikisini de tartışma dışı tutacaktır. Bunlar, “savunma sanayii yatırımlarımız ve TBMM’dir.”

Birisi güvenliğimiz ile ilgilidir. Diğeri birliğimiz ile ilgilidir.

Bir Ülkenin en önemli iki hedefi olmalıdır.

Güvenlik ve birlik. Güvenlik, birlik ve beraberlik ile huzur ve dirliği beraberinde getirir.

Birlik ve beraberlik içerisinde olursak, huzur ve dirlik içerisinde yaşarsak elbette bu durum güvenliğimizi geliştirir.

Biz bu iki değerimize sahip çıkarsak bundan kim rahatsız olur.

Birlik ve beraberlik içerisinde olmamızı istemeyecekler kimlerdir?

Bu sorunun cevabı iki kelimeyle de verilir. O iki kelimeden 10 ayrı madde de çıkar.

Birlik ve beraberlik içerisinde olmamızı istemeyecekler kimlerdir?

Tek kelime: “Haçlılar ve Siyonlar.”

O Haçlılar ve Siyonlar kimlerdir.

İşte 10 maddede onlar.

1-ABD

2-Yunanistan

3-İsrail

4-AB

5-Siyonistler

6-Masonlar

7-Ermenistan

8-Emperyalistler

9-İngiltere

10-Fransa

Bu 10 maddedeki Ülkeler ve izm’ler ile sinsi güçler, esasında Osmanlı’yı yıkan ve parçalayanlardır da.

Düşman değişmedi, hep aynıdır. Haçlılar ve Siyonlar hep düşmandır bize.

Anadolu’da kalmamızı ve Devlet olarak güçlü bir şekilde kendilerine meydan okumamızı istemiyorlar.

Neyi istiyorlar?

Haç’ın gölgesinde, Siyon’ların emrinde, esir ve tutsak kalmamızı istiyorlar.

Hilal, asla Haç’a esir olmayacak ve tutsak kalmayacaktır. Hilal, Siyon’lara asla ve asla boyun eğmeyip evlerini başına yıkacaktır.

Bunun için de yapılması gerekenler bellidir.

Savunma sanayiimizi güçlendireceğiz ve TBMM’ye sahip çıkacağız.

“Su uyur, düşman uyumaz.”

Şimdi bu sözü iki türlü yorumlayabiliriz.

“Sü, yani asker uyur, düşman uyumaz.”

Hiç uyuması mümkün olmayan şey nedir bu hayatta? Cevap: Su’dur. 24 saat akar, akar, akar ve gider. Bir nehirdeki ırmağın gece olduğunda akışını durdurup da uykuya geçtiği görülmüş bir şey midir? Hayır.

İşte bunun gibi “su dahi uyur, su dahi bekler de, düşman uyumaz, düşman beklemez. Fırsat kollar ve seni can evinden vurmaya hazırlanır.”

Öyleyse, bu gerçeği her daim gözümüzün önünde tutacağız ve aklımızdan hiç çıkartmayacağız, Haç’lı ve Siyon’lara karşı birlik ve beraberlik içerisinde olacağız. TBMM’yi güçlendirerek, önce birlik ve beraberlik diyeceğiz. Demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz.

Hernekadar da demokrasiyi hazmedememiş ve birlik ve beraberliği anlayamamış bazı gafiller TBMM’de mevcut iseler de biz yine de “TBMM’yi, Gazi Meclisimizi özenle koruyacağız” ve tartışmaların dışında tutacağız.

Savunma sanayii yatırımlarımızı ve savunma sanayii projelerimizi de tartışma dışında tutacağız.

Bu ikisi oldukça mühimdir.

Ey Ulu Devlet ve Ey Koca Millet! Aşağıda önemine binaen isimlerini tekrar vereceğim, Haçlı’lar ve Siyon’lara karşı birlike ve beraberlik içerisinde ol ve Ülkeni, Vatanını koru. Vesselam.

İşte senin dikkat ederek, kendini koruman gereken, onlara karşı önlem alman icap eden Haçlılar ve Siyonlar!

1-ABD

2-Yunanistan

3-İsrail

4-AB

5-Siyonistler

6-Masonlar

7-Ermenistan

8-Emperyalistler

9-İngiltere

10-Fransa

Evet, durum bu kadar açık ve düşmanlar bu kadar bellidir.

Yazımın en sonunda şunu da belirtiyorum: “Sen güçlü ol, sen elinde silah ile hazır ol, ancak savaşı da isteme, sulh (barış) en güzelidir.” Ha, onlar, yani bu 10’lar, savaş istiyorsa da hazırlıklı olduğun için o mesele olmaz, savaşır ve inşallah kazanırsın. Elbette, yine tekrar ediyorum, savaş istenmez. En güzeli sulhtur, barıştır. Vesselam.