Hasbi ve harbi olmak

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

Hasbi ve harbi insan sayısının gitgide azaldığı ve bölük bölük cemiyetler içerisinde (yani mahalleler, topluluklar, beldeler, köyler itibariyle) sayısının neredeyse iki elin parmak sayısını geçmeyecek kadar azaldığı bir ahvalde “hasbi ve harbi olmak” diyorum.

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde hasbi insan şöyle tanımlanmaktadır. “Gönüllü olarak ve karşılık beklemeksizin çalışan kişi.”

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde harbi insan şöyle tanımlanmaktadır. “Doğru, yalansız, hilesiz, mert, temiz, güvenilir kişi.”

Hasbi insan, menfaatsiz davranan ve samimiyet içerisinde olan kişidir.

Harbi insan, duymak istediğinizi söyleyen (yani nabza göre şerbet veren) değil, duyulması gerekenleri (yani gerçekleri söyleyen) insandır.

Hasbi ve harbi insan güvenilir ve kendisine emanet teslim edilebilir niteliktedir. Bu karakterdeki insan, Sevgili Peygamber Efendimizin (asm) şu tarifine uyan insandır.

“Müslüman, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir.”

Bu tarifin zıttı da şudur. Bu zıt insan tarifini de Sevgili Peygamberimiz (asm) açıklamaktadır.

“Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz.”

Hasbi ve harbi insanda münafıklık alameti görülmez. Tam tersi münafıklarda da hasbi, harbi, samimi ve ihlaslı bir hâl yoktur. Münafıklar rüzgâra göre yön değiştirir. Hasbi insan, değil rüzgâr, fırtınalar ve kasırgalar esse, asla ve asla yolundan vazgeçmez ve tavrını asla değiştirmez.

Bu durumda hasbi insan tam manasıyla ve kâmil bir şekilde Müslüman bir kimsedir. Yazımın en başlarında, “günümüzde hasbi ve harbi insan az sayıda kalmıştır” demiştim. Gerçek Müslüman da az kalmıştır. “Sözde herkes Müslüman olsa da, özde Müslüman ancak hasbi ve harbi insanlar kadardır.”

Bu sözüm yanlış anlaşılmasın. Hasbi ve harbi olmakla Müslüman olmayı eşit görmüyorum. Yalnızca ihlaslı Müslüman sayısının çok az olduğunu ifade ediyorum. “Zaten ihlaslı insan da hasbi ve harbi insandır.”

Sözü uzatmayalım ve işin aslını söyleyelim: İhlaslı ve hasbi insan, samimi insan, aynı zamanda harbi insandır. “Harbi insan senin hoşuna gidecek sözü söylemez, gerçek neyse onu söyler.”

Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Allah Resulü (asm) şöyle buyurmuştur: “Bizi aldatan, bizden değildir.”

Hasbi ve harbi insan, asla ve asla Bizi aldatmaz. Hasbi ve harbi insan Bizden’dir. Elhamdülillah.

En şanslı ve en bahtiyar kişi odur ki, dostları hasbi ve harbidir. Yani gerçekleri söyler ve nabza göre şerbet vermez. Samimi davranır ve menfaat için yapmacık şekilde davranmaz.

Dostlarımızın hasbi ve harbi olmasını belki seçerek sağlayabiliriz. Gerçi hasbi ve harbi dost bulmak zordur. Zor olsa da bu hedefe doğru ilerlemeliyiz. Ancak, dostlarımızın hasbi ve harbi olanlardan seçmekten daha mühimi Bizlerin birer hasbi ve harbi insan olmaya çalışmalıyız.

Gerçi zor bir iş bu. Ancak zoru başardığımızda gerçek Müslümanlardan oluruz. Cenneti kanmak da kolay değildir.

Yine sözü uzattım diyorum ve asıl söylemek istediğim şudur diyorum:

“Ey Müslüman hasbi ve harbi bir insan ol.”

İşte asıl söylemek istediğim budur. Biliyorum sözü uzattım ve sağdan-soldan konuştum. Ancak maksadım budur.

İnşallah hepimiz de hasbi ve harbi birer insan oluruz. İnşallah hepimiz gerçek Müslüman (hasbi ve harbi) oluruz. Öylece Cenneti kazanırız.

Bu dilek ve temennilerimle birlikte şu şiirimi sizlere arz ederim.

HASBİ VE HARBİ

Kurda sormuşlar, "boynun niye kalın?"

Şu cevap oldukça açık ve yalın.

“Kendi işimi, hep kendim görürüm.

Her daim kendi yolumda yürürüm.”

Elhamdülillah, kula minnet etmem.

Hasbiyim, menfaat için gitmem.

Gidersem bir Allah için giderim.

Başa gelir zaten neyse kaderim.

Dünya'da her varlığın var nedeni.

Ruhunu da bak, şişirme bedeni.

Harbi olsa da davranışım, tavrım.

İkazlarım şefkatimdendir Yavrum.

Hayatta en zor olanı muhtaçlık.

İnsanları hor görmektir alçaklık.

Kimisi gül, kimisi diken eker.

Herkes ettiklerini bir bir çeker.

Kim söz dinler, kime ne söylesem boş.

Ecel saatine doğru koş ha koş.

Neyi götürür insan, en sonunda?

Sözü anlar, akıl olsa odunda.

Nice nice eylesem de tefekkür.

İnsana gerektir, sabır ve şükür.

Olup bitene hayretle bakarım.

İnşallah dupduru temiz akarım.

İnşallah dupduru temiz akarım.