Pedagog Ebru Şen: "Sosyal medya aile ilişkilerini azalttı"

Son yıllarda gelişen teknolojiye bağlı olarak sosyal medya kullanımı da arttı. Küçük yaştaki çocuklara kadar düşen sosyal medya yaş ortalaması, sosyal hayatı ve aile ilişkilerini de etkiliyor. Sosyal medya kullanımının aile içi ilişkilere etkisini anlatan Pedagog Ebru Şen, şu açıklamada bulundu:

"BİREYLER ARASI İLETİŞİM KOPUKLUKLARINA SEBEBİYET VERMEKTE"

İletişim araçlarının günümüzde hızla gelişim göstermesi ve bunlara olan ilginin artmasıyla birlikte, sosyal medya kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır. Bu durum, bireyler arası iletişim kopukluklarına sebebiyet vermektedir.

Akıllı telefon kullanımının artmasıyla birlikte, sosyal medyaya erişim oldukça kolay hâle gelmiştir. Sosyal medyada geçirilen zaman arttıkça, aile ilişkilerinde de buna paralel olarak azalma görülmektedir. Sosyal medyanın yoğun olarak kullanılması, sadece aile ilişkilerini değil, aile içinde yaşanabilecek diğer sorunları da beraberinde getirmektedir.

"SOSYAL BİLDİRİM BAĞIMLILIĞI"

Vaktinin çoğunu internette bildirim paylaşarak geçiren bireyler, bunu bir sosyalleşme biçimi olarak görüyor olabilirler. Ancak psikologlar, bu durumu 'sosyal bildirim bağımlılığı' olarak tanımlamaktadır.

Aslında kullanıcılar, bildirimlerini paylaşarak sosyalleşeceklerini düşünmelerine rağmen asosyal hâle gelmekte; beyin, o an gerçek sosyal ilişkileri reddetmektedir. Ev içinde aile bireylerinin birlikte vakit geçirdiği saatler, aslında oldukça sınırlıdır. Yemek yemek, ödev yapmak ya da ev içi sorumluluklarla uğraşmak gibi birçok farklı meşguliyet nedeniyle zaman geçmektedir. Bu da aile bireylerinin birlikte geçirdiği sürenin otomatik olarak azalmasına neden olmaktadır. Eğer buna bir de bireysel vakit geçirme alışkanlığı eklenirse, aile içi sosyal bağlar giderek zayıflar.

"ÇOCUKLARIN UZUN SÜRE YALNIZ KALMASINA DİKKAT EDİLMELİDİR"

Her zaman açık ve şeffaf bir ilişkinin, aile bağlarını kuvvetlendirdiğini, güven duygusunu artırdığını ve çözmekte zorlandığımız sorunlar karşısında bize yardımcı olacak yakınlarımızın varlığına dair inancı pekiştirdiğini biliriz. Dolayısıyla, sosyal medyada aşırı vakit geçirmek, bu bağların yüzeysel kalmasına neden olabilir. Kişi, ciddi bir sorun karşısında kendini yalnız ve çaresiz hissedebilir. Bu açıdan aileler, çocuklarının 'ödev yapıyorum' bahanesiyle uzun süre yalnız kalmalarına dikkat etmelidir.

Hollandalı psikolog Paul Kirschner’in yaptığı bir araştırma, ders çalışma esnasında sosyal medyanın açık olmasının akademik başarıyı olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur.

Aile bireylerinin, çocuklarıyla birlikteyken teknolojik araçlarla meşgul olmamaları ve hatta örnek olabilmek adına bu konuda dikkatli davranmaları büyük önem taşımaktadır.