Dr.Hatice Karabay: ''Rahim ağzı kanseri aşıyla önlenebilir''
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hatice Karabay, HPV virüsünün, cinsel yolla bulaşabilen ve rahim ağzı kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bir virüs olduğunu söyledi. Karabay, HPV ile nasıl başa çıkılabileceğini, tedavi ve süreçlerinin neler olduğunu anlattı.
ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın 30 yaş altı kadınlara HPV aşısını ücretsiz yapma vaadi Ankaralılar tarafından ilgiyle karşılandı. anadolugazete.com.tr olarak biz de HPV’nin ne olduğunu Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Hatice Karabay’a sorduk.
Dr. Karabay, HPV virüsünün ne olduğunu ve hangi hastalıklara sebebiyet verdiği hakkında şöyle konuştu:
“HPV “Human Papilloma Virüsü (insan papilloma virüsu) diye literatürde geçiyor. HPV nin 100’den fazla çeşidi var ancak bizi ilgilendiren kısım genital siğillere ve genital kanserlere sebep olabilen ve cinsel yolla bulaşan yaklaşık 40 çeşidi. HPV nin yüksek riskli ve düşük riskli olarak iki grubu ayrılıyor. Yüksek riskli grupta tip 16 ve 18 en risklileri. HPV virüsün adı, bir hastalık değil. Virüsün kendisi genital siğiller, kanser öncesi lezyonlar, rahim ağzı kanseri yapabiliyor. Rahim ağzı kanseri dışında da genital bölgede, anal kanser yapabilir ya da ağız içi kanseri de yapabilir. En çok rahim ağzı kanseriyle günümüzde anıyoruz. Erkeklerde de penis veya anal kanserine neden olabiliyor.”
HER HPV’Lİ RAHİM AĞZI KANSERİ OLMAZ
Dr. Karabay, “Bilimsel verilerde kadınlarda rahim ağzı kanserinin yüzde 95 civarındaki kısmının HPV virüsünün yol açtığı düşünülüyor. Her HPV'li kadın kanser olacak mı? Hayır, çok az bir kısmı kansere dönüşüyor ama biz bunu önleyebilirsek eğer rahim ağzı kanserlerini çoğunu engellemiş olacağız” dedi.
“HPV AŞISI 9 YAŞINDAN İTİBAREN YAPILABİLİR”
Kız ve erkek çocuklarına 9 yaştan itibaren bu aşının yapılması gerektiğini söyleyen Karabay, “HPV aşısı şu anki bilimsel gerçeklerde HPV'den koruyan tek şey. Biz HPV'yi tedavi edemiyoruz. HPV’nin yaptığı siğilleri, kanseri ya da hastalıkları tedavi etmeye çalışıyoruz. HPV'nin kendisini tedavi edecek bir şeyimiz yok ama HPV'yi engelleyebiliriz. Dolayısıyla bireyin cinsel hayatı aktif hale gelmeden HPV aşısının yapılmasını öneriyoruz. Öncelikle kadınlar ve kız çocuklarına, sonrasında da tabii erkek çocuklarına ve erkeklere. 9 yaşından itibaren yapılabilir” ifadelerini kullandı.
“9’LU AŞIYI ÖNERİYORUZ”
HPV’nin tiplerini anlatan Karabay, “HPV aşısının daha önce ikili ve dörtlü diye bilinen iki tipi vardı ancak 1 yıl önce dokuzlu dediğimiz HPV'nin 9 tipine karşı bağışıklık sağlayan yeni bir aşı ülkemize geldi ve kullanılmaya başlandı. Bu aşı HPV'nin yüksek riskli tiplerine ve siğil oluşturan tiplere karşı bağışıklık sağlıyor. Çapraz reaksiyonla diğerlerinden de koruduğu düşünülüyor. Dolayısıyla şu anda 9'lu aşıyı öneriyoruz” diye konuştu.
HANGİ YAŞ GRUPLARI KAÇ DOZ YAPTIRMALI?
Dr. Karabay, HPV aşısının 15 yaşa kadar yaptırıldığında iki dozun yeterli olacağını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sıfırıncı ay ve altıncı ayda ama 15 yaşından sonra bağışıklık sisteminin çalışmasından dolayı üç doz yapılması gerekiyor. Sıfır, iki ve altı ay olmak üzere süre aralıklarıyla yapılmalıdır. 4'lü yaptırdıysanız 1 yıl sonra dokuzluya baştan başlamanız gerekiyor. O da sıfır, iki ve altı ay zaman aralıklarıyla yapılması gerekiyor.
Cinsel olarak aktif hale gelen bir kadının rahim ağzı kanser taraması için yıllık smear yaptırması gerektiğini söyleyen Karabay, “Smear testi kadın doğum branşının olduğu tüm devlet hastanelerinde, özel hastanelerde ve kliniklerde, muayenehanelerde alınabilir. HPV testi de smear testine benzer şekilde muayene esnasında alınarak anlaşmalı laboratuvarlarda inceleniyor. HPV testinde test pozitif çıkarsa ikinci aşamada yüksek veya düşük risk olarak tiplendirme yapılıyor. Sonrasında da tedavisi planlanıyor.
HPV TANISI NASIL KONUR?
HPV tanısı için ya kişinin gözle görülen siğilleri olmalı ya da yapılan HPV testinin pozitif olması gerekir. Bu siğiller genital bölgede, anal bölgede, kasık bölgesinde, ağız içinde olabilir. Vajinanın içinde de olabilir ancak hasta kendisi vajinal siğillleri fark edemeyebilir, muayene esnasında görülür. Semptom vermeyenler ise tarama testleri esnasında tespit edilebilir. Sağlık Bakanlığı rahim ağzı kanser taraması için ‘’Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezinde (KETEM)’’ yönlendirilen kadınlara 30 yaş sonrası 5 yılda bir HPV testi öneriliyor. HPV testi ve smear birlikte alınıyor, eğer HPV pozitif çıkarsa smear testi değerlendiriliyor, sonuç hastalara bildiriliyor ve kadın doğum uzmanına yönlendiriliyor. Eğer kişinin genital siğilleri varsa 30 yaş öncesinde de tiplendirme için HPV testi yapıyoruz. Rahim ağzı kanser taramasında altın standardımız smear testi. Rahim ağzından alınan sürüntü patolojik olarak inceleniyor.”
“KO-TEST ÖNERİYORUZ”
"HPV testi pozitif olan kadınlara 1 yıl sonra ko-test öneriyoruz" diyen Karabay, buna ek olarak, “HPV testi pozitif olan kadınlardan smear alınıyor. HPV yüksek riskli tip 16, 18 pozitif çıkarsa kolposkopi dediğimiz ileri tetkik yapılarak şüpheli bölgeden biyopsi alınıyor. HPV (+) hastalardan tetkik sonucunda önemli bir patoli saptanmazsa 1 yıl sonra ko-test öneriliyor yani 1 yıl sonra HPV testi ve smear tekrarlanıyor.”
“DOĞUM KONTROL HAPLARI HPV’Yİ ENGELLEMEZ”
Aşının yapılmasını önemle vurgulayan Karabay, “Doğum kontrol hapları HPV’yi engellemez, prezervatifte bir noktaya kadar koruyabiliyor çünkü penisin kendisini örterken prezervatif, testisler açıkta kalıyor. Gene de bulaşma ihtimali var” ifadelerini kullandı.
HER HPV’Lİ KANSER OLMAZ
Her HPV’linin kansere yakalanmayacağını vurgulayan Karabay, “Her HPV'li kişi kanser olacak anlamına gelmiyor. Belki yüzde biri belki de binde biri kanser olacak ya da kanser öncülü lezyon geliştirecek ama kanserli bir hastaya geriye yönelik hikâyesini incelediğimizde yüzde 95 oranında HPV bulunmuş” diye konuştu.
VAJİNAL SİĞİLLER TEDAVİ EDİLEBİLİR
HPV kaynaklı, genital siğillerin lokal anestezi altında elektrokoter ile yakılarak, kriyoterapi ile dondurularak, kimyasal kremlerle tedavi edilebildiğini kaydeden Dr. Karabay, şunları kaydetti:
“Lezyon büyükse cerrahi olarak eksize edilebilir. Lezyonu yok ediyoruz ama lezyonu yok etmemiz HPV’nin geçtiği anlamına gelmez. HPV kişinin bağışıklığı güçlü ise kendiliğinden vücuttan atılabilir. Ancak bir kısmı uzun bir süre vücutta kalabilir ve bağışıklık düştüğünde siğiller tekrarlayabilir. Şeker hastalığı, kronik hastalıklar, gebelikte siğilller tekrarlayabilir. HPV virüsünü uçuk gibi düşünün. Uçuk bizim vücudumuzu bir kere giriyor. Ondan sonra bağışıklığımız Düştüğümüzde dudağımızın kenarında uçuklar oluyor. HPV testi, smear testi kadın doğum branşının ve uygun laboratuvar donanımının bulunduğu Şehir hastanelerinde, devlet hastanelerinde, klinik ve muayenehanelerde alınabilir.”
“HPV ANNEDEN BEBEĞE GEÇEBİLİR”
HPV virüsü(+) olan ve aktif genital veya vajinal lezyonları bulunan hamile kadınlarda bazen bu virüs normal doğum esnasında bebeğe de geçebileceğini söyleyen Karabay, “Eğer kadının genital bölgesinde doğum esnasında HPV'ye bağlı aktif görünen siğiller varsa vajinadaki sıvılardan çocuğun boğazına ulaşabiliyor ve siğillere yol açabiliyor. Anneden bebeğe de bir geçiş var bunlarda sezaryen doğumu öneriyoruz.” diye konuştu.
NE YAPMALIYIZ?
Dr. Karabay, aşının önleyici bir yöntem olduğunu cinsel yolla bulaştığı için hem kadının hem erkeğin tek partnerli olması gerektiğini özellikle vurgulayarak, “Başkasından eşine bulaştırabilir. Kendine bulaşır. O da semptom olmasa bile eşine bulaştırabilir. Prezervatif bir yöntem olabilir ama yüzde 100 korumuyor” uyarısı yaptı.
AŞI TÜRKİYE’DE NEDEN ÜCRETSİZ DEĞİL?
HPV aşısının Türkiye’de ücretsiz olmadığını belirten Karabay, Türkiye'de aşının ücretsiz olmamasına ilişkin şöyle konuştu:
“HPV aşısı yurt dışından ithal ediliyor ve fiyatı yüksek. Aşılama programında milyonlarca kişiye 2 ila 3 doz yapılması gerektiğini düşünürsek yüksek bir maliyet gerektirdiği için aşılama programına alınmadığını düşünüyorum. Devlet kanser tarama programlarıyla kısıtlı kalmayıp buna bütçe ayrılabilir çünkü kanser tedavisinin maliyeti bu aşıya kıyasla daha fazla.”