Bir belediye başkanında halk ne görmek ister?

Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Tüm Yazıları

Bunu bir küçük anket olarak X'te (Twitter’da) sordum ve sorum aynen şöyle idi

Yerel yönetimler için Başkan adaylarında;

a)Gençliğine bakarım.

b)Mesleğine bakarım.

c)Tecrübesine bakarım.

d)Dürüstlüğüne bakarım.

Bu soruyu yalnız X'de (Twitter’da) değil aynı zamanda sosyal medyanın diğer sitelerinde Facebook’ta ve Instagram'da da sordum. Hatta WhatsApp’ta da durumda paylaştım.

Bu 4 şıktan en fazla oyu (d) şıkkı aldı.

Halkımızın yüzde yüzü bir Belediye Başkanının dürüst olmasını istiyor.

Evet Belediye Başkanı doğru dürüst çalışsın. Ahlaklı ve adaletli olsun bu yeter.

Halkın istediği bu.

Dürüst, ahlaklı, adil ve emin bir belediye başkanı bir de genç, çalışkan, atılgan, iyi bir meslek sahibi ise bu “Nur'un ala Nur’dur.”

Dürüst, ahlaklı, adil ve emin bir belediye başkanı bir de tecrübeli, bilgili, çalışkan, iyi bir meslek sahibi ise bu da “Nur'un ala Nur’dur.”

Esasında yukarıdaki anketimde bir belediye başkanında bulunması gereken özelikleri sıraladım.

Genç ya da tecrübeli, iyi bir mesleğe sahip ve dürüst bir belediye başkanı bu Ülkenin ihtiyacıdır.

Bir belediye başkanı seçerken gençlik önemli. Belediye başkanının tecrübeli olması önemli. İyi bir meslek sahibi olması önemli. Ancak en önemlisi doğruluk, adalet, dürüstlük ve ahlaktır.

Zaten halkımız da dördüncü şıktaki özelikte (dürüst ve ahlaklı) bir belediye başkanı görmek istiyor.

Peki görebiliyor mu?

Bu soruyu ben cevaplamıyorum.

Bu sorunun cevabı zaten halkımızın “maşeri vicdanında” mevcuttur.

İnsanın yüreğinde, ruhunda ve hasılı kendisinde olan vicdana ferdi (bireysel) vicdan denilir.

Bu vicdan, insanın kendini yargıladığı bir mercidir.

Tabii o kişide vicdan mevcut ise yargılama söz konusu olur. Kişide vicdan yoksa yani kişi vicdanını devre dışı bırakmış ise hayvanlardan daha aşağılık bir duruma düşer.

Maşeri vicdan ise toplumun değer yargılarının (önem verdiği hususların, saygı duyduğu konuların) toplamıdır.

Maşeri vicdanda bir belediye başkanının dürüst, adil ve ahlaklı olması önemli yer tutar.

Bu açıklamadan sonra bir başka hususu da açıklamak istiyorum.

Belediye başkanı gençlerden mi olsun?

Gençlik denildiğinde hangi yaş aralığı anlaşılır?

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) gençlik yaş aralığı 18-65 yaşına kadardır.

İşte bu husustaki DSÖ tablosu.

0-18 yaş arası: Ergen,
18-65 yaş arası: Genç,
65-74 yaş arası: Genç-yaşlı,
74-84 yaş arası: Yaşlı,
85 yaş ve üzeri: Çok yaşlı.

Eskiden biz çocukken 50-60 yaşlarındaki büyüklerimize “ölücü” gözüyle bakardık. Yani 60 yaşındaki insanı dahi yaşlı görürdük.

Ancak artık durum değişti.

Artık 70 yaşından öncesini genç ve zinde görme eğilimindeyiz.

Esasında gençlik yalnız yaşla ilgili bir durum olmasa gerek. Benim gençlik anlayışımda yaştan önce, heyecan ve üretkenlik önemli yer tutar.

Üretken, çalışkan ve Ülkesinin kalkınması ve ileriye gitmesi için heyecan duyan insan, her yaşta gençtir. Bunun dışındakiler her yaşta yaşlıdır.

Yaşı genç olduğu halde Ülkesinin için heyecan duymayan, tembellik içinde olan ve üretken projeler düşünmeyen herkes ruhen yaşlıdır.

Malum yerel yönetim seçimleri yaklaştı.

Bu ahvalde belediye başkanlarının niteliğini düşünmek de elbette fayda var.

Bu yazı bu ahvalde mühim bir konuma sahiptir.

31 Mart 2024 seçimleri yaklaşırken belediye başkanlarının hangi nitelikte olması gerektiği çeşitli mahfillerde tartışılacaktır.

Bu seçimler yaklaşırken “5 N, 1 K” kuralını hatırlatmak isterim.

“5 N, 1 K” kuralı daha çok gazetecilikte geçerlidir.

Belediye yönetiminde de geçerlidir. Nasıl mı?
Bir belediye başkanı, yapmayı planladığı bir proje, neyi sağlayacak? Nasıl sağlayacak? Ne zaman sağlayacak? Niçin o projeye ihtiyaç var? Nerede o projeye ihtiyaç var? O projeyi kimler yerine getirecek? İşte bu noktalar itibariyle analiz yapmalı ve değerlendirmelerde bulunulmalıdır. Bu analizi de belde halkının menfaati noktasında gerçekleştirmelidir.

5215 Sayılı Belediye Kanununun 3. maddesinde belediye şöyle tanımlanmaktadır: “Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.”

Öyleyse, belediye başkanının temel mihenk noktası, “beldenin ve belde sakinlerinin mahalli müşterek ihtiyaçları” olmalıdır. “5 N, 1K” analizi de bu çerçeve içerisinde gerçekleştirilmelidir.

Makamların gelip geçici olduğu fikrini yüreğinde ve benliğinde taşıyan, dürüst, emin, adil ve ahlaklı her belediye başkanı yukarıdaki analizi her daim gerçekleştirmelidir.

Bunu sağlayan bir belediye başkanı hep sitayişle hatırlanır.

Yukarıdaki çerçeve içinde yer alan adil ve emin bir belediye başkanı “yardımsever, güler yüzlü, şefkatli, fedakâr, hasbi ve samimî, tarafsız, eşitlikçi ve şeffaf ve kamu yararını gözeten, tasarrufa riayet eden, devletine ve milletine sadık olan, demokrasiye yürekten inanan, Devletin ve milletin ortak malı olan bütçeyi şahsî menfaati için kullanmayan, tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözeten, sosyal ve manevi gelişimi esas alarak adil ve emin nesillerin yetişmesi için çalışan, ayrımcılık ve kayırma yapmayan ve benzeri manevî hasletlerle de anılma imkânına da sahiptir.”

Bu saydığımız nitelikler, adil ve emin bir belediye başkanının manevi veçhesidir.

Belediye başkanının bir de maddi veçhesi olmalıdır.

Adil ve emin bir belediye başkanının maddi veçhesinde “yol yapan, su getiren, alt yapı hizmetlerinde başarılı olan, park-bahçe yapan, fabrika ve sanayi tesisleri için teşvikçi olan, meslekî gelişim kursları açan, imar hizmetlerini geliştiren ve benzeri özellikler yer alır.”

Bu iki veçhe ile Belediye Başkanı adeta bir kartal gibi şahlanışa geçer. Göklerde süzülür ve güzel bir bahta ve yüksek bir tahta ulaşır.

Tabii, en önemlisi husus her insanın hayırla yad edilmesidir ki, bu da gönüllerin tahtına oturmak manasına gelir. İşte asıl önemli olan da budur. Yani, bir belediye başkanı kendisine iyi bir başkan denilmesi için değil, arkasından hayırla yad edilmesi ve duâlar gönderilmesi için çaba göstermeli ve buna çalışmalıdır.

Bu noktada duâmız şudur, İnşaallah bütün yöneticilerimiz, en başta da belediye başkanlarımız, yukarıdaki özelliklere sahip olurlar ve iyi ve hayırlı hizmetlere vesile olurlar. Ardından hayırla yad edilirler.

Eskiden belediye başkanına “şehr’ül emin” diye unvan verilirmiş.

Halk, sehr’ül emin’in “adil, emin, doğru ve dürüst olmasını” ister.

İşte mühim olan budur.

Şimdi soruyorum.

Şehri kendisine teslim ettiğimiz emin ve adil biri midir?

Yerel seçimler yaklaşırken bu soru mühim.

Vesselam.