Hüzün ve umut arasında seslenişlerim

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

Birden bire değişti her şey.

Dünya birden bire karardı.

Ne umut, ne istek kaldı.

Hâlbuki ne kadar da hevesliydik.

Hiç doymak nedir bilmezdik.

Şimdi öyle değil.

Toz-duman oldu ortalık.

Herkes tedirgin, herkes ürkek.

Uzaktan uzağa bakıyoruz.

Sarılmak, kucaklamak, ele ele tutunmak.

Şöyle dursun.

Birbirimizden vahşi hayvanlar gibi kaçıyoruz.

Aklımıza gelir miydi böyle bir yaşanmışlık!

Sorular, sorular, havada uçuşuyor.

Hiç de beklemiyorduk böylesini.

Nereden, neden, nasıl, niye geldi.

Bu felaket.

Cevap bulamıyorum.

Kafam karma-karışık.

Herşey üstüme üstüme geliyor sanki.

Kapana kısılmışlık hissi.

Hüznümün ruhumdaki gel-gitleri.

Fırtınalı okyanus dalgalarından daha.

Sert çarpıyor.

Zihnim allak-bullak.

İşte bu ahvalde.

Gözlerim doluyor.

Ağlamadığıma bakmayın siz.

Dokunmasanız da ağlayacak durumdayım.

İç çekişlerim, boyun eğişlerim.

Uzaklara dalışlarım.

Ah bu musibet,

Ah bu salgın-yaygın hastalık.

Yüreğim kabarık.

Ağlamak istiyorum.

Hem de hıçkıra hıçkıra.

Çaresizliğimize.

Umutsuzca bekleyişimize.

Anlam veremiyorum.

Küsüyorum kendi kendime.

Gönlüm küskün, gönlüm kapanık.

İnsanların gözlerindeki acıyı.

İnsanların gözlerindeki tereddüdü görüyorum.

Eskiden olduğu gibi yaşamayı.

Özleyişlerini seziyorum.

Yüreğim burkuluyor.

Haykırmak istiyorum.

Sesim kısık.

Nasıl da sardı bu salgın böyle.

Nasıl da yayıldı böyle.

Nasıl da hayallerimizi götürdü böyle.

Önümüzde sanki aşılmaz duvar.

Bir adım sonrasını göremiyoruz.

Dünya ne kadar da dar!

Hayatım virane-yıkık.

Ağlamak istiyorum dobra dobra.

Öylesine doğal, öylesine içten.

Çocuklar gibi.

İçli içli, yanık yanık.

Ah, ah çocuklar ah!

Belki farkındasınız, belki değilsiniz!

Ne hallere düştüğümüzü sizler, sizler.

Bizim kadar bilmiyorsunuz.

Masum yumuşacık ellerinizi açsanız da.

Üzerine umutlar konsa.

Bir güvercin gibi.

Bu fetret, bu kasvet son bulsa.

Yeter yeter artık.

Ah, ah çocuklar ah!

Belki farkındasınız, belki değilsiniz!

Dünya olarak zor durumdayız.

Yaygın-salgın hastalık karşısında acılarımız var.

Kafamızda bin bir düşünce acabalarımız var.

Niye, neden, nasıl diye.

Düşüncelerim iyiden iyiye dağınık.

Hüznümü böyle yansıttım.

Üzüntümü açığa çıkarttım.

Umudumu da açıklamalıyım.

Tüm zorlukları yenecek.

Tüm güçlükleri aşacak.

Dualarımız var, çabalarımız var.

İnşallah yarınlarımız olsun aydınlık.

İnşallah cümlemiz için diliyorum sağlık.

Bu hüzün, bu umut arasında.

Tüm yakarışlarımız Allah’a aşikâr.

Tüm dualarımız Allah’a açık!