CHP, İmamoğlu dedi, Mansur Yavaş ne olacak?

Türkiye'de sıcak gündem bir hayli hızlı değişiyor. Tabii gündem değişirken bir önceki gündem başlıkları da çabuk unutuluyor. Şok üstüne şok yaşıyoruz.

21 Ocak Salı günü Türkiye'nin yüreği Bolu'daki otelde yandı. Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetti. Açıklanan bilirkişi raporunda otel sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, otelin işletmesinden sorumlu genel müdür ile diğer yetkili yöneticiler birinci derecede asli kusurlu bulundu. Kamuoyu bu acı olayı kısa sürede unuttu.

***

Öte yandan terör devleti İsrail, Gazze'deki katliamlarını sürdürüyor. Her gün onlarca masum vatandaş hayatını kaybediyor. Suriye'de bir dönüşüm yaşanıyor ve kimilerine göre her şey güllük gülistanlık... Diğer yanda dünya, ABD Başkanı Trump'ın çılgınlıklarını ve çıkarlarını konuşuyor. Rusya ve Ukrayna hattında yeni gelişmeler yaşanıyor...

***

Beri tarafta MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin terörist başı Öcalan'a PKK'yı fesih çağrısının yankıları ve gelişmeleri sürerken bir anda Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyım atamalarıyla Ekrem İmamoğlu gündemin ilk sırasına oturdu.

CHP'nin iki forvetinden "topu" ayağına alan İmamoğlu, "Tam yol ileri" deyip CHP'de ön seçim için "baskısını" artırdı. İl gezileri ve yaptığı konuşmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefine alan İmamoğlu, "Beni istemeyene, hayatı bana dar etmeye çalışana meydan okuyorum. İstinafta davam var, onayın cezamı, milleti rahat bırakın, arkadaşlarımı rahat bırakın. Hodri meydan!" dedi.

Bu restleşmenin ardından sürecin hızlanacağı kanaati kamuoyunda oluşmaya başlamışken, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiği haberleri gündeme bomba gibi düştü. Henüz diploma şokunu atlatmamışken bu sefer de 19 Mart sabahı mali suçlar ve terör iddialı operasyon haberi geldi. İmamoğlu ve ekibinin emniyete götürülmesiyle sokak eylemleri de başladı.

***

SOKAK ÇAĞRISINDAKİ ACI TECRÜBE

Türkiye'de sokak eylemlerinin sonuçları çoğu zaman ağır olmuştur. 1960'larda, 1980'lerde sokaktan çok çekti bu ülke! Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından 'vatandaşların baskısı ile' CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halkı sokağa davet etti. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde protesto gösterileri sürüyor. Bu gösterilerde zaman zaman sivil vatandaşların arasına sızan kötü niyetli gruplar, polisi tahrik ediyor! Polisin üzerine asit atacak kadar ileri gidiliyor.

Türkiye daha önce de sokak çağırılarını tecrübe etti. Bu konudaki acı tecrübelerden biri ise bugün Edirne'de tutuklu olan Sehaattin Demirtaş'ın yaptığı sokak çağrısıydı. 6-8 Ekim olaylarında sokakları yakıp yıkanlar, Diyarbakır'da birçok vatandaşın ölümüne sebep oldu. Bu nedenle herkesin dikkatli olması gerekiyor!

***

CHP KRİZİ YÖNETEMEDEN, KRİZ CHP'Yİ YÖNETİYOR!

Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, dün parti içi eğilim yoklaması diyebileceğimiz bir 'ön seçim' yaparak Cumhurbaşkanı adayını ilan etti. Ekrem İmamoğlu cezaevine giderken, yaklaşık 15 milyon kişi de sandık başına gitti. CHP'nin kurumsal sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda İmamoğlu "resmen" aday olarak ilan edildi...

Ancak...

CHP yanlıştan doğru çıkarmaya çalışıyor. Partilerin Cumhurbaşkanı adayını belirleme yöntemi belli. Meclis grubunun önerisi ile aday gösterilir ya da 100 bin imza toplayan kişi aday olur. CHP, bu hamlesi ile "Cumhurbaşkanı adayımızı tutukladılar" algısını güçlendiriyor!

***

MANSUR YAVAŞ GÖZDEN ÇIKARILDI MI?

CHP'nin iki forvetinden biri olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "gözden çıkarıldı mı?" Ankara'da bu sorunun cevabı aranıyor.

İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi (bugün itibariyle) Cumhurbaşkanı adayı olma ehliyetinin bulunmadığını gösteriyor. Buna rağmen 'ön seçim' yapılarak İmamoğlu aday ilan edildi! Öte taraftan CHP kurultayının yapılıp yapılmayacağı da tartışılıyor ancak CHP'nin siyaset sahnesinde artık daha güçlü bir Mansur Yavaş var.

"Sessiz gücün, belediyeciliğin ve sağduyunun temsilcisi" olarak değerlendirilen Yavaş, artık sadece Ankara’nın değil, Türkiye siyasetinin merkezinde. Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olarak partiyi yeniden inşa etmeye çalışırken, Ekrem İmamoğlu, İstanbul’dan ülke geneline yayılan bir liderlik çizgisi izledi. Mansur Yavaş ise sınırlarına çekilip kitleleri parti aidiyetinin ötesinde birleştirebilen bir isim algısı oluşturdu.

Yavaş, ne popülist çıkışlar yapıyor ne de sert muhalefet dili kullanıyor. Bu davranışı ile Mansur Yavaş, halkın gözünde "güvenilir, çalışkan ve dürüst bir yönetici" olarak kabul görüyor. İmamoğlu, polemikçi bir profil çizmişken, Yavaş daha ağırbaşlı ve devlet adamı görüntüsü veriyor. Özgür Özel ise bu iki gücü partinin geleceği için dengelemeye çalışıyor idi ama Sayın Özel, Mansur Yavaş'ı çabuk "gözden çıkardı."

***

CHP’NİN GELECEĞİNDE MANSUR YAVAŞ’IN ROLÜ NE OLACAK?

Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanlığına aday olur mu, yoksa yine yerel yönetimlerde mi kalır? Bu soruların yanıtı henüz net değil ama kesin olan bir şey var: CHP’de artık güçlü aktör olarak siyaset sahnesinde Mansur Yavaş var.

CHP'deki Genel Başkanlık için bundan sonraki süreçte Mansur Yavaş'ın desteğini almak neredeyse şart oldu! Çünkü Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Erdoğan'a karşı ilk turda 24 milyon oy almıştı. İmamoğlu'nun içinde bulunduğu durumu fırsata çevirmeye çalışan CHP, dünkü 'ön seçim' sandığında İmamoğlu'na 14 milyon oy toplayabildi.

Bundan sonra gözler Mansur Yavaş'ın söylem ve eylemlerinde olacak.