Ekonomik sömürü araçları 3 idi 5 oldu
Vahşi kapitalizm, tüm Dünya’da özellikle son 50 yıldır şah idi, günümüzde şahbaz oldu.
Çünkü günümüzdeki sömürü araçlarına iki araç daha eklendi.
Bunlar gayrimenkul (yani ev, arsa, dükkan) ve arabalar (otomobil ve diğer araçlar).
Biz gayrimenkulü barınma ya da ticaret için gerekli bilirdik, son zamanlarda bunlar birer ekonomik sömürü aracı oldular. (Vahşi kapitalizmin boyunduruğu altındaki hemen hemen tüm Dünya’da böyledir. Ülkemizde de zaten özellikle son birkaç yıldır daha da fazla belirgin oldu ki, böyledir)
Biz arabaları taşıma ya da ticaret için gerekli bilirdik, son zamanlarda bunlar birer ekonomik sömürü aracı oldular.
Ne oluyor ya? Sömürü ne? Ekonomik sömürü ne? Ekonomik sömürü araçları ne?
Bunları birer birer açıkla, dediğinizi duyar gibiyim.
Sömürü, insanın, bir başka insanı ya da diğer varlıkları hakkaniyete aykırı şekilde kullanması ve hakkını vermemesidir.
Mesela, bir işçinin çalıştıktan sonra hakkettiği, yani el emeğinin karşılığı olan ücretini alamaması ya da az alması bir ekonomik sömürüdür.
Üretim araçları 4’tür. Bunlar emek, sermaye, müteşebbis ve topraktır.
Üretimde, ekonomide bu 4 aracın dengesiz bir şekilde pay alması sömürüdür.
10 birimlik bir üretim sırasında, herkes aynı derecede katkı sağlıyorsa, toprağın, müteşebbis, sermayenin bundan 9 pay alması, işçiye 1 pay verilmesi sömürüdür. Normali herkesin 2,5’luk pay almasıdır.
Gel gör ki, kapitalist ekonomide kimse sağladığı katkıya göre değer görmüyor.
Emeğin, işçinin ekonomik katkısına bakılmıyor ve ona deniliyor ki “al sana şu ücret, ister çalış, istersen çalışma.”
“İşçinin fazla, işin az olduğu” kapitalist sistemde böyle bir dayatma var. Ücret dayatması var. O dayatmada, işçinin üretime ve ekonomiye katkısı yani ekonomik katkı çok önem taşımıyor.
İşçi ücretlerinin ya da diğer 3 üretim aracının ekonomiye katkısı belirlenmeden ve ona göre bir değerlendirme yapılmadan yapılan her ekonomik dağıtım adaletsizliktir.
Bu durum varsa ekonomik sömürü vardır.
Ekonomik sömürü araçları kapitalizmde, 3’tü, 5 oldu derken kastım şudur.
Daha açıkça yazayım: “Dünyada monetarist (parasalcı) sömürü araçları 3'tür, artık bu bir çok Ülkede 5'tir.
Dünyada parasalcı sömürü araçları faiz, döviz ve borsadır. Artık bu üçüne gayrimenkul ve araba da eklenerek "zengini daha zengin, fakiri daha fakir etme metotları" çeşitlendirilmiştir.”
Evet geçen gün sosyal medyada bu sözleri paylaştım.
Çünkü ev, daire, konut fiyatları ve kiraları, artık normal olmaktan çıktı. Anormal oldu.
Araba fiyatları da normal değil.
Bir ekonomide normalin dışına çıkılmışsa sömürü vardır.
Gayrimenkul ve araba fiyatları artık yanına yaklaşılmayacak halde.
Haksız kazançlar ve sebepsiz zenginleşmeler almış başını gidiyor.
Hemen hemen tüm Dünya’da durum budur. Ülkemizde de durum budur.
Kapitalizmde döviz, faiz ve borsa, insanları sömürüyordu. Yani zengin daha zengin, fakir daha zengin oluyordu.
Bunu faiz, döviz ve borsa yapıyordu. Vahşi kapitalizmin faizi, dövizi ve borsası hayali, sanal yollardan, gelirleri fakirden alıp zengine aktarıyor.
Ortada reel ve gerçek bir durum yok.
Ne yaptın da para kazandın?
Para kazanma ve üretim araçları 4 değil mi? İnsan ya emeğini, ya sermayesini, ya teşebbüs gücünü, ya toprağını bir ekonomik (reel anlamda bir ekonomik faaliyete yani gerçek bir ekonomik) faaliyete katar ve oradan bir gelir elde eder. Bu normaldir, insanidir, vicdanidir. Her insani ve vicdani hareket, aynı zamanda İslamidir.
İslam, 4 ekonomik aracın somut ve gerçek ekonomik faaliyetlerden kazanç sağlanmasını normal görür. Ancak hayali ve sanal yollardan para kazanılmasını, havadan, avantadan para kazanılmasını hoş görmez.
Zaten, İslam, faizi açık ve net bir şekilde yasaklar.
“Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, “alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı (ticareti) helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.” (Bakara Suresi, 275)
İslam, sanal olanı, hayali olanı ve ekonomik faaliyetlere katkısı olmayanı, hatta normal ekonomik faaliyete engel olanı yasaklıyor. İslam, paradan para kazanmayı ve havadan, avantadan para kazanmayı hoş görmüyor.
Esasında insan bunu vicdanına sorsa bu şekildeki sanal, hayali ve doğrudan üretim faaliyetine girilmeden kazanılan her parayı vicdan hoş görmez
Öyle bedavadan, havadan ve avantadan para kazanmak ancak nefsin hoşuna gider.
Ey İnsan nefsinin hoşuna giden işler seni en sonunda cehenneme götürecek.
Faiz, döviz ve borsa nefsin hoşuna giden sömürü araçlarıdır.
Bu araçlara bir de Ülkemizde ve Dünyanın birçok ülkesinde gayrimenkul ve araba eklendi ki, iş çığırından çıktı.
Ben, bu aciz, zayıf yazar, faiz, döviz ve borsayı bermuda şeytan üçgeni olarak görürdüm. Üçgen oldu beşgen. Çünkü şeytanın ekonomik fesat aletlerine artık iki yeni alet daha eklendi.
Faiz, döviz, borsa, gayrimenkul ve araba: İşte size şeytanın beş aleti. Bu aletler, yani ekonomik sömürü araçları, insanları felaketten felakete sürüklüyor.
Bunları ortadan kaldırmadan insanların yüzü gülmez.
En kritik soru bu: “Bunları nasıl ortadan kaldıracağız.”
Bu sorunun cevabı elbette kapitalist mantıkla düşünürsen zor.
Ancak kapitalist sistemin dışına çıkıp da Kuran-ı Kerim’de belirtilen hükümleri uygularsan çözüm çok kolay.
Nedir o çözüm?
Önce “Hüküm yalnızca Allah’ındır.” (Yusuf Suresi, 40)
“Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır ve dönüş yalnızca O'nadır.” (Nur Suresi, 42)
Önce bu iki ayetin gereği yapılacak ve İslami sistemin temelleri atılacak, ardından şu iki ayetin gereği yapılacaktır.
"Namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin." (Bakara Suresi, 43)
"Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı." (Bakara Suresi, 275)
Evet, ekonomik sömürü araçları olarak ortaya çıkan faiz, döviz, borsa, gayrimenkul ve araba sorununa kapitalist sistemin içerisinde kalarak çözüm bulamazsın.
Çözüm: Kapitalist sistemi ayaklar altına almak ve İslam Ekonomik Sistemini baştacı etmektir.
Ey İnsan kapitalist sistemde mutluluk arama. Çünkü bulamazsın.
Mutluluk ve huzur ancak İslam’dadır.
Vesselam…