Bu ülkeyi kurtaracakları açıklıyorum!
Açıklıyorum, evet açıklıyorum. Neyi mi açıklıyorum? Bu Ülkeyi kurtaracakları açıklıyorum. Ne zaman mı açıklıyorum? Hemen açıklıyorum. Bu yazının en sonunda açıklıyorum.
Yazımı okumaya başlayın siz, en sonunda bu Ülkeyi kurtaracaklar kimmiş, göreceksiniz.
Ülkeyi kurtaracaklar siyasetçiler mi? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar bürokratlar mı? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar ilim adamları mı? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar gençler mi? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar yaşlılar mı? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar işçiler mi? Olabilir de, olmaz da.
Ülkeyi kurtaracaklar sermayedarlar mı? Olabilir de, olmaz da.
Eeee, bu kadar da bu konu uzatılmaz ki! Haydi, açıkla Ülkeyi kurtaracakları! diye seslenenleri duyar gibiyim.
Çok mu meraklandınız? Çok mu sabırsızlandınız? Çok mu heyecanlandınız?
Evet, herkes bir seçim atmosferinde ve seçilecek yeni Milletvekillerinin kim olacağı heyecanında ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeline yeni adım atacağımız seçim sonrası günlerde, yeni yönetim sistemini düşünürken ve hatta kimin Cumhurbaşkanı seçileceğini merak ederken, biz bu köşe yazısında “Ülkeyi kurtaracakları açıklıyoruz diye” insanları bir başka merakta bırakıyoruz. Oldu mu şimdi?
Kim milletvekili seçilirse seçilsin? Kim Cumhurbaşkanı olursa olsun, Ülkeyi kurtaracaklar değişmez. Hep aynı kişilerdir onlar. İşte size bir ipucu!
Evet, evet evet, seçim öncesinde Ülkeyi kurtaracakları açıklıyorum. Bekleyin az kaldı, biraz sonra Ülkeyi kurtaracakları ilan ediyorum. Hem de seçim öncesinde açıklıyorum.
Az kaldı, siz de duyacaksınız ve bileceksiniz bu kişileri.
Açıklamak gerek ve herkesin bilmesi gerek. Ülkemizi kurtaracakların kim olduğunu herkesin bilmesi gerek. Hem de bu seçim öncesi bilmesi ve öğrenmesi gerek.
Heyecan ve meraktan öyle çarpıyor ki, kâlbiniz, seslerini buradan duyar gibiyim. Kimmiş bu Ülkeyi kurtaracaklar diye öyle sabırsızlanıyorsunuz ve öyle titriyorsunuz ki, sizin telaş ve aceleci tavrınızı buradan farkediyorum.
Eeee, yeter be! Heyecandan kâlbimiz duracak, artık açıkla da öğrenelim, “kimmiş bu Ülkeyi kurtaracaklar” diye bağırma noktasına geldiniz artık.
Sabırlı olun. Bu kadar beklediniz. Biraz daha bekleyin. Az kaldı. Açıklayacağım elbette. Sizler de öğreneceksiniz.
Kolay mı, elbette zordur bir Ülkeyi maddi ve manevi yönlerden kalkındırmak ve kurtarmak. Bu zor işi, kimin başaracağını açıklamak da biraz vakit alır. Biraz düşündürmek ve dikkatleri bu yöne çekmek gerekir.
Tamam, tamam düşündük ve dikkat çektiniz. Haydi açıkla! Ne olur açıkla! Feryat ve figanlarınız göklere yükselmekte.
Tamam, tamam, tamam. Sizi çıldırtmayalım ve “bu Ülkeyi kurtaracakları açıklayalım artık.”
Önce şu sıralamayı bir okuyun ondan sonra Ülkeyi kurtaracakları zaten siz de anlarsınız.
“İnsanoğlu ya çözümün, ya sorunun adresidir.
İnsanoğlu ya üzüm yemeye, ya bağcıyı dövmeye odaklanır.
İnsanoğlu bardağa ya dolu tarafından, ya da boş tarafından bakar.”
Bu sıralamayı okuduktan sonra, işte beklediğiniz açıklama: “Çözümün adresi, üzüm yemeye odaklanan ve bardağa dolu tarafından bakanlarla kurtulur bu Ülke.”
Evet, bu kadar basit bir cümle bu. Ve tekrar açıklıyorum: “Çözümün adresi, üzüm yemeye odaklanan ve bardağa dolu tarafından bakanlarla kurtulur bu Ülke.”
Bu üç özelliği üzerinde bulunduranlar, “pozitif düşünceli, umut taşıyan ve iyi niyetli kimselerdir.”
Ülkemizi kurtaracak olanlar, “pozitif düşünceye sahip, umut dolu ve iyi niyet ile hareket eden tüm insanlardır.”
Selam olsun onlara!